Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

ÖHB’de PRP ile diz ağrılarına son

Haber Abori Diyarbakır’da faaliyet gösteren Özel Bağlar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde görev yapan Uzm. Dr. Burhan Baykara, “Platelet Rich Plasma (PRP), yani trombosit hücrelerinden elde edilen zengin kan ile diz eklemlerinde yaşanan hasarları en az seviyeye indirdiklerini söyledi. PRP tedavisinin, kan damarları içerisindeki iyileştirici hücrelerin yetersiz kaldığı durumlarda kullanıldığını ifade eden Uzm. Dr. […]

ÖHB’de PRP ile diz ağrılarına son
  • 16 Mayıs 2019 22:03

Haber Abori

Diyarbakır’da faaliyet gösteren Özel Bağlar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde görev yapan Uzm. Dr. Burhan Baykara, “Platelet Rich Plasma (PRP), yani trombosit hücrelerinden elde edilen zengin kan ile diz eklemlerinde yaşanan hasarları en az seviyeye indirdiklerini söyledi.

PRP tedavisinin, kan damarları içerisindeki iyileştirici hücrelerin yetersiz kaldığı durumlarda kullanıldığını ifade eden Uzm. Dr. Burhan Baykara, “Örneğin diz ekleminde, diz kemik ve kıkırdak bölgesinde kan damarı olmadığı için iyileştirici hücreler oraya gidememektedir ve orada oluşan hasarları iyileştirememektedir. Bu sebeple kişinin kolundan 7-8 mililitre kan alınır. Bu kanın içerisindeki beyaz ve kırmızı kan hücreleri ayrıştırılır. Ardından beyaz kan hücreleri, yani iyileştirici hücreler dediğimiz trombositler tekrar kişinin dizine enjekte edilir” dedi.

PRP tedavisinde önemli olan kişiden alınan kanın bozulmadan, içerisindeki proteinler çökmeden ve pıhtılaşmadan diz eklemine verilmelisi olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Burhan Baykara, şöyle devam etti:

“PRP’ler standart olmadığı için etkin bir PRP uygulanabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Burada en önemlisi kişinin PRP’den doğru fayda görüp görmeyeceğinin doğru belirlenebilmesidir.

PRP tedavisi kireçlenme, menisküs ve diz bağı hasarı gibi durumlarda etkili olur. Yine eklem sıvısı azalmışsa, eklem sıvısı eklenmiş PRP’ler de vardır. Fakat kişide tam kopmuş bir bağ yırtığı varsa, menisküsü tamamen kopmuş ve parçalanmışsa PRP tedavisi uygulanmamalıdır. Bunlara ek olarak romatizmal problemlerde, dizde artmış eklem sıvısı, ödem varsa, yapılacak PRP ödemli dokunun içerisinde kalır ve faydalı olamaz.”

DİZ AĞRISININ PRP İLE TEDAVİSİ

PRP tedavisinde başarıyı etkileyen faktörlerin “Doğru klinik teşhis, doğru hasta seçimi ve doğru PRP uygulaması” olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Burhan Baykara, şunları kaydetti:

Kişinin diz ağrısının nedeni kemikten ve kıkırdaktan kaynaklanıyor ise, yine menisküste ve bağda dejenerasyon dediğimiz hasarlanmalar varsa, bu durumda PRP tedavisi faydalı olur. Fakat, kişinin sıvı birikimi ile ilgili sorunları varsa, dizde ödem oluşmuşsa, o durumda PRP tedavisi başarılı olmamaktadır.

Öncelikle kişideki diz ağrısının sebebi belirlenmelidir. Diz önü ağrısı dediğimiz, pateller dediğimiz diz kapağı kemiğine yapışan bağ ve kaslar içerisindeki tendon hasarlarında da PRP tedavisinin yeri vardır.

Diz ağrısında PRP tedavisinin başarılı olabilmesi için klinik teşhisin doğru konulması gerekir. Sonrasında gereken röntgen, MR, tomografi gibi tetkikler de değerlendirilmelidir.

Son yapılan bilimsel çalışmalar, aslında PRP’nin içerisinde de bir miktar kök hücre olabildiğini göstermektedir. Ancak yine de PRP tedavisi demek, kök hücre tedavisi anlamına gelmez.  Bazen ticari anlamda kök hücre tedavisi ile PRP tedavisi aynı anlamda kullanılmaktadır. Bu, kesinlikle yanlıştır. Kök hücre tedavisi ancak karın yağ dokusundan ve kemik iliğinden alınan kandan hazırlanırsa kök hücre olabilir. Bunun dışında kişiden alınan kan ile hiçbir zaman kök hücre alınamaz.”