Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Zeytin cenneti: DERİK

  Haber Aborî Nuh Tufanı’ndan Yunan hükümdarı Zeus’a kadar uzanan ve hatta Kuran-ı Kerim’de bile ismi geçen zeytin ağacı, Mardin’in Derik ilçesinin temel geçim kaynağı. Organik olarak yetiştirilen Derik Zeytini, kadınların yoğun emeğiyle satışa hazır hale getiriliyor. İlçe halkının % 50’sinin geçim kaynağı olan zeytinler, uluslararası piyasada yer almak istiyor. Akdeniz ikliminin geçiş bölgesinde yer […]

Zeytin cenneti: DERİK
  • 13 Mart 2019 00:12

 

Haber Aborî

Nuh Tufanı’ndan Yunan hükümdarı Zeus’a kadar uzanan ve hatta Kuran-ı Kerim’de bile ismi geçen zeytin ağacı, Mardin’in Derik ilçesinin temel geçim kaynağı. Organik olarak yetiştirilen Derik Zeytini, kadınların yoğun emeğiyle satışa hazır hale getiriliyor. İlçe halkının % 50’sinin geçim kaynağı olan zeytinler, uluslararası piyasada yer almak istiyor.

Akdeniz ikliminin geçiş bölgesinde yer alan Mardin’in Derik ilçesi, zeytin cenneti olarak kabul ediliyor. İlçenin etrafı bölgede yaşayan ailelerin % 50’si tarafından yetiştirilen zeytin ağaçlarıyla çevrelenmiş. İlçenin girişinde belirgin olarak kendini gösteren zeytinlikler, Derik’in simgesi adeta. Daha önce bölgede yaşayan Ermeniler tarafından ekildiği belirtilen zeytinlikler, ilçenin en önemli geçim kaynağı. Bölgede 50 bin dekara yayılmış yaklaşık 1 milyon 750 bin zeytin ağacı bulunuyor. Zeytinler, ilaç ve gübre kullanılmadan organik bir şekilde yetiştiriliyor. Batı bölgelerinde birçok yerde 3’ü geçmeyen zeytin çeşidi bulunurken, Derik’te 10 çeşit zeytin yetişiyor.

Kadınlar emeğinin karşılığını alamıyor

Zeytinlerin yetiştirilmesi, bakımı ve toplanmasında ana aktörlerin kadınların olduğunu görüyoruz. lın büyük bölümünü bahçelerde geçiren kadınlardan Şerife Önemli, Abori’nin “Sadece kadınlar mı çalışıyor?” sorusuna, kadınların emeğini, Her zeytin ağacının üstünde bir kadının saçları bulunur sözleriyle betimliyor.

Ortak talep: Fabrika

Kadınlardan Çaçan Tanrısever, 7 dönüm zeytinliklerini olduğunu ve tek geçim kaynaklarının zeytin olduğunu belirterek, toplama işlerini gelini ve kızıyla yaptığını anlatıyor. Zeytini sulama, toplama, kırma ve satışa hazır hale getirdikleri sürenin kendileri için uzun bir emek süreci olduğunu dile getiren Tanrısever, “Su sorunu yaşıyoruz. Kuyu açılmasını talep ediyoruz. Bu yıl yağmur yağmadı, bu da olumsuz etkiledi. 7 çocuğum var. Başka geçim kaynağımız yok. Burada bir fabrika olsaydı tek fiyatla tek elden satardık. Elden satınca hatır, gönül indirimi çok yapılıyor. Buraya fabrika yapılmasını istiyoruz” diyor. Üreticilerden Şerife Önemli ise, zeytinlerinin organik bir şekilde yetiştirilmesine rağmen çok ucuza sattıklarını belirterek, şöyle devam ediyor: “Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Her zeytin ağacının üstünde bir kadının saçları bulunur. Emekleri bu kadar çok. Zeytinlerimizin kalitesi çok iyi. Geçen yıl zeytin yağı yapmak için Viranşehir’e gittik. Zeytin burada yetişiyor ama işletmek ve satmak için imkanlar yaratılmıyor. Devlet ve yerel yetkililerden bunun için destek bekliyoruz.

Yöneticilerden “fidan” talebi

2008‘de kurulan Mardin Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı Erkan Doğan, Derik Zeytininin hakettiği değeri görmediğini ifade ederek, en büyük problemlerinin fidanı çoğaltmak olduğunu söyledi. Doğan, bu konuda devlet ve yerel yöneticilerden beklentilerinin olduğunu dile getirdi.

En önemli çeşit olan Derik halhalı, damak tadı ve yağ asit oranı yüzde 0.8 ile kalitesi onaylanmış, Zoncuk, Güleki, Kejık, Belloti, Mazi, Ğurseki, Melkebazi, Melemeli ve Ağliş gibi isimlerini sayacağımız 10 çeşit zeytin yetişiyor.  

Barışın sembolü

Dünyada “barışın sembolü” olarak bilinen zeytin ağacı, tarih öncesi çağlardan bu yana doğada bulunuyor. Bilim, zeytin ağacının ne zaman oluştuğunu tam olarak söyleyemese de mitoloji zeytinin var oluşuna kendince şöyle açıklık getiriyor: Eski Yunan’da tanrıların başı Zeus, insanlığa en değerli armağanı veren tanrı ya da tanrıçanın yeni kurulan şehrin hükümdarı olacağını ilan eder. Bunun üzerine deniz tanrısı Poseidon barış ile bilgelik tanrıçası Athena mücadeleye girişirler. Poseidon, üç dişli çatalını bir kayaya saplar ve insanları uzak yerlere götürecek, savaşlar kazanacak olan “atı” yaratır. Athena ise mızrağını yere saplayarak bir “zeytin ağacına” dönüştürür. Şehir halkı bu zeytin ağacının büyük bir zenginlik ve bereketin kaynağı olduğuna karar verir ve Athena’ nın onuruna şehre “Atina” adı verilir. Bugün bile efsanenin olduğu kabul edilen yerde bir zeytin ağacı durur. Bütün zeytin ağaçlarının Athena’ nın yarattığı bu zeytin ağacından çoğaldığı söylenir.

İlk efsane: Nuh Tufanı

Eski Ahit’te yer alan efsanelerden biri, Hazret-i Nuh ve tufandan bahseder. Yarattığı ademoğlunun yeryüzüne kötülük tohumları saçtığını gören Tanrı, onu bir tufanla cezalandırmaya karar verir. Ve Hazret-i Nuh’a bir gemi yapmasını, bu gemiye her temiz hayvandan erkek ve dişi yedişer, her temiz olmayan hayvandan erkek ve dişi ikişer ve kuşlardan da erkek ve dişi yedişer tane almasını söyler. Ardından büyük tufan başlar, Hazret-i Nuh ve gemisindeki canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan her şey silinir. Tufan durulduğu zaman Hazret-i Nuh, suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden bir güvercin salar. Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner. Hz. Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar. Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu güne, ümidin ve barışın simgesi olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün.