Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Diyarbakır Öğretmen Evi’nde gizli kamerayla seks şantajı skandalı!

Diyarbakır Öğretmenevi’nde kurulan yolsuzluk ve rüşvet çarkıyla ilgili davanın sanıklarından Ali Konan, görevden alınan Kurum Müdürü Yunus Memiş’in odalara gizli kamera yerleştirip menfaat elde etmek istediği kişilere şantaj yaptığını öne sürdü. Diyarbakır Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu’nda yapılan milyonlarca liralık yolsuzluğa ilişkin açılan davada kirli ilişkiler de açığa çıktı. Hazırlanan iddianamade, ortaya çıkarılan rüşvet ve […]

Diyarbakır Öğretmen Evi’nde gizli kamerayla seks şantajı skandalı!
  • 12 Ocak 2021 12:36

Diyarbakır Öğretmenevi’nde kurulan yolsuzluk ve rüşvet çarkıyla ilgili davanın sanıklarından Ali Konan, görevden alınan Kurum Müdürü Yunus Memiş’in odalara gizli kamera yerleştirip menfaat elde etmek istediği kişilere şantaj yaptığını öne sürdü.

Diyarbakır Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu’nda yapılan milyonlarca liralık yolsuzluğa ilişkin açılan davada kirli ilişkiler de açığa çıktı. Hazırlanan iddianamade, ortaya çıkarılan rüşvet ve yolsuzluk çarkıyla ilgili açılan davanın 26 sanığı arasında Eğitim Bir Sen ile Memur Sen eski il başkanı olan Diyarbakır Öğretmenevi Müdürü Yunus Memiş, eski İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Batur, Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen olmak üzere 26 sanık bulunuyor.

DAVANIN KARA KUTUSU ANLATTI

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre yargılanan sanıklar arasında bulunan isimlerden biri, Diyarbakır Öğretmenevi Müdürü Yunus Memiş’in  “karakutusu” olarak adlandırılan Ali Konan. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ali Konan, savcılık ifadesinde Öğretmenevi’ne ilişkin ihaleler üzerinden yapılan vurgunun yanı sıra kurumda dönen kirli ilişkileri de tek tek anlattı.

Öğretmenevi’nde 2017 ila 2019 yılları arasında yapılan ihalelere ilişkin taslakların birer suretini flash bellek ile savcılığa sunan Konan, hakkında ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasıyla dava açıldığı bu dönemde açığa alınmış olmasına rağmen, baskı ve zorla sunmuş olduğu ihale evraklarının düzenlemesinde kendisinden hukuki bilgi alınarak faydalanıldığını dile getirdi.

Öğretmenevi içerisinde yer alan Babil Restaurant’ın, henüz görevde olduğu 2016 yılında yapılan ve Alta Avm Organizasyon Gıda Turizm Medikal Danışmanlık ve Proje Yönetimi Ltd. Şti’ye verilen ihalesinde komisyon üyesi olarak imzası bulunduğunu söyleyen Konan, bunun dışındaki diğer  ihalelerde herhangi bir yetkisinin olmadığını savundu.

Konan’ın dile getirdiği bu ihaleyi kazanan firmanın resmiyette Nursel Munteha Çelen adına kayıtlı olsa da, asıl sahibinin Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar’ın bacanağı olan Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen olduğu soruşturma safhasında tespit edildi

AKIL ALMAZ RÜŞVET ÇARKI

Konan, Öğretmenevi Müdürü Memiş hakkında soruşturma savcısına şu bilgileri verdi:

“Bu dönemde yapılan tüm ihalelerde Yunus Memiş ilgili firmalardan ihale bedeli olan meblağın KDV’sinin yarısını ya ihale öncesinde ya da ihale sonrasında rüşvet olarak alırdı. En son telefonumda da eğer incelemeyle ortaya çıkarsa görülecektir 18 bin TL’lik bir rüşvet aldığına dair ses kaydı vardır. Burada parayı Şahin isimli bir ustadan aldı, ancak Şahin usta işi resmiyette farklı bir firma adınaymış gibi gösterdi. Bu olay 2018-2019 yılları arasında gerçekleşti. 2017-2018 yılları arasında tesisat fatura bedeli ödemesinden kendi paylarını daha rahat alabilmek için ödemeyi şirket hesabına değil de Öğretmenevi çalışanı B.A.’nın hesabına yaptırdı. Kısacası bu şekilde menfaat temin etmekteydi.

