Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Sözün bittiği yerdeydim…

VEYSİ POLAT Önce anlam veremediler kim olduğuma. “Gazeteciyim” dememe rağmen mesafelerini korudular. Sorularımı sıralamaya devam ediyorum; -17 günlük tam kapanma sizi nasıl etkileyecek? -Pandemide iş yapabildiniz mi? -Var mı söyleyecekleriniz? Bizi gören diğer hamallar ve günü birlik inşaat işlerinde amelelik yapanlar da etrafımıza toplanıyor. Diyarbakır’ın en yoksul ilçesi Bağlar’ın Dörtyol Meydanı’ndaki Amele Pazarı’ndayım. Yanımda Abori’nin […]

Sözün bittiği yerdeydim…
  • 30 Nisan 2021 19:01
  • 3 Mayıs 2021 20:42

VEYSİ POLAT

Önce anlam veremediler kim olduğuma.

“Gazeteciyim” dememe rağmen mesafelerini korudular.

Sorularımı sıralamaya devam ediyorum;

-17 günlük tam kapanma sizi nasıl etkileyecek?

-Pandemide iş yapabildiniz mi?

-Var mı söyleyecekleriniz?

Bizi gören diğer hamallar ve günü birlik inşaat işlerinde amelelik yapanlar da etrafımıza toplanıyor.

Diyarbakır’ın en yoksul ilçesi Bağlar’ın Dörtyol Meydanı’ndaki Amele Pazarı’ndayım.

Yanımda Abori’nin emektarı Şeyhmus Baykal ve Diyarbakır’ın başarılı genç yönetmenlerinden Serhat Gönen var.

Burası merhum Kemal Sunal’ın başrolde oynadığı “Kibar Feyzo” filmindeki sahneleri andırıyor.

Önce beni amele tutmaya gelen biri zannedip, “Abi bayram geldi, siftah yapmadım bugün. Ben geleyim” diyor.

Israrla “Gazeteciyim” dememe rağmen bu kez “nerelisin?” sorusu geliyor.

“Liceliyim” deyince önce Esat başlıyor konuşmaya.

35 yaşında ve 7 çocuk babası Esat.

20 yıldır burada hamallık yapıyor.

Yük taşıyor, kanalizasyon açmaya gidiyor, inşaatlarda günübirlik çalışıyor.

İş olunca 80 TL yevmiye ile çalışıyor.

“Bazen bir gün iş var, üç gün yok. Aylık kazancım 1000 TL” diyor.

Körhat’ta bir binanın bodrum katında yaşıyor.

“350 TL kira veriyorum. Geri kalan parayla geçiniyoruz” diyor.

Biz konuşurken sabah tıkanan bir kanalizasyonu açıp kazandığı 50 TL ile bir kova yoğurt ve 3 kilogram şeker ile Hasan yanımızdan geçiyor.

Anlam veremiyor önce bize.

Anlayınca adımını yavaşlatıp, adımlarıyla aramızdan geçerken duraksıyor; “Böyle yaşamaya lanet gelsin. Ben böyle yaşamak istemiyorum. Ben 5 çocuk babasıyım. Kızım Muğla’da okuyor. Doğduğum güne lanet ediyorum. Nefret ediyorum bu hayattan. Açım, aç ha…” diyerek, çekip gidiyor ağlamaklı ağlamaklı…

Yanımdaki İsmail, Serhat’a dönüp “Çektin mi, bak ağlayarak gitti Hasan” diyor.

Dertleri o kadar çok ki biriyle konuşurken yanımızdakiler bir bir anlatmaya başlıyorlar;

-Bir baba olarak utanıyorum. Çocuğum benden oyuncak istedi alamadım. O uyurken eve gidiyorum.

-Bayram harçlığı için hanıma 100 TL bıraktım. 5 çocuğum var. Her birine 5 TL’lik tişört al dedim. Bu bayram şeker bile alamayacağız.

-Param olunca çocuğuma her gün 1 TL sadece verebiliyorum.

-Halimizi soran yok. Muhtara gelen yardımı da yakınlarına dağıtıyor.

-Geçen sene verilen 1000 TL’nin yüzünü görmedik.

-Açlıktan kimse ölmez diyorlar ama her gece aç uyuyoruz.

-Evde sadece makarna var, her öğün makarna yiyoruz. Ama o makarnayı da yağsız yapıyor hanım.

Oldukça zor anlar benim için…

Daha önce de buraya gelip onların hikayesini dinlemiştim.

Bir yılda durum daha da vahim hale gelmiş.

İnsan olarak etkileniyorum.

Her laftan sonra yutkunuyorum; gözyaşlarımı içime akıtıyorum.

Cebimdeki ile bu kadar insanı mutlu etmem mümkün değil.

Birkaç dostu arıyorum.

4-5 koli ile bayramı geçirecek bu insanlar.

Ama ya daha sonra…

Burası nasıl bir yer; anlatayım…

Kemal Sunal ve Şener Şen’in başrolde oynadığı “Kibar Feyzo” filminden bir kesit.

Yazıma başlarken Kemal Sunal’ın Kibar Feyzo filminden bahsetmiştim. Bu filimde Feyzo karekteri ile Kemal Sunal, gariban bir yoksul köylüdür. Askerden döndükten sonra sevdiği kadın, Gülo’ya talip olur. Köyde Gülo’ya başka talipler olduğu için babası başlık parasını açık artırıma koyar. Ve on bin peşin, on bin senet karşılığı Gülo, Feyzo’ya kalır. Feyzo borcunu ödemek için kente gidip çalışmaya başlar. Ne iş bulsa yapar. Feyzo’nun yolu bir gün amele pazarına düşer. İnşaatta çalışmak için amele pazarına gelenler işçi alımı yaparken “ya ben, ya ben” der durur…

Sabahın 05.00’inde Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne yolunuz düşerse Kibar Feyzo sahnelerini görebilirsiniz.

Dörtyol’daki meydana kurulu belediye banklarında oturan, her köşe başında ayakta bekleyen insanlar dikkatinizi çeker.

Ara ara bu meydana arabalar yanaşır. İşte o an ameleler her duran arabanın etrafını sararlar.

Her işi yaparım.

Bağlar Dörtyol’daki meydan “Bu kentte işsizlik sorunu yok, iş beğenmemek var” diyen Diyarbakır Valisi’ni alenen tekzip meydandır.

Çünkü bu insanlar, “Ne iş olsa yaparım” diyenlerin yeridir.

Diyarbakır’da yaşayıp bu meydana gitmeyen iş insanlarımıza, STK’lara sesleniyorum.

Allah rızası için yardım etmek isteyenler bu meydana gitsin ve bir babayı sevindirsin…