Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Amedspor’u Barcelona yapmak isteyen bir başkan: Metin Kılavuz

VEYSİ POLAT/ABORİ Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nde iken iki sezon başkanlık yapan, Amedspor’un geçen hafta tek listeyle gittiği son kongresinde başkanlığa seçilen Metin Kılavuz, “Kendi kökünden bir kulüp olmalı. 530 bin gencimiz varken bir Barcelona olmamamız hayal değil” diyen isimlerden biri. Alt yapıya önem veren ve sadece bölgeye değil dünyaya önemli topçuların yetişebileceği kentlerin başında Diyarbakır’ın […]

Amedspor’u Barcelona yapmak isteyen bir başkan: Metin Kılavuz
  • 5 Temmuz 2019 01:55
  • 7 Eylül 2019 18:32

VEYSİ POLAT/ABORİ

Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nde iken iki sezon başkanlık yapan, Amedspor’un geçen hafta tek listeyle gittiği son kongresinde başkanlığa seçilen Metin Kılavuz, “Kendi kökünden bir kulüp olmalı. 530 bin gencimiz varken bir Barcelona olmamamız hayal değil” diyen isimlerden biri. Alt yapıya önem veren ve sadece bölgeye değil dünyaya önemli topçuların yetişebileceği kentlerin başında Diyarbakır’ın geldiğine inanıyor.

Dergimiz Abori için 5 yıl önce görüştüğümüz Metin Kılavuz’un o günden bugüne fikri değişmiş değil. Yıllar sonra yeniden bir kulüp başkanlığına seçilen Kılavuz’un hayata geçirmeyi planladığı düşüncelerin ipuçlarını yansıttığı röportajdan kısa kesitler şöyle:

*Bize kısaca kulüp hakkında bilgi verir misiniz? (Büyükşehir Belediyespor’u anlatıyor)

1990’da Melikahmetspor ismiyle kurulan takım, daha sonra 2004’te DİSKİ Spor, 2010’da da Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor adını aldı. 10 yıl önce spor kulübünü aktifleştirme kararı aldık. İlk iş olarak bir tesis kurduk. Kent Konseyi Meclisi’nde Spor Meclisi’ni oluşturduk. Temel amacımız spor sorunlarına kolektif çözüm bulmak… Kadın futbol, voleybol, basketbol, karate, tekvando, briç, satranç, engelli basket branşlarını oluşturduk, futbolda akademi ligini kurduk ki bu bölgede bir ilktir. 16 branşta 2 binin üzerinde lisanslı sporcumuz var.

“SPOR YILDIZLARI BİZDEN DE ÇIKSIN”

*Hangi branşlarda başarılı oldunuz?  

2010’da kurduğumuz Kadın Futbol Takımımız play-oflara kaldı. 7 kişi ile kurmuştuk bu takımı. 2. Lig’de oynayan takımımızdaki Zelal Baturay gol kraliçesi oldu. Satranç takımımız bu yıl Türkiye Şampiyonası’na gidiyor. Görme engelli tekvandoda geçen yıl 1, 2 ve 3.’üncülük ödülünü aldık. Karatede de birçok başarıya imza attık. 21. yüzyılda spor yıldızları neden Serhadlar, Jiyanlar, Şevinler olmasın diyoruz.

*Barcelona ve Athletic Bilbao modelini örnek verip “Neden Amedspor olmasın” demiştiniz? Bunu açar mısınız?

Her modelin kendi yaşadığı coğrafyada tarihiyle, kültürüyle, ekonomik yapılanmasıyla, siyaset algısıyla ve bir bütün olarak hayata bakışıyla direk ilişkisi vardır. Bugün dünyada en çok konuşulan modellerden olan Barcelona ve Bilbao başarılı örneklerdir. Her başarılı modelin incelenmesi ve bu modellerin kendi yapımıza uyan yönlerini hayata geçirmemiz önemlidir. Modeller arasında benzerlikler olsa da kentimiz açısından farklılıklar söz konusudur. En önemli farklılık ekonomik kalkınmışlık ve toplumsal özgürlük sorunudur. Bunlar açısından dezavantajlı olsak da bir çok açıdan da avantajlı olduğumuz da söylenebilir.

“PARAMIZ YOK, POTANSİYELİMİZ ÇOK”

Diyarbakır’da 0-24 yaş arası 530 bin genç nüfus bulunmaktadır. Bu genç nüfus kendi toplumsal gerçekliğinden uzak değildir. Dünyanın hiçbir kentinde bu potansiyeli göremezsiniz. Barcelona’da 500 bin genç yok. Eğer imkan tanınırsa biz bu modeli bile geride bırakırız. Bu genç nüfus dünyada eşi benzeri olmayan bir cevher olarak görülmelidir, bu cevherin işlenmesi sorunu bulunmaktadır. Olanaklar yaratıldığı takdirde kentimizin sosyal, kültürel, siyasal gelişimi ve bunların şekillendirdiği kent kimliği önemli avantajdır. Paramız yok, potansiyelimiz çok… Bugün dünyanın neresine gidilirse gidilsin tanınan kentlerden biridir Diyarbakır. Bu avantajlı durumların bir modele dönüşmesi için emek yoğunlaşması, kurumsal yeterlilik, öz kaynağına dayalı bir ekonomik öz varlığın yaratılması, bunun sonucunda da planlı ve zamana dayalı bir öngörüyle yapılacak çalışmalardır. Tesisleşme de bu çalışmaların ilk ayağını oluşturmaktadır. Yozgat’ın nüfusu 450 bin iken spor tesis sayısı 100’dür. Diyarbakır’da 0-24 yaş arası nüfus 500 bini aşkınken spor tesisi sayısı bir elin parmakları kadardır. Ayrımcı bir yaklaşım var. Bu nedenledir ki yerelliği ön plana çıkarmalıyız. Kendi kökünden bir kulüp olmalı. Kürdi olsun ancak içinde diğer milliyetlerden de sporcular olsun isteriz.

“CENTİLMENLİKTEN VAZGEÇMEYİZ”

*Stadlarda ayrımcı uygulamalara maruz kaldınız mı?

Ne yazık ki evet. Her sezon şampiyonluğu hedeflediğimiz kadar fair-play’i de önemseyip bu ödüle de adayız. Kulübümüz Türkiye’de bir geleneği başlattı. Toplumsal ve tarihsel mirasımız olan misafirperverlik ruhu taraftar boyutuyla birleşip ortaya güzel bir tablo çıkmaktadır. Spor ve şiddetin yan yana bulunmaması gerekir. Şiddet ve hakaret sporun özünü zedeler… Bu noktadan hareket ederek taraftarlarımızla bir bağ oluşturduk ve bunun üzerine bir model oluşturup şiddet kültürünü reddettik. Gelen bütün takımları sahada çiçekle karşılıyoruz, otellerde ziyaret edip ihtiyaçlarını soruyoruz. Genel olarak bunun karşılığını da alıyoruz. Ancak Kadın Futbol Takımımız Elazığ’da çok çirkin bir saldırıya maruz kaldı. Bir oyuncumuzun bacağı kırıldı. Son olarak Play-Of maçında Alanyaspor’u biz burada çiçeklerle karşılarken deplasmanda taraftarımızı sahaya almama kararı çıktı. Gerekçe ise “turizm olumsuz etkilenir” oldu. Girişimlerimiz üzerine karar geri alındı ancak Kaymakamlık maç günü tüm okulları tatil ettirip çocukları sahaya almıştı. Aleyhimize “PKK dışarı”, “Ya Allah Bismillah Allah u ekber” sloganını attırdılar. Bu bizi çok üzdü. Biz bu çirkinliklere karşın centilmenlikten vazgeçmeyeceğiz, rakiplerimizi Diyarbakır’ın çiçekleriyle karşılayacağız.

*Son olarak söylemek istedikleriniz…

Bizim temel amacımız sporu toplumsal bir yaşam biçimi haline getirilmesidir. Başarılı toplumların tarihçelerine baktığımızda başarılarında sporun ciddi bir rol oynadığını görüyoruz. Sporun olduğu yerde hayat vardır. Spor ile hoşçakalın… Saygılarımla.

“AMEDSPOR SENSİN”

Başkanlığa seçildikten sonra yaptığı konuşmada 5 yıl önceki düşünceleri koruyan Kılavuz’un önümüzdeki süreçteki ana sloganı “Amedspor Sensin”. Kılavuz, son olarak; “Geçmişteki başarıları ortak akıl ile elde ettik. Diyarbakır genç nüfusu 550 bin. Bunun için tesisleşmeye gittik. Bugün Diyarbakır’da tesisleşme adına güzel şeyler olduysa o ortak akılın etkili olduğunu düşünüyorum. Amedspor bir hikayedir. Gelin biz bunu bir romana çevirelim. Elimizde sihirli değnek yok. Ama biz olabilirsek çok başarı elde ederiz. Tek başımıza olmayacağız biz olacağız. Biz olmayı becerirsek başarı kaydederiz. Amedspor’un gelecek sloganı şu olacak, Amedspor sensin.”