Yine Öğretmenevi’ndeki görevliler de bunun bilincinde ve farkındalardı ancak pek ses çıkaramazlardı. Genellikle parası bittikçe sağlam olan yeri bile tekrardan yaptırırdı. Hac’ca bile böyle gitmiştir. Ben aynı zamanda Enes Kırtasiye ile ortak olduklarını düşünmekteyim. Yine bir fitness salonuna da en son ortaklığı olduğunu bilmekteyim. Ayrıca Forum AVM’de bulunan Bisse isimli markaya sürekli olarak öğretmenleri menfaat karşılığında takım elbise almaları için buraya zorla yönlendirirdi ve buradan zorla takım elbise aldırırdı. Daha sonra parasını da gidip oradan elden alırdı. Hatta bana bile oradan zorla takım elbise alacaksın derdi.

Yunus Memiş bu şekilde elde etmiş olduğu paraları döviz ve altın olarak değerlendirirdi. Yine başkası üzerinden araç vs. mal da alırdı. Kısacası kimi görse menfaat almadan hiçbir işini yapmazdı. Öğretmenevi konferans salonları şirket ve kurumlara kiraya verilirdi. Genellikle bu kiralama işlemini Yunus Memiş banka hesabından bedeli almazdı, bizzat nakit olarak elden alırdı ve bu parayı hiçbir şekilde kuruma bildirmez direk cebe atardı.

GİZLİ KAMERA İLE ŞANTAJ

Konan, Öğretmenevi’nin bazı odalarına Kurum Müdürü Yunus Memiş tarafından gizli kamera konulduğunu, burada ağırlanıp, fuhuş yapan misafirlere daha sonra şantaj yapıldığını da anlattı.

Öğretmenevi içerisinde bulunan bazı odalara Yunus Memiş kamera yerleştirirdi ve Diyarbakır eşrafından önemli gördüğü kişileri burada misafir ederdi ve kadınlarla ilişkiye girdiklerinde de onlara şantaj yapardı. Bu iş için de Milli Eğitime bağlı olan öğretmenleri kullanırdı. Öğretmenler istemese bile görevleriyle alakalı sorun çıkaracağını bahane ederek icbar ederdi.

Konan, dava dosyasının müştekileri arasında bulunan Feysel Taşçıer’den önceki İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan’ın da benzer bir şantaja maruz kaldığını öne sürdü.

Konan iddialarını şöyle sürdürdü:

“Yine öğrendiğim kadarıyla eski Milli Eğitim müdürü olan Hasan Aslan da bu şekilde öğretmen evinde hakkında kayıt yapılarak kendisine şantaj yapılarak görevinden alındı. Mevcut Milli Eğitim Müdürü de (Feysel Taşçıer) Öğretmenevi’nde hiç kalmadı. Kalsaydı ona da bir kayıt yapacaktı. Yunus Memiş başkanı olduğu Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in başkanlığını yaptığı dönemlerde bu kurumları dolandırdığını biliyorum. Şu an Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan Serkan Batur, 2016 yılında Öğretmenevi’nde müdür yardımcısıydı ve 2016 yılında yapılan ihalede komisyon başkanı olarak görev yaptı. O ihalede dönemin İta Amiri  olan Mustafa Yaşar’ın ikinci dereceden kayın hısımlarına ihale edilmesi olayında akrabalık ilişkilerinden haberdardı. Ancak bu ihalede ben de görev almıştım. Ben ihalenin bu şekilde kasıtlı verildiğini sonradan öğrendim.”

