Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Doğulu yatırımcıya altın değerinde öneri; Yılda 2 bin 760 saat güneş ışını…

RÖPORTAJ/VEYSİ POLAT Doğu ve Güneydoğu’daki 15 kentin bağlı olduğu Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Mehmet Orak, 2019’da yüzde 32 oranında zam yapılan elektrik konusunda hükümeti uyardı. “1 Kwatt elektriğin maliyeti 4 cent iken neden 16-17 cente satılıyor” diye soran Orak, yaşanan durumun özelleştirme politikasından kaynaklandığını söyledi. Barajlar ve hidroelektrik santralleri yerine ekolojik yaşama zara […]

Doğulu yatırımcıya altın değerinde öneri; Yılda 2 bin 760 saat güneş ışını…
  • 22 Kasım 2019 02:55

RÖPORTAJ/VEYSİ POLAT

Doğu ve Güneydoğu’daki 15 kentin bağlı olduğu Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Mehmet Orak, 2019’da yüzde 32 oranında zam yapılan elektrik konusunda hükümeti uyardı. “1 Kwatt elektriğin maliyeti 4 cent iken neden 16-17 cente satılıyor” diye soran Orak, yaşanan durumun özelleştirme politikasından kaynaklandığını söyledi. Barajlar ve hidroelektrik santralleri yerine ekolojik yaşama zara vermeden ihtiyaç doğrultusunda alternatif enerjiden faydalanılmasını öneren Orak, yılda 2 bin 760 saat güneş ışını alan Doğu ve Güneydoğu’nun buna müsait bir yer olduğunu söyledi.

 Türkiye’de son bir yılda elektriğe yapılan yüzde 32 oranındaki zam, hem hane halkını hem de üretim yapan sanayicileri zor duruma bıraktı. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde Eylül 2018’de 23 milyon TL’yi bulan elektrik borcu nedeniyle yaşanan kesinti krizinin ardından benzer bir durumu Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yaşıyor. Şu ana kadar yaklaşık 20 fabrika elektrik borcu nedeniyle kepenk kapattı. İş dünyası, fabrikaların kapanmaması ve yeni işsizler ordusu yaratılmaması için hükümete “Bölgedeki sanayicilere pozitif ayrıcalık uygulayın” çağrısı yaparken, Abori olarak biz de son elektrik zamlarını, Türkiye’nin enerji politikasını ve alternatif enerji konusunu, bölgede 3 bin 200 kayıtlı üyesi bulunan Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Mehmet Orak’a sorduk. Sayın Orak’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

*Öncelikli sizi tanıyabilir miyiz? Mehmet Orak kimdir, EMO’da ne zaman görev almaya başladınız?

1976 yılında Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde doğdum. Dicle Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunuyum. 2012’den bu yana EMO Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu’nda görev aldım. 2016’da 1’nci dönem başkanlığa seçildim, bu görevi 2 dönemdir devam ettiriyorum.

*Size bağlı kaç temsilcilik var ve üye sayınız nedir?

3 bin 200 üyemiz var. Aralarında Urfa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkari, Van, Ağrı, Siirt, Malatya ve Elazığ’ın da bulunduğu 15 kent bize bağlı olarak temsilcilik adı altında faaliyet yürütmektedir. Diyarbakır’da odaya kayıtlı üye sayımız yaklaşık bin civarındadır.

*Faaliyet alanlarınız nelerdir, siz göreve geldikten sonra neler yaptınız?

Yarı kamu tüzel kişiliği olan Anayasa’da TMMOB Yasası’yla kurulmuş bir odayız. Kamu yararına hizmet etmek için varız. Aynı zamanda üyelerimizi mesleki alanda daha ileriye götürmek için belirli alanlarda eğitimler ve seminerler veriyoruz.

EMO Diyarbakır Şubesi Başkanı Mehmet Orak, Genel Yayın Yönetmenimiz Veysi Polat’a konuştu.

“ELEKTRİĞE BİR YILDA YÜZDE 32 ZAM YAPILDI”

*Son zamanların en çok konuşulan elektrik zamları konusunda neler söylemek istersiniz?

Hükümetin enerji piyasasını özelleştirmeye dönük çalışması vardı ve bu 2011 yılında yasalaştı. Birçok yandaş firmalar bundan nemalandı. İhaleyi kazanan firmalar, şu an kredilerini ödeyemiyor. Bankalara 46 ila 50 milyar dolar borcu var bu firmaların. Ödemelerin yapılamadığı noktada görev zararlarını halklarımıza ödetmek için zam üstüne zam yapıyorlar. Tabi bu sadece kendilerinin düşündüğü bir ekonomik sonuç değil. IMF ile yapılan görüşmeler sonrası bu zamlar otomatiğe bağlandı. Bunu zaten ilgili bakan da açıklamıştı. Döviz kuru yükseldiğinde zam yapılıyor ancak kurlarda gerileme olunca maalesef indirime gitmiyorlar. Şunu sormak istiyorum. Politik hatalarınızın faturasını hep halk mı çekecek? Enerji zamları canımızı ciddi oranda sıkıyor. Gerçek enflasyonun yüzde 30-40’larda olduğu bir dönemde, Eylül ayı enflasyonun yüzde 9.26 olması gerçek dışıdır. Bu tablo asıl faturanın halkımıza ve emekçilerimize kesileceğinin de bir göstergesidir. Bu anlayışla zamların da durmayacağı aşikardır.

*2019’da elektriğe kaç defa ve yüzde kaç oranında zam yapıldı?

İki kez yapıldı. Yüzde 15’er oranında. Birleşik faizi hesaba katarsak 2019’da elektriğe yapılan zam yüzde 32’dir. Elektrik enerjisine yapılan zam her hanenin enflasyonudur. Elektrik, şeker, akaryakıta çift hane zam yapılmışken enflasyonu tek haneye indirdik demek gerçekçi değildir?

“BARAJLAR TARİHİ YOK EDİYOR”

 

*Türkiye, enerji üretimi konusunda kısır bir bölgede mi? Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da alternatif enerji üretimi konusunda neler yapılabilir?

Türkiye, sanayi ülkesi olmadığı için aslında çok tüketime ihtiyacı yok. Enerji üretiminde bir kısırlık söz konusu değil. Özellikle bölgemizde. Keban, Karakaya, Atatürk, hepimizin karşı çıktığı Ilısu ve barajları. Bunlar, enerjiye çok da ihtiyaç olmadığı alanda bizlere ihtiyaçmış gibi yansıtmaya çalışıyorlar. Bir baraj yapılırken ekolojik denge de gözetilmeli.

“ALTERNATİF ENERJİ MÜMKÜN”

*Özellikle bölgemizde enerji üretimi çok fazla. Sanayicilerimizin bu konuda pozitif ayrıcalık tanınması konusunda önerisi var. Siz neler söylemek istersiniz?

Bölgede üretilen enerji, ihtiyacı aşan bir üretimdir. Yerinde üretim, yerinde tüketim çok makbul olanıdır. Ancak Türkiye’nin bu konudaki politikası, Dicle-Fırat havzasındaki tatlı su kaynaklarını kendi bünyesinde barındırma üzerinedir. Enerji elbette bir ihtiyaçtır. Kapitalizmin bize dayattığı neo-liberal politikalara karşı ihtiyacımızın olmadığı bir enerjinin üretilmesi doğru değildir. İhtiyaç oldu kadar üretilmesi hem ekolojik anlamda bize fayda sağlayacaktır hem de küresel ısınmanın da önüne geçecektir. Bu durumda biz daha temiz bir enerji elde etmemiz gerekirken farklı senaryoların pişinden gidersek bunun sonu iyi olmayacaktır. Bölgemizdeki barajların çok da iyi niyetli yapıldığını söyleyemeyiz. Çünkü siz her yerde akan nehrin önüne bir bent koyarsanız hem ekolojik dengeyi bozarsanız hem de halkı yerinden, yurdundan etmiş olursunuz. Demografiyi değiştirmiş olursunuz, tarihi yok etmiş olursunuz. 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf’in haritadan silinmesi sadece Türkiye’nin değil dünyanın ayıbıdır. Biz buna karşı mücadelemizi verdik. Ne yazık ki kapitalizmin ne dini ne imanı var. İhtiyaç olmadığı yerde barajların yapılmasına karşıyız.

“GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ KURULABİLİR”

Bölgemizde güneş enerji santralleri kurulabilir. Özellikle tarımsal alanlara zarar verilmeden. Coğrafyamız buna müsait. Yıllık güneş ışınlarının en yoğun olduğu bir bölgedeyiz. Enlem boyunca bakıldığında Doğu ve Güneydoğu buna çok müsait. Yıllık olarak bölgemiz 2 bin 760 saat güneş ışınını alıyor. Bu rakam Türkiye ortalamasının çok üzerindedir.

*Bu avantaja göre bölgemizde yeteri oranında güneş enerji santralleri var mı?

Bunun belli bir plan dahilinde üretiminin yapılması gerekir. Burası güneş alıyor diye her tarafı güneş enerji santrallerine çevirirseniz bu da doğru olmaz. İhtiyaç dahilinde hayata geçirebilir. Ama salt kar amaçlı düşünülürse biz bunun da karşısında oluruz. Burada ayrıca bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Güneş panellerinin ömrü 25 yıldır. 25 yıl sonra güneş enerji santrallerinin panelleri ciddi bir kirlilik yaratacaktır.

Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Mehmet Orak.

“YANLIŞ ENERJİ POLİTİKASI CANIMIZI YAKIYOR”

*Elektriğe yapılan zamlar için “canımızı yakıyor” dediniz. Bu noktada hükümete bir çağrınız var mı?

Türkiye’de enerji birim fiyatı çok pahalı. Temel ihtiyaç olması nedeniyle sosyal devlet yapısı gereğince hükümet, enerjiyi halkın hizmetine maliyetine sunması gerekir. 4 cente mal edilen 1 Kwatt enerji neden 16-17  cente satılıyor? Hükümetin enerji politikasını kar hırsıyla yapması kabul edilebilir değildir. Halkın vergileriyle yapılan barajlarda üretilen enerji yine 4-5 misli karla halka sunmak ahlaki değildir. Hükümet, özellikle enerji üretimi ve sorunlarının çözümü noktasında STK’larla ilişki halinde olmalı ve onların da görüşlerini almalıdır.

“SANAYİCİLERİMİZ DE ZOR DURUMDA”

*Son olarak ev veya işyerlerinde elektrik tasarrufu için neler yapılmalı? Bu konuda halka ne önerirsiniz?

Isınmada elektrik enerjisini kullanmasın halkımız. Elektrik enerjisi bir ısınma aracı değildir. Verimli enerji konusunda LED ampullerin kullanılması ciddi tasarruf getirecektir. İhtiyacın olmadığı yerde aydınlatmalar söndürülmelidir. Bu hem ekonomiye hem de ekolojik yaşama ciddi katkı sunacaktır. Enerjiyi ihtiyaç duyduğu alanda doğru kullanmak gerekir. Enerji tasarrufu olan lambaların kullanılması gerekir. Elektrik Mühendisleri Odası olarak enerjinin bir temel ihtiyaç olduğunu, kamusal alanda kalması gerektiği, özelleştirilmemesi gerektiği konusunda çok ciddi bir muhalefet yürüttük. Özelleştirme ihalelerin iptali için de davalar açtık. Hükümet, aldığı kararlarından geri adım atmadı ve yandaşlarına peşkeş çekti. Şimdi acısını hepimiz çekiyoruz. İş insanları, fabrikalar, sanayiciler maalesef ki enerji maliyetinin yükselmesinden dolayı büyük sıkıntılar içinde. İflaslar olmakta, üretim durmakta, sanayi durmaktadır. Bu konuda EMO olarak enerjinin kamusal alanda kalması gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyoruz. Geçmişte söylediklerimiz bugün bizi bir kez daha haklı çıkardı.

 

Dağıtım Sistemi Kullanıcıları (Kr/ķWh) 01.10.2017 01.10.2018 01.10.2019 Yıllık Değişim (%) 2 Yıllık Değişim (%)
Sanayi 29,0697 49,6812 65,6938 32,2 126,0
Ticarethane 33,4761 57,0978 75,6922 32,6 126,1
Mesken 33,1832 47,8504 57,2754 19,7 72,6
Şehit Aileleri ve Muharip Malul Gaziler 15,9521 22,8858 27,4679 20,0 72,2
Tarımsal Sulama 29,4477 50,2608 66,6141 32,5 126,2
Aydınlatma 31,1491 52,9554 70,2081 32,6 125,4
Genel Aydınlatma 31,1491 39,1148 50,6034 29,4 62,5

 

 

 

Konutlar İçin Asgari Tüketim Üzerinden Aylık Elektrik Faturası-TL
  Aylık Tüketim (kWh) 01.10.2018 01.01.2019 01.10.2019  
Birim Fiyat 230 kWh`lik Asgari Tüketim Üzerinden Fatura-TL Birim Fiyat 230 kWh`lik Asgari Tüketim Üzerinden Fatura-TL Birim Fiyat 230 kWh`lik Asgari Tüketim Üzerinden Fatura-TL 2019 Yılı başından beri artış (%)
Perakende Enerji Bedeli 230 0,345298 79,42 0,279098 64,19 0,364189 83,76  
(Çıplak Enerji Bedeli+ Perakende Hizmet Bedeli)
Dağıtım Bedeli 230 0,133206 30,64 0,154089 35,44 0,208565 47,97  
(İletim+ Dağıtım + Kayıp ve Kaçak Bedeli)
Fon ve vergiler hariç fiyat   0,478504 110,06 0,433187 99,63 0,572754 131,73  
Enerji Fonu (%) 1   0,79   0,64   0,84  
TRT Payı (%) 2   1,59   1,28   1,68  
Elekt ve Hvg Tük. Ver. (%) 5   3,97   3,21   4,19  
KDV Öncesi Toplam     116,41   104,77   138,43  
KDV (%) 18   20,95   18,86   24,92  
Genel Toplam TL     137,36   123,63   163,35 32,13