Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Yerel esnaf kampanyası, tefeciler ve lacoste giyinenler…

VEYSİ POLAT/ABORİ Diyarbakır esnafı, Sur olaylarından bu yana belini doğrultamadı desek yeridir. Çatışma, operasyon ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle Sur esnafı aylarca iş yerini açamadı. Diğer ilçelerde ise ciro kaybı yüzde 70 oranında eridi. Ekonomideki “domino taşı etkisi” kent geneline sirayet etti. Ekonomi yüzde 60 oranında daralırken, kentteki işsizler ordusu kat be kat arttı. Diyarbakır’ın […]

Yerel esnaf kampanyası, tefeciler ve lacoste giyinenler…
  • 6 Haziran 2019 01:45
  • 6 Haziran 2019 01:49

VEYSİ POLAT/ABORİ

Diyarbakır esnafı, Sur olaylarından bu yana belini doğrultamadı desek yeridir. Çatışma, operasyon ve sokağa çıkma yasakları nedeniyle Sur esnafı aylarca iş yerini açamadı. Diğer ilçelerde ise ciro kaybı yüzde 70 oranında eridi. Ekonomideki “domino taşı etkisi” kent geneline sirayet etti. Ekonomi yüzde 60 oranında daralırken, kentteki işsizler ordusu kat be kat arttı. Diyarbakır’ın tüten bacası olarak bilinen Organize Sanayi Bölgesi’nde 300’e yakın fabrikadan sadece 201’i faal. Buralarda da son bir yıldır stok çalışıldı, kimi fabrikalar işçilerini ücretsiz izne çıkardı, kimileri de küçülerek işçi çıkarmak durumunda kaldı.  Krizi “iyi yönetenler” bugünlere kadar gelebildi. Genel olarak tabloya baktığımızda durum pek de iç açıcı değil. Krizi fırsat bilenler yeni bir “sektör” yarattı. O da tefeciler… Bankada çekleri yazılmasın diye çırpınan işverenlerimiz ne yazık ki bu fırsatçıların ayaklarına kadar gitti. Bu süreçte işverenler de birbiri ile dayanıştı. Sadece çeklerin yazılmaması için değil elektrikleri, doğalgazları kesilmesin diye üst düzey “rica”lar devreye girdi.

Bu memleketin insanları birbirleriyle eski usul dayanışırken, hükümet ne yaptı. Can suyu kredisi esnaf için çölde susamış birine bir yudum su oldu sadece. Cazibe Merkezleri sözü yerine getirilmeyince bu kent bir yılını heba etti.

Geçen yılın 2’nci çeyreğinde başlayan dövizdeki dalgalanma,  Suriye’deki belirsizlik, önümüzdeki günlerde krize dönmesi beklenen S-400 füzeleri, İstanbul seçimleri yatırımları öteliyor. Esnaf, işveren hala önünü göremiyor.

Tüm bu olumsuzların yanında iyi şeyler de oldu memlekette. Öncelikle yerel halka yerel esnafa ve yerel ürünlere sahip çıkılması için kampanyalar başlatıldı. Basın açıklamaları ve sosyal medya üzerinden duyarlılık çağrısı yapıldı. Ancak henüz eyleme geçilmiş değil. Bir koordinasyonsuzluk, ortak hareket edememe, bir güçbirliği oluşturamama sorunu var. “Birlikte Güçlüyüz” sloganını seçim döneminde kullanan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır’ın tüten bacalarını bağrında barındıran Organize Sanayi Bölgesi, bakkalın, küçük esnafın çatı örgütü DESOB ve diğer ekonomi dinamikleri; artık ortak hareket etme zamanı gelmedi mi?

Sur içindeki esnaflar “Artık söz değil eylem zamanı. İnternetten kampanyalarla bu iş olmaz. Bize sahip çıkın. Birlikten güç doğar sözüyle hareket edin” diyor.

Elçiye zeval olmasın misali bir esnafın sözüyle noktalayalım; Kampanyalar iyi güzel de bu işe öncülük edecek kişilerin de yerel esnaftan alış veriş yapması gerekmez mi? Lacoste ve diğer pahalı markalar giyinip sosyal medyada paylaşım yapmak bu işin ruhuna aykırı olur. İnandırıcılığı da kalmaz…