Veysi Polat Diyarbakır nasıl bir hale geldi öyle; hayıflanmamak elde değil. Kime sorsan kimsenin kimseye güveni kalmamış. Öyle bir sistem yaratılmış ki; sırtını bir yere yaslamazsan ayakta kalamazsın! İş yapamazsın, para kazanamazsın, bir mevkiye gelemezsin… Onuru ve itibarı düşünen yok! Günübirlik bir yaşam. Bugünün yarını olmayacakmış gibi… Bu cendereye girenin beyni de firar etmiş anlaşılan. […]
Veysi Polat
Diyarbakır nasıl bir hale geldi öyle; hayıflanmamak elde değil.
Kime sorsan kimsenin kimseye güveni kalmamış.
Öyle bir sistem yaratılmış ki; sırtını bir yere yaslamazsan ayakta kalamazsın!
İş yapamazsın, para kazanamazsın, bir mevkiye gelemezsin…
Onuru ve itibarı düşünen yok!
Günübirlik bir yaşam.
Bugünün yarını olmayacakmış gibi…
Bu cendereye girenin beyni de firar etmiş anlaşılan.
Kendi dünyasında Diyarbakır’ı dizayn etmek ve yeni bir ‘kişilik’ yaratmak isteyenler, toplumu ilgilendiren konuları rakı masalarına meze ediyor.
El insaf!
Bu işler meyhane köşelerinde konuşulmaz “efendi-ler.”
Keyfine gidersin, mezeni seçer, rakını içer, dedikodunu yapar, çeker evine gidersin.
Ama toplum adına söz sahibi olduğunu söyleyip, temsil ettiğin kitlelerin meselesini bir rakı masasında konuşamazsın.
Türkiye siyasetinde, bir süzgeç görevi gören böbreği gibidir Diyarbakır.
Toplum önüne çıkıyorsan önce saygılı olmayı öğreneceksin.
Bu Diyar’ın adı ağırdır…
Yoksa ağzının iyi laf yapması yetmez.
İkili ilişkilerinin güçlü olması yetmez.
Kişiliğinin sağlam, iradenin de güçlü olması gerekir.
Diyarbakır, son 6 yıldır siyasi iradesi gasp edilmiş bir kent.
Seçimlerde tercih ettiği isimler derdest edilince kimse kendini darı ambarında sanmasın!
Devran elbet dönecek.
Bir siyasi kimliğin ardına sığınarak, bukalemun olanlar yarın kimsenin yüzüne bakamayacak.
Kim, kiminle, neyi, nerede, ne yaptığını, neye hizