Nerede bu STK’lar? Diyarbakır’a çakılan bu kazığa izin vermeyin!

VEYSİ POLAT

İsraf, maddi ve manevi olarak günümüzün en büyük hastalıklarından biridir. Bir tarafta gösterişli ve lüks bir yaşam ile zevk-i sefa sürenler, bir giydiğini bir daha giymeyenler, diğer tarafta bir tabak yemeğe ve bir bardak suya muhtaç olanlar.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da eşi ve çocuğuyla sokak sokak gezip “Artık yemek alınır” diye seslenen bir kadınının görüntüleri yüreğimizi dağladı.

Yine İstanbul’da kendisini Aksaray’daki bir üst geçide asan yurttaşın cebinden çıkan “İyi bir yaşam süremedim.Borcum var, artık dayanamıyorum” notu hepimizi insanlığımızdan utandırdı.

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle tüm dünya revire dönmüş durumda.

İzole yaşamlar, salgın olmasın diye kapatılan işyerleri, işsiz kalan milyonlar, dibe çakılan borsalar…

Hepimiz bu süreçte biraz daha fakirleştik.

Ölümlü dünyada olduğumuzu derinden hissettik belki de.

Dayanıştık daha çok.

Olan olmayana el uzattı, cebindeki parayı, mutfakta pişen aşını bölüştü.

Ülkenin Reis-i Cumhuru bile yardım kampanyası başlattı.

Hükümet, Pandemi Ekonomik Tedbir Paketi ile kriz yaşanmasın, sosyal sorunlar başlamasın diye işsize, işçiye, işverene az da olsa destek olmaya çalışıyor.

İyi ve güzel gelişmelerin yanında iyi olmayan şeyler de yaşanıyor.

Diyarbakır’ın Urfa ana yolundan geçenler görmüştür.

Duble yolu ayıran ana cadde üzerinde hummalı çalışma var bir süredir.

Caddeyi ayıran yeşil renkli demir kazıklar sökülüp yerine altın varak boyalı kazıklar çakılıyor!

Zamanı mı?

Çok mu gerekli?

Eskisi dursa memleket mi yıkılır?

Halkın cebinden çıkan ve bugün en kötü zamanında ona lazım olan milyonlarca lirayı neden çar çur ediyorsunuz?

Nerede bu kentin STK’ları?

Diyarbakır bu kadar mı sahipsiz?

Haberiniz yok mu bu israftan?

Allah’ın yasaklı kıldığı hususlardan biri de israftır.

Öyle ki kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de en açık ayet Araf Suresi, 31. Ayette geçen “Ey Ademoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin) Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez” uyarısıdır.

Dinimizin günah olarak kabul ettiği bu israfa Sayın Vali Hasan Basri Güeloğlu da dur diyecek mi?

“Kasap et derdinde koyun can derdinde” misali bu israfı yapanlardan hesap sorulacak mı?

Saygılarımla