Yapılan teknik ve fizik takip sonucunda, kurulan ihale komisyonlarında yer alan isimlerin,  2016, 2017 ve 2019 yılları arasında doğrudan temin ya da ihale yoluyla yapılan malzeme alımı, tadilat, kafe yapım inşaatı, öğretmenevine ait restaurant ve kafenin işletmeye verilmesi, bahçe direklerinin ışıklandırılması, kahvaltı alım ihalelerine fesat karıştırmak ve öğretmenevinin konferans salonun kiraya verilmesinde usulsüzlük yaparak kamuyu zarara uğrattıkları tespit edildi. Bu ihalelerden biri İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer ve öğretmen S.D. ile birlikte savcılığa giderek suç duyurusunda bulunan H.E.T’nin şikayetinde dile getirdiği Öğretmenevi’ne perde alım ihalesi oldu.

PERDE BİLE ALIMINDA VURGUN

Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar’ın başkanlığını yaptığı komisyonda Ela Balyen ile birlikte yer alan H.E.T., savcılığa verdiği ifadesinde doğrudan temin yoluyla yapılan ihaleyi kazanan 55.814,00 TL teklif fiyatı ile kazanan Kaçmaz Tekstil ile yapılan sözleşmeye atılan imzasının taklit edildiğini belirtti.

Soruşturma kapsamında ihaleye dair başlatılan incelemede H.E.T.’nin imzasının taklit edildiği uzman raporu ile kesinleşirken, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda piyasa fiyatından yüksek çıkarılan bedel ile kurumun 30.140,00 TL zarara uğratıldığı tespit edildi.

KOMİSYONDA BEKÇİ DE YER ALDI

Usulsüzlük tespit edilen bir diğer ihale Öğretmenevi’ne yapılmak istenen kafeteryanın yapım işi oldu. Başkanlığını yine Müdür Yardımcısı Mustafa Yaşar’ın yaptığı 6 kişilik komisyonda kurum görevli Berrin Aksu (İta Amiri) Baver Sungur (Başk. Yardımcısı), Sertaç Kurşunlukaya (memur), Tülin Aydas (memur) yanı sıra yasadışı şekilde kurumda bekçilik yapan Abdülkerim Memiş de yer aldı.

3 Eylül 2019 yılında pazarlık usulüyle yapılan ihalenin yaklaşık maliyeti 927.537,44 TL olarak belirlendi ve davet usulüyle 9 firmadan teklif istendi. İhaleye katılan dört firmadan biri geçici teminat sunmamasından ötürü ihale dışı bırakıldı. Gerekli yeterliliği sağlayan diğer üç firma arasından kafeteryanın yapım işi 627.500,00 TL bedelle en düşük teklifi sunan Güneş Gök İnş. Nak. Gıda Tem. Teks. San. Tic. Ltd. Şti’ye verildi.

İhalenin yapılması akabinde başlatılan soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takipte Nihat Güneş’in sahibi olduğu şirketin aldığı kafe yapım işinin tüm süreciyle yeğeni Ahmet Güneş’in meşgul olduğu belirlendi.

İŞ BİTİMİ SONRASI RÜŞVET

Güneş’in sık sık telefonla görüşüp, bir araya geldiği Yunus Memiş’in ise, ihale ya da ödeme yapıldı günlerde özellikle izinli veya raporlu olduğu ancak tüm işi kendisinin organize ettiği sonucuna varılarak, ihaleye dair soruşturma dosyasında “Kafe yapım işinin olması gereken fiyattan çok fazla bir ücret karşılığında Güneş Gök İnşaat Nakliye Gıda Tem. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne Nihat Güneş’e verilerek iş bitimi şirketin hesabına gönderilen paradan Yunus Memiş’in, para Nihat Güneş’in hesabına yattıktan sonra Ofis’te Ahmet Güneş ve amcası Nihat Güneş’ten yüklü miktarda para aldığı, Sertaç Kurşunlukaya ve Tülin Aydas’ın da paranın Nihat Güneş’in hesabına yatırıldığı gün Ahmet Güneş’in kuruma geldiği zaman parayı aldıkları, Yunus Memiş ve ihale komisyonu üyelerinin usulsüz bir şekilde ederinin çok fazla üstünde kafenin yapım işin bahse konu firmaya vererek kendilerine de pay çıkartıp rüşvet aldıkları, ihaleye fesat karıştırıp kamu kurumunu zarara uğrattıkları değerlendirilmiştir” tespitinde bulunuldu.

Sanıkların görevlerini kötüye kullanmak, rüşvet almak, kamuoyu zarara uğratacak şekilde fesat karıştırmakla suçlandıkları bir diğer ihale ise inşa edilen Öğretmenevi kafeteryasının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 51/g maddesince pazarlık usulü ve amortisman bedelle üç yıllık işletmeye verilmesi oldu.

İHALE İLANI SİTEDE 6 DAKİKA KALDI

Bu sırada teknik ve fiziki takip altına olan şüpheliler arasındaki telefon trafiği ve eldeki mevcut bilgiler üzerinden 18 Kasım 2019 tarihinde düzenlenecek ihale ile ilgili olarak, Öğretmenevinin internet adresinde ihaleyi ilana konulup, ekran görüntüsü alındıktan sonra ihalenin tekrar internet sayfasından kaldırılacağı belirlendi. Yapılan teknik tahkikatta 15 Kasım günü saat 19.24’de sitenin duyurular bölümüne eklenen ihale ilanın ekran görüntüsü alındıktan 6 dakika sonra 19. 30’da kaldırıldığı tespit edildi.

PARAVAN ŞİRKETLERLE

Bu süreçlerin akabinde 18 Kasım 2019’da toplanan komisyon gelen 5 teklif zarfından dördünün teklifini geçerli sayıp, kafenin işletim hakkını 180.000,00 TL bedelle en yüksek teklifi veren Roi İnşaat Taşımacılık Hayv. Yemek Day. Tük Mall. San. Tic. Ltd. Şti’ne verdi. İhaleyi kazanan firmanın sahibi Hüseyin Güneş, kafe inşaatı yapım ihalesini alan Güneş Gök İnşaat Nakliye Gıda Tem. Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti sahibi Nihat Güneş’in yeğeni, onun adına tüm işleri yapan Ahmet Güneş’in ise kardeşi.  İhaleye diğer iki firmada Güneş ailesine ait paravan şirketler oldu.

GÖRÜŞMELER GİZLİ KAMERA İLE KAYDEDİLDİ

Memiş’in öğretmenevindeki makam odasında ihaleler öncesinde yaptığı görüşme ve konuşmalarda geçen usulsüzlükler polisin odaya koyduğu gizli kamerası ile kaydedildi.  Ahmet Güneş ihale öncesinde sık sık kurum müdürü Yunus Memiş ve komisyon üyeleri ile telefon görüşmeleri gerçekleştirip bir araya geldi. Bu görüşmelerin tümü kayıt altına alınıp, dosyaya eklendi. Nitekim Ahmet Güneş ve amcası Hüseyin Güneş, ihalenin yapıldığı gün geldiği Öğretmenevi’nde Memiş ve diğer kurum yetkilileri ile gerçekleştirdiği görüşmeler fiziki takiple fotoğraflandı.

Soruşturma kapsamında yapılan gizli dinleme, teknik ve fiziki takip sonucunda Yunus Memiş’in ödeme ve ihalenin yapıldığı günlerde özellikle izinli veya raporlu olduğu ancak tüm işi kendisinin organize ettiği, böylelikle ihale ile ilgili herhangi bir olumsuzluk yaşanması halinde sorumluluk almak istemediği belirlendi. Öğretmenevi çalışanlarının Öğretmenevi tarafından düzenlenen ihale ve doğrudan temin vasıtası ile yapılan iş, yapı ve hizmet alımlarından haksız menfaat teminini alışkanlık haline getirdikleri, ihalelere vefat karıştırdıkları, gizli tutulması gereken ihale bilgilerini paylaşmaları ve ihaleye katılma yeterliliği olmayan firmanın ihalelere katılmasını sağlayarak ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri tespit edildi.