Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

SALGIN SONRASI ‘YENİ NORMAL’ NE OLACAK? / ARAM EKİN DURAN YAZDI

ARAM EKİN DURAN (Gazeteci) Aralık 2019 sonunda Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını, son 2 ay içinde tüm dünyada hızla yayıldı ve “olmaz” dediğimiz pek çok şey bir anda hayatımızın yegane gerçeği haline geldi. Salgının toplumsal hayatta yarattığı panik duygusu ile birlikte küresel ekonominin içine girdiği felç hali, başta geçim derdi yaşayan yüz milyonlarca insanın ve […]

SALGIN SONRASI ‘YENİ NORMAL’ NE OLACAK?  / ARAM EKİN DURAN YAZDI
  • 5 Mayıs 2020 00:40

ARAM EKİN DURAN

(Gazeteci)

Aralık 2019 sonunda Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını, son 2 ay içinde tüm dünyada hızla yayıldı ve “olmaz” dediğimiz pek çok şey bir anda hayatımızın yegane gerçeği haline geldi.

Salgının toplumsal hayatta yarattığı panik duygusu ile birlikte küresel ekonominin içine girdiği felç hali, başta geçim derdi yaşayan yüz milyonlarca insanın ve işletmenin ‘kabus’u haline gelmiş durumda.

Rakamlar çarpıcı ve üzücü…

23-27 Mart 2020 tarihleri arasında TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP koordinasyonunda gerçekleştirilen “COVID-19 İşletme Etki ve İhtiyaç Anketi”ne göre, işletmelerin yüzde 62’si koronavirüs salgınından büyük ölçüde etkilendiklerini ifade ederken, hiç etkilenmediğini söyleyen işletmelerin oranı ise yüzde 3’te kaldı. Büyük işletmelerin yüzde 11’i, mikro ve küçük ölçekli işletmelerin ise yüzde 36’sı faaliyetlerini durdurma kararı aldı.

Tüm işletmelerin yalnızca yüzde 8’i kriz yönetimine geçmeden işlerinin rutin seyrinde devam ettiğini belirtirken yüzde 32’si kısmen, yüzde 29’u ise yoğun bir şekilde kriz yönetimi yaptıklarını vurguladı.

Küresel danışmanlık ve alacak sigortası şirketi Euler Hermes Türkiye’nin verilerine göre, salgın döneminde her 7 işletmeden 1’i nakit akışı problemleri nedeniyle çalışanlarının ödemelerini yapamıyor. Bu dönemde faturaların zamanında ödeyebilen firmaların oranı ise yüzde 58’e gerilemiş durumda.

Üstelik bu veriler Mart’ın sonuna ait. Nisan ayında işlerin daha da kötüleştiğini tahmin etmek için medyum olmaya gerek yok.

Nisan ayında ihracatta yüzde 40, ithalatta yüzde 28 düşüş yaşanması ile birlikte dış kaynak ihtiyacı da hayati hale gelmiş durumda. Milyonlarca aile geçim sıkıntısı yaşarken, Merkez Bankası’nın rezervlerini eritmek pahasına zapt etmeye çalıştığı dolar kuru 7 TL’nin üzerine çıkmışken, ekonomi yönetimi hala IMF’den 10 milyar dolar tutarında koşulsuz kredi almayı bu dönemde gururuna yediremiyor. ABD Merkez Bankası’nın 14 ülke ile kurduğu swap hattının da dışında kalan Türkiye, dünyada kalan belki tek müttefiki olan Katar ile finansal işbirlikleri ile tekneyi yüzdürmeye çalışıyor.

Ne var ki, dünya artık pek alanda olduğu gibi ekonomide de salgın sonrası ‘yeni normal’e odaklanmış durumda.

Peki özellikle ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler için ‘yeni normal’ ne olacak?

Her şeyden önce nakit akışlı şirketler için hiç olmadığı kadar hayati hale gelmiş durumda. Öncelikli olarak KOBİ’lerin naktin öneminin farkında olup işletmelerini nakit odaklı bir işletmeye dönüştürmeleri gerekiyor.

EY Türkiye, nakit akışı için atılması gereken 7 adımı şöyle tarif ediyor:

1-İyi kayıt tutun

2-Müşterilerden gelen sinyalleri dikkate alın (ödeme koşulu değiştirme talebi, ödeme yapamayacağına dair mazeretler vb.)

3-Nakit akışı tablosu ve tahminleri oluşturun

4-Tabloyu ve tahminleri her ay gözden geçirin

5-Faturalama işlemlerinizi hızlı bir şekilde yapın ve geciken ödemeleri takip edin

6- Yazılım kullanın

7-Ticari alacak sigortasını değerlendirin

Peki KOBİ’ler için bu adımlar yeterli mi? Hayır, değil.

Bu süreçte 13 Haftalık Nakit Akım Tablosunun hazırlanması ve bu tablonun haftalık olarak güncellenmesi, kısa vadeli nakit ihtiyaçlarının erken saptanması büyük önem taşıyor.

Ayrıca erken tahsilat için indirimlerin sunulması, eldeki envanterin hızlıca nakte dönüştürülmesi gibi önlemler alarak da şirketler elindeki nakti artırma yoluna gidebilir.

Türkiye’de son dönemde yapılan araştırmalar, salgın sona erdikten sonra pek çok sektörde binlerce şirketin evden çalışmaya devam edeceğini gösteriyor. Bu da iş hayatında ‘yeni normal’in bir diğer ayağı.

130 ülkede faaliyet gösteren insan kaynakları danışmanlığı şirketi Mercer Türkiye’nin yaptığı araştırmaya göre,  salgın sonrasında şirketlerin yüzde 60’ı evden çalışma uygulamasını sürdürmeyi planlıyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 95’i salgın sonrasında merkez ofisler başta olmak üzere uzaktan çalışma modeline geçtiklerini belirtirken, yüzde 60’sı ise salgın sonrasında da uzaktan ve esnek çalışma modelini kalıcı hale getirmeyi planladığını kaydediyor.

Uzun lafın kısası, Türkiye’de ekonomi yönetimi günü kurtarmak için çırpınadursun, iş hayatı tüm dünyada kökten bir değişim geçiriyor. Şirketler bu değişimi algılayıp, bu değişime adapte olamazlarsa yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklar.