Ünlü Kürt iş kadını Nadirova: Bölgede ekonomik işbirliğine hazırız

VEYSİ POLAT

Kazakistan’da uzun yıllar bankacılık, finans ve ekonomi alanında faaliyet yürüten, 2016’da “Yılın Bankacısı”, 2017’de “Kazakistan Halk Birliği” ve 2019’da da “Yılın Kişisi” ödülüne layık görülen Home Credit Bank’ın CEO’su olan Kürt iş kadını Narin Nadirova, Ahmet Güneştekin’in “Hafıza Odası” sergisi için geldiği Diyarbakır’da üç gün kenti gezme fırsatı buldu.

Hayat hikayesini, iş yaşamını ve Diyarbakır’ı Abori’ye anlatan Sayın Narin Nadirova’ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
sex hikaye

“HAFIZA ODASI’NDAN ÇOK ETKİLENDİM”

*Öncelikle “Hafıza Odası” Sergisi’ni sormak istiyorum. Sergiyi nasıl buldunuz, gezerken neler hissettiniz?

Sergiyi izlerken çok duygulandım. Bu coğrafyada yaşayan acıları hissettim. Bütün Kürtlerin yaşadığı duyguları ben de yaşadım. Artık barışa gitmek, kanı durdurmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Ahmet’in İstanbul’daki sergisine gitmiştim. Ancak buradaki duygu çok farklıydı. Çok etkilendim. 5 No’lu tünelden geçerken ürperdim.
seks hikaye
“DİYARBAKIR 10 YILDA ÇOK GELİŞMİŞ”

*Hayatınızda Diyarbakır’a ikinci gelişiniz sanırım. 10 yıl aradan sonra geldiğiniz ve üç gün v kaldığınız kenti nasıl buldunuz?

Dediğiniz gibi bu ikinci gelişim. Büyük değişimler görüyorum. 10 yıl önceki gibi değil. Sürekli gelişen, büyüyen ve modernleşen bir şehir görüyorum. Çok misafirperver ve kültürüne önem veren bir şehir. Gördüğüm tek bir eksiklik; Kürtçe’nin günlük yaşamda çok az kullanılması. Ben Kürtçe’yi yaşamın her alanında kullanmamız gerektiğine inanıyorum.

“DİYARBAKIR, KÜRTLERİN MERKEZİ YERİ”

*Kazakistan’da yaşayan Kürtler açısından Diyarbakır biliniyor mu? Diyarbakır denince neler deniliyor?

Kürtlerin yaşadığı coğrafya dört parça. En büyük parçası da Türkiye’de. Diyarbakır, buradaki Kürtlerin merkezi gibi. Bizim kökenimiz Van’a kadar uzanıyor. Şêx isyanı sonrası dedelerim buradan Kafkasya’ya göç etmek durumunda kalmışlar. Daha doğrusu Kazakistan’da yaşayan Kürtlerin çoğu o dönem buralardan göç etmişler. O açıdan bizim için bu topraklar önemli.

“İŞ CAMİASI İLE DİYALOĞA HAZIRIZ”

*Buradaki iş dünyası ile bir diyaloğunuz var mı?

İş camiasından çok tanıdık var burada. Ancak ortak bir iş ve yatırımlar konusunda bir diyaloğumuz olmadı. Çok isterim. İlişkilerimiz gelişebilir, ortak işler yapılabilir. İstenildiği zaman biz hazırız.

İSYAN ZAMANINDA VAN’DAN SÜRGÜN EDİLDİLER

*Peki aile yaşantınıza dönersek. Nasıl bir aile ortamında büyüdünüz?

Yurtsever, ulusal değerleri oldukça yüksek olan bir aile ortamında büyüdüm ve bu değerler temelinde büyüdüm. Bizim ailede ben ve kardeşlerim dahil, kuzenler ve torunların tamamı Kürt olduklarının bilincinde yetişti. Tabii bu öncelikle annemin ve babamın karakter ve yaşantısında gelişen bir özelliğimiz. Elbette onlar da babalarından böyle görüp, bizlerin de aynı ulusal duygularla gelişmemiz için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve hala da yapmaya özen gösterirler.

Ailemin kökleri Van’a dayanır. Daha doğrusu babamın kökleri Van’dan, annem Kars Digor’dan. Şêx Said isyanından sonra, Aras Nehri’nin diğer tarafına göç eden dedelerim, her zaman için bizlere öncü olmuşlardır. Onlardan bize ulaşan öykü, stran, kilam, acılar ve kahramanlıklarla büyüdük.

“KAZAKİSTAN’DA KÜRTLERE SAYGI VAR” 

*Kazakistan’da Kürt olmak nasıl tanımlanıyor?

Ne devlet, ne Kazak halkı ne de Kazakistan’da yaşayan diğer halklar Kürtlere Kürt oldukları için herhangi bir zorluk çıkarmaz. Aksine gurur verici uygulamalar var. Mesela bir Kürt istediğinde pasaportuna etnik aidiyeti olarak Kürt yazdırabiliyor. Yeterli bir sayıya ulaşıldığında, Kürt çocuklarına okullarda Kürtçe eğitim verilebiliyor.

“AİLEM EN BÜYÜK DESTEKÇİM”

*İş hayatınıza gelirsek. Başarılarla dolu bir iş yaşamınız var. Başarınızın sırrı nelerdir?

Ailem, manevi anlamda en büyük desteğim oldu ki şu an bile hep arkamdalar. Ermenistan’da annem ve babam, Kazakistan’da ise kayınpederim ki onu babam sayarım Akademisyen ve Profesör Nadir Nadirov en büyük destekçilerim oldular. Benim de bu konuda isteğim çok fazlaydı. Ekonomi ve bankacılık sektörü eskiden beri istediğim alanlardı. Eğitim kariyerim beni bu alana yönlendirdi. Açıkçası bu alanda zorluk yaşadım diyemem.

Gençler öncelikle okumalı. Her alanda eğitim almaları önemli. Ekonomik alanda çalışmaları, teknolojiye yönelmeleri elbette ki çok önemli. Ama en az bunlar kadar önemli olan bir konu da benliklerini, köklerini ve dillerini unutmamaları, benimsemeleri ve onlardan güç almaları…