Diyarbakır ekonomisi nereye gidiyor? VEYSİ POLAT YAZDI

VEYSİ POLAT

Diyarbakır, ekonomik açıdan bulunduğu coğrafi konum ve barındırdığı potansiyelle aslında Doğu ve Güneydoğu’nun bir çok kentine göre avantajlı bir durumda iken bugün perişan bir halde.

Nasıl mı?

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 5 Ağustos tarihli rakamlarına ve geçen ay İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine bakalım.

Son verileri baz alalım ve bir yıl öncesine gidelim.

TİM’in verilerine göre Diyarbakır, geçen yıl Türkiye’de en çok ihracat yapan kentler arasında 50’nci sıradaydı. Son 7 aylık veriler baz alındığında ise 51’nci sıraya gerilediğini görüyoruz.

Ocak-Temmuz 2019’da 87 milyon 342 bin dolar olan kentin ihracatı, Ocak-Temmuz 2020’de ise 80 milyon 843 bin dolara kadar gerilemiş durumda.

Tablonun bu kadar kötü olmasında kuşkusuz tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisinin etkisi büyük.

Ancak tüm kentlerde etkinin bu denli büyük olduğunu görmek mümkün değil.

İstanbul Sanayi Odası’nın geçen açıkladığı “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine bakalım.

300 kilometre ötemizdeki Gaziantep’ten 26 firma bu listeye girmeyi başarabilirken bir tane bile Diyarbakır firması bu listede yok.

Oysa Diyarbakır’da sanayileşmenin tarihi eskidir. Her ne kadar 1991’de resmen Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş olsa da köklü ticaret yapan, kentin mermer, tarım alanındaki ürünler ve tekstil gibi sektörlerde ciddi potansiyelini açığa çıkaran özverili iş insanları hayli fazla.

Ancak tüm bunlara devletin 6. Teşvik Bölgesi kapsamına aldığı, vergi, SGK gibi alanlarda ciddi mufaiyet tanıyan avantajları olmasına karşın bugün geldiği noktayı hak etmiyor.

İhracatta gerileyen, İSO’nun listesine girmeyen bir tablo var ortada.

Ayrıca geçen ay neredeyse son dakika gelişmesi olmasa elektrik borcu nedeniyle OSB’deki işletmelerin tamamının elektriği kesilecekti.

Demin dediğim gibi bu kent bu kadarına hak etmiyor.

Sorunu sebebi ne, kimde, nerede?

Onu bilemem.

Ancak bilinen şu ki ilgili kurumlar bu konuda şapkayı eline almalı kafa yormalı.

Belki de kentte bir ilke imza atarak KENT EKONOMİ DİNAMİKLERİ PLATFORMU’nu kurmalı.

Ortaya çıkan fotoğrafı masaya yatırmalı ve çözümü ötelemeden gayret sarf etmeli…