Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

“Duhok’a yatırım yapanlara destek olacağız”

  Röportaj: HANGÜL ÖZBEY Diyarbakır ve Batman Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından oluşturulan heyetin Duhok, Erbil ve Süleymaniye Ticaret ve Sanayi Odaları’na yönelik ziyaretleri, Federal Kürt Bölgesi’nde olumlu bir etki yarattı. İmzalanan protokollerin bir süredir sekteye uğramış ilişkileri güçlendirme noktasında hayati bir öneme sahip olduğunu dile getiren Duhok Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyad Hesen […]

“Duhok’a yatırım yapanlara destek olacağız”
  • 12 Mart 2019 23:35
  • 13 Mart 2019 05:33

 

Röportaj: HANGÜL ÖZBEY

Diyarbakır ve Batman Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından oluşturulan heyetin Duhok, Erbil ve Süleymaniye Ticaret ve Sanayi Odaları’na yönelik ziyaretleri, Federal Kürt Bölgesi’nde olumlu bir etki yarattı. İmzalanan protokollerin bir süredir sekteye uğramış ilişkileri güçlendirme noktasında hayati bir öneme sahip olduğunu dile getiren Duhok Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyad Hesen Ebdulhelim, özellikle Habur Sınır Kapısı’nda yapılan iyileştirmelerin ticarete olumlu etkide bulunduğunu söyledi. Ebdulhelim’e yönelttiğimiz sorular ve cevapları şöyle:

*Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Eyad Hesen Ebdilhelim. 8 bin üyeli Duhok Ticaret Sanayi Odası’nın başkanıyım. Odamıza bağlı 3 bin 750 şirket ve bin 180 üretici firma var. 20 kadın üyemizin 10’u Yönetim Kurulu’nda görev yapmaktadır. Kadınlara pozitif bir ayrımcılığımız var. Onlara her türlü yardımı sunmaya çalışıyoruz.

 

 

“IŞİD SALDIRLARI, TİCARİ YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLEDİ”

*IŞİD saldırıları Federal Kürdistan Bölgesi’nde ticari hayatı nasıl etkiledi?

Kürdistan bölgesi ekonomik açıdan bir kriz yaşadı. Petrol fiyatları düştü. Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin bütçesinin yaklaşık yüzde 97’si satılan petrolden gelen gelirle karşılanıyordu. Erbil ve Bağdat ile olan siyasi ilişkilerimiz Irak Başbakanı Maliki döneminde sekteye uğramaktaydı. Federal Kürdistan Bölgesi yönetimi, komutanların bile maaşlarını ödeyemiyordu. 17 yıldır bütçe ayrılmıyordu çünkü ekonomik kriz vardı, petrol fiyatları düştü, hükümetin parası kalmadı ve Federal Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak olan inşaat projeleri, yaklaşık 800 şirketin işlerinin durması nedeniyle durakladı. Bunların birçoğu yarım kalırken bazılarının ki ise hükümetin desteğiyle tamamlanabildi. IŞİD saldırıları da Irak bütçesine ağır bir yük oldu. Savaş, 1100 kilometre olan Kerkük ve Diyala’ya kadar uzandı. Bu da Federal Kürdistan Bölgesi’nde ekonomik bir kriz yarattı.

*Ekonomik krizin üyeleriniz üzerine etkisinden biraz söz eder misiniz? Üye sayınızda bir azalma oldu mu?

Evet, oldu. Birçok şirket bölgeden ayrıldı. Kimi işyerlerinde yüzde 70, kimisin de yüzde 30 oranında bir boşluk ortaya çıktı. Çünkü iş kalmadı ve bu şirketlerin sahipleri maaş ödeyemeyecek duruma geldi. Birçoğu işsiz kaldı. Hükümet de onları idame edemedi. İşsizlik oranı arttı diyebiliriz. Türkiye ile aramızdaki İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda 2013 yılında 12 milyar dolar olan ticaret oranı, IŞİD saldırıları nedeniyle 2014 yılında yüzde 50 oranında düşerek 6 milyar dolara geriledi. Bu da, Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki ticareti çok kötü etkiledi. Ayrıca bizim için çok büyük bir öneme sahip olan Irak pazarı (çünkü Türkiye’den gelen malları biz Duhok üzerinden Musul, Bağdat ve Ortadoğu’nun diğer ülkelerine aktarıyorduk ve bu da yüzde 80 oranındaydı) IŞİD’in kontrolüne geçti. Bize bağlı olan Şengal ve Sihêla ve Zumar pazarları bizden ayrıldı. Bize bağlı olan Kerkük, Bağdat, yolların ayrılması nedeniyle bize uzak düştü. Bütün bunlar ticaretin aksamasına ve birçok şirketin zarara uğramasına neden oldu. Birçok kurumun kirası düştü, ödeyemeyecek duruma geldiler.

“DİYARBAKIR VE BATMAN’LA İLİŞKİLER DAHA SICAK OLACAK”

*Diyarbakır ve Batman Ticaret Odaları ile yaptınız ticari anlaşmayı değerlendirir misiniz? Bundan sonra nasıl bir yol izlenecek?

1992-93-94 yıllarında da bu odalarla ilişkilerimiz vardı. Fakat IŞİD saldırılarının sona ermesinden sonra tekrar geldiler ve sekteye uğrayan ilişkileri yeniden güçlendirmeye çalıştılar. Bölge hükümetimizle yeni Irak Hükümeti arasındaki ilişkiler de düzelmeye başladı. Heyetin ziyaretinden önce Başkan Barzani’nin Bağdat’a gerçekleştirdiği ve yeni Irak Başbakanı Doktor Adil Abdulmehdi ile yaptığı bir dizi görüşme, ilişkilerin düzelmesine vesile oldu. Erbil ile Bağdat arasındaki siyasi ilişkilerin iyi olması, bize de Türkiye’ye de ticari açıdan olumlu bir etki yaratıyor. Çünkü Türkiye’nin de gözü Irak pazarındadır. Irak pazarı çok büyük bir pazardır. Türkiye bunu iyi biliyor ve eski ihracat rakamlarına ulaşması için de sınırda yeni bir köprü yaparak, ticari oranın 20 milyar dolara ulaşmasını amaçladı. Bunu da, araçları sınıflandırarak yaptı. Artık yük taşıyan araçların diğerlerinden farklı bir giriş kapısı var. Daha önce 2 olan güzergâh sayısı 3’e çıkarıldı ve geçişler kolaylaştı. Artık sınır kapısında uzun kuyruklar oluşmuyor. Bu da ticaretimizi olumlu yönde etkiledi. Bu tür heyetlerin artması ve ticaret insanları arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekiyor. Türkiye hükümeti bu ilişkilerin düzelmesi için çok büyük olanaklar sağladı. Artık her bir Ticaret Odası üyemizin kendine özgü bir kartı var ve bu kartla birlikte hiçbir vize sorunu yaşamıyoruz. Konsolosluğa giderek işlemlerimizi yapıyor ve ticari ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bu da bizim için büyük bir fırsat tabii ki. Irak ile aramızdaki ilişkiler iyileşmeye doğru gitti. Bunu da Türkiye ve Irak ile ticari ilişkilerin artması açısından oldukça önemsiyoruz. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’yla ilişkilerimiz oldukça eskiye dayanıyor. Onlarla imzaladığımız iki protokol var. 26 Kasım tarihinde de, ilişkilerimizi daha da iyileştirme yönünde bir protokol imzaladık. Diyarbakır’da düzenlenecek olan fuarlara ilişkin bilgilendirileceğiz ve buradaki şirketleri o fuarlara götüreceğiz. Aynı şekilde bizler de Duhok, Erbil ve Süleymaniye’de düzenlenecek fuarlara ilişkin onları bilgilendireceğiz ve fuarlar aracılığıyla alışverişlerimiz artacak. Diyarbakır’dan Duhok’a gelecek bir iş insanı odamıza başvuracak ve burada başarılı olması için kendisine destek sunacağız.

“YATIRIM YAPANLARA DESTEK OLACAĞIZ”

*Türkiye’deki iş insanlarına bir çağrınız var mı?

Burada iş yapan Türkiyeli 1600 şirket var. 25 yıldır ticaret yapıyorlar. Sanayi, ticaret, inşaat, üretim ve daha birçok alanda faaliyet yürüten şirketler var. Halkımız onların ürettikleri ve birçok ülkeden daha ucuza satılan ürünlerine alıştı. Bu da sattıkları malların Federal Kürdistan pazarlarında birinci sıraya yerleşmesine neden oldu. Bu nedenle de Diyarbakır, Şırnak, Cizre, Batman ve diğer kentlerden gelecek olan iş insanlarına hükümetimizin her türlü desteği sunacağından hiçbir şüpheleri olmasın diyoruz. Federal Kürdistan Bölgesi artık güvenli bir bölgedir. Yeni bir aşamaya geldi. Bağdat ve Irak pazarıyla ilişkilerin iyileştiği bir aşamaya gelmiş bulunmaktayız. Buraya gelerek ticaret yapmak isteyen yatırımcılara elimizden gelen her türlü desteği sunacağımızı bilmelerini istiyorum. Bir kez daha Federal Kürdistan Bölgesi kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma geldi çünkü. Kürdistan pazarı tüm ülkelere açıktır. Türkiye, İran, Avrupa ülkeleri, Çin, Japonya ve birçok ülke, burada ticari işlerini yürütüyor. Burada konsolosluklar var. Bunlar da ticari faaliyetler yürütüyor. Ticaret ve sanayi açıdan birçok ülkeyle ilişkimiz var. Daha çok Türkiye, İran, Arap Emirlikleri, Ürdün, Lübnan, Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve şu an da Hindistan, Çin ve Sri Lanka ile ilişkilerimiz gelişmektedir. Buralardan da iş insanları oralara gidip ticari faaliyetlerini yürütmektedir. Son olarak sizlere, derginiz aracılığıyla sesimizi duyurduğunuz için teşekkür etmek isterim.

“Duhok’a yatırım yapanlara destek olacağız”

Röportaj HANGÜL ÖZBEY

Diyarbakır ve Batman Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından oluşturulan heyetin Duhok, Erbil ve Süleymaniye Ticaret ve Sanayi Odaları’na yönelik ziyaretleri, Federal Kürt Bölgesi’nde olumlu bir etki yarattı. İmzalanan protokollerin bir süredir sekteye uğramış ilişkileri güçlendirme noktasında hayati bir öneme sahip olduğunu dile getiren Duhok Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyad Hesen Ebdulhelim, özellikle Habur Sınır Kapısı’nda yapılan iyileştirmelerin ticarete olumlu etkide bulunduğunu söyledi. Ebdulhelim’e yönelttiğimiz sorular ve cevapları şöyle:

*Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Eyad Hesen Ebdilhelim. 8 bin üyeli Duhok Ticaret Sanayi Odası’nın başkanıyım. Odamıza bağlı 3 bin 750 şirket ve bin 180 üretici firma var. 20 kadın üyemizin 10’u Yönetim Kurulu’nda görev yapmaktadır. Kadınlara pozitif bir ayrımcılığımız var. Onlara her türlü yardımı sunmaya çalışıyoruz.

“IŞİD SALDIRLARI, TİCARİ YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLEDİ”

*IŞİD saldırıları Federal Kürdistan Bölgesi’nde ticari hayatı nasıl etkiledi?

Kürdistan bölgesi ekonomik açıdan bir kriz yaşadı. Petrol fiyatları düştü. Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin bütçesinin yaklaşık yüzde 97’si satılan petrolden gelen gelirle karşılanıyordu. Erbil ve Bağdat ile olan siyasi ilişkilerimiz Irak Başbakanı Maliki döneminde sekteye uğramaktaydı. Federal Kürdistan Bölgesi yönetimi, komutanların bile maaşlarını ödeyemiyordu. 17 yıldır bütçe ayrılmıyordu çünkü ekonomik kriz vardı, petrol fiyatları düştü, hükümetin parası kalmadı ve Federal Kürdistan Bölgesi’nde yapılacak olan inşaat projeleri, yaklaşık 800 şirketin işlerinin durması nedeniyle durakladı. Bunların birçoğu yarım kalırken bazılarının ki ise hükümetin desteğiyle tamamlanabildi. IŞİD saldırıları da Irak bütçesine ağır bir yük oldu. Savaş, 1100 kilometre olan Kerkük ve Diyala’ya kadar uzandı. Bu da Federal Kürdistan Bölgesi’nde ekonomik bir kriz yarattı.

*Ekonomik krizin üyeleriniz üzerine etkisinden biraz söz eder misiniz? Üye sayınızda bir azalma oldu mu?

Evet, oldu. Birçok şirket bölgeden ayrıldı. Kimi işyerlerinde yüzde 70, kimisin de yüzde 30 oranında bir boşluk ortaya çıktı. Çünkü iş kalmadı ve bu şirketlerin sahipleri maaş ödeyemeyecek duruma geldi. Birçoğu işsiz kaldı. Hükümet de onları idame edemedi. İşsizlik oranı arttı diyebiliriz. Türkiye ile aramızdaki İbrahim Halil Sınır Kapısı’nda 2013 yılında 12 milyar dolar olan ticaret oranı, IŞİD saldırıları nedeniyle 2014 yılında yüzde 50 oranında düşerek 6 milyar dolara geriledi. Bu da, Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki ticareti çok kötü etkiledi. Ayrıca bizim için çok büyük bir öneme sahip olan Irak pazarı (çünkü Türkiye’den gelen malları biz Duhok üzerinden Musul, Bağdat ve Ortadoğu’nun diğer ülkelerine aktarıyorduk ve bu da yüzde 80 oranındaydı) IŞİD’in kontrolüne geçti. Bize bağlı olan Şengal ve Sihêla ve Zumar pazarları bizden ayrıldı. Bize bağlı olan Kerkük, Bağdat, yolların ayrılması nedeniyle bize uzak düştü. Bütün bunlar ticaretin aksamasına ve birçok şirketin zarara uğramasına neden oldu. Birçok kurumun kirası düştü, ödeyemeyecek duruma geldiler.

“DİYARBAKIR VE BATMAN’LA İLİŞKİLER DAHA SICAK OLACAK”

*Diyarbakır ve Batman Ticaret Odaları ile yaptınız ticari anlaşmayı değerlendirir misiniz? Bundan sonra nasıl bir yol izlenecek?

1992-93-94 yıllarında da bu odalarla ilişkilerimiz vardı. Fakat IŞİD saldırılarının sona ermesinden sonra tekrar geldiler ve sekteye uğrayan ilişkileri yeniden güçlendirmeye çalıştılar. Bölge hükümetimizle yeni Irak Hükümeti arasındaki ilişkiler de düzelmeye başladı. Heyetin ziyaretinden önce Başkan Barzani’nin Bağdat’a gerçekleştirdiği ve yeni Irak Başbakanı Doktor Adil Abdulmehdi ile yaptığı bir dizi görüşme, ilişkilerin düzelmesine vesile oldu. Erbil ile Bağdat arasındaki siyasi ilişkilerin iyi olması, bize de Türkiye’ye de ticari açıdan olumlu bir etki yaratıyor. Çünkü Türkiye’nin de gözü Irak pazarındadır. Irak pazarı çok büyük bir pazardır. Türkiye bunu iyi biliyor ve eski ihracat rakamlarına ulaşması için de sınırda yeni bir köprü yaparak, ticari oranın 20 milyar dolara ulaşmasını amaçladı. Bunu da, araçları sınıflandırarak yaptı. Artık yük taşıyan araçların diğerlerinden farklı bir giriş kapısı var. Daha önce 2 olan güzergâh sayısı 3’e çıkarıldı ve geçişler kolaylaştı. Artık sınır kapısında uzun kuyruklar oluşmuyor. Bu da ticaretimizi olumlu yönde etkiledi. Bu tür heyetlerin artması ve ticaret insanları arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekiyor. Türkiye hükümeti bu ilişkilerin düzelmesi için çok büyük olanaklar sağladı. Artık her bir Ticaret Odası üyemizin kendine özgü bir kartı var ve bu kartla birlikte hiçbir vize sorunu yaşamıyoruz. Konsolosluğa giderek işlemlerimizi yapıyor ve ticari ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bu da bizim için büyük bir fırsat tabii ki. Irak ile aramızdaki ilişkiler iyileşmeye doğru gitti. Bunu da Türkiye ve Irak ile ticari ilişkilerin artması açısından oldukça önemsiyoruz. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’yla ilişkilerimiz oldukça eskiye dayanıyor. Onlarla imzaladığımız iki protokol var. 26 Kasım tarihinde de, ilişkilerimizi daha da iyileştirme yönünde bir protokol imzaladık. Diyarbakır’da düzenlenecek olan fuarlara ilişkin bilgilendirileceğiz ve buradaki şirketleri o fuarlara götüreceğiz. Aynı şekilde bizler de Duhok, Erbil ve Süleymaniye’de düzenlenecek fuarlara ilişkin onları bilgilendireceğiz ve fuarlar aracılığıyla alışverişlerimiz artacak. Diyarbakır’dan Duhok’a gelecek bir iş insanı odamıza başvuracak ve burada başarılı olması için kendisine destek sunacağız.

“YATIRIM YAPANLARA DESTEK OLACAĞIZ”

*Türkiye’deki iş insanlarına bir çağrınız var mı?

Burada iş yapan Türkiyeli 1600 şirket var. 25 yıldır ticaret yapıyorlar. Sanayi, ticaret, inşaat, üretim ve daha birçok alanda faaliyet yürüten şirketler var. Halkımız onların ürettikleri ve birçok ülkeden daha ucuza satılan ürünlerine alıştı. Bu da sattıkları malların Federal Kürdistan pazarlarında birinci sıraya yerleşmesine neden oldu. Bu nedenle de Diyarbakır, Şırnak, Cizre, Batman ve diğer kentlerden gelecek olan iş insanlarına hükümetimizin her türlü desteği sunacağından hiçbir şüpheleri olmasın diyoruz. Federal Kürdistan Bölgesi artık güvenli bir bölgedir. Yeni bir aşamaya geldi. Bağdat ve Irak pazarıyla ilişkilerin iyileştiği bir aşamaya gelmiş bulunmaktayız. Buraya gelerek ticaret yapmak isteyen yatırımcılara elimizden gelen her türlü desteği sunacağımızı bilmelerini istiyorum. Bir kez daha Federal Kürdistan Bölgesi kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma geldi çünkü. Kürdistan pazarı tüm ülkelere açıktır. Türkiye, İran, Avrupa ülkeleri, Çin, Japonya ve birçok ülke, burada ticari işlerini yürütüyor. Burada konsolosluklar var. Bunlar da ticari faaliyetler yürütüyor. Ticaret ve sanayi açıdan birçok ülkeyle ilişkimiz var. Daha çok Türkiye, İran, Arap Emirlikleri, Ürdün, Lübnan, Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve şu an da Hindistan, Çin ve Sri Lanka ile ilişkilerimiz gelişmektedir. Buralardan da iş insanları oralara gidip ticari faaliyetlerini yürütmektedir. Son olarak sizlere, derginiz aracılığıyla sesimizi duyurduğunuz için teşekkür etmek isterim.