Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Selahattin Demirtaş: Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı

Kobani Davası’nda konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini ifade ederek, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı” dedi. IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme […]

Selahattin Demirtaş: Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı
  • 1 Aralık 2022 22:56

Kobani Davası’nda konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini ifade ederek, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı” dedi.

IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 19’uncu duruşmasının 7’nci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. SEGBİS ile duruşmaya bağlanan Demirtaş, dosyadaki ihlal ve usulsüzlük sayısının bini geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Bin civarında ihlali her duruşmada sayabiliriz. Niye bir yargı makamı binden fazla ihlale yok açar? İşte geçen hafta boyunca Kışanak’ın anlatmaya çalıştığı ve sizin de ısrarla engellemeye çalıştığınız nedeniyle. Davanın siyasi yönü. İktidar HDP’yi tasfiye etmek istedi ve bu dava kumpas kurularak açıldı. Devletin şu andaki üst aklı bizi beka açısından tehdit olarak kodladığından, mevcut davada binden fazla ihlal yapılması meşru görülmektedir. O nedenle siyasi rehine arkadaşlarımız insanın aklını uçuracak ihlalleri ortaya koymasına rağmen heyetinizin ve savcılığın umursamazlığı bundan kaynaklıdır. Bu dava AİHS’in 18’nci maddesinin ihlalinin kesintisiz sürdüğü bir davadır. Bir sanığın kendini en güvenli hissetmesi gereken yer hakim huzurudur. Bir devlet düzenindeki bütün hukuksuzlukların düzeleceği yerdir. Bizim ise en fazla tehdide uğradığımız yer hakim huzurudur. Teorik olarak avukatların müvekkilleri ile ayrı yerde oturması gibi bir usul de yoktur. Avukatların oturma düzeni ayrı yapılmış diye müvekkilleriyle konuşamaz. Diktatörlüklerde bile böyle bir şey yok. ‘Belge veriyorsunuz, beni ilgilendirmez. Rahat olun’ diyeceksiniz.”

“BANA ÖCALAN’IN YERİNE GEÇME TEKLİFİ YAPILDI”

“Bizi terörist katil gibi göstermeye çalışanlar, biz tarih önünde çoktan aklandık” diyen Demirtaş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini hatırlatarak, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı. Reddettim. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır. Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek gücü ve misyonu var. Biz de parlamentoda çözüm aktörüyüz” diye konuştu.

Demirtaş, şöyle devam etti:

“7 Haziran seçimleri sonrası, ‘HDP koalisyon kurmayı kabul etseydi bunlar başımıza gelmezdi’, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demeseydi bunlar başımıza gelmezdi’ deniyor. 3 Nisan 2015’te Erdoğan, ‘Dolmabahçe Mutabakatı’nı kabul etmiyorum’ açıklaması yapıyor. Ben hala ‘seni başkan yaptırmayacağız dememişim. Ne demek çözüm süreci bitti? Ne demek tanımıyorum? Anlaşmazlık ne? Dolmabahçe koltuk düzenine kadar Erdoğan’ın bilgisine sunuldu. Biz de dedik ki kabul etmiyoruz, bitmez. 12 defa gitmişiz, görüşmeyi kabul etmemiş. Yurtdışına çıkarken, ‘Kürt sorununu buzdolabına kaldırdık’ dedi. 7 Haziran seçimleri bitti. Davutoğlu partimizi ziyaretine geldi. Koalisyona hazır olduğumuzu söyledik. Yetmedi, Celal Doğan’ın bizati Saray’a görüşmeye gönderdik. ‘Seçim bitti, parlamento oluştu. Yeniden süreci başlatalım, yeni Anayasa ise beraber yapalım’ dedik. Celal bey geri döndü ve Meclis’teki odamda oturduk. Doğan, yüzü kızarttı. Kimse bize maval okumasın. Bizi değerlendirirken ağzını defalarca yıkayıp öyle konuşsun. Bizi tehdit etmek kimsenin haddine değil. Kimseye boyun eğmedim, eğmeyeceğiz.

“ÖRGÜTTEN DE TALİMAT ALMADIK, ALMAYIZ. DEVLETTEN DE ALMADIK, ALMAYIZ”

Biz İmralı’ya gittiğimizde yemek gelirdi. Heyetimiz yemeğe başlamadan Öcalan kaşığını kaldırmazdı. ‘Sizler seçilmiş insanlarsınız, önerilerimi sunuyorum’ derdi. ‘Uygun görürseniz’ derdi. PKK Türkiye hukukuna göre terör örgütüdür fakat halkın iradesine ve seçilmişlerine Kandil’de ve İmralı’da gördüğümüz saygıyı biz hiçbir yerde görmüyoruz. Siz de tanık Merdan Rüştü Ovalıoğlu’nun ‘Demirtaş talimat aldı’ sözlerini önümüze koyuyorsunuz. Örgütten de talimat almadık, almayız. Devletten de almadık, almayız. Bizim amirimiz halktır. Bu saçma sapan dosyaya dair mahkemeniz hiç değilse geri kalan arkadaşlarımızla tahliye değerlendirmesi yapsın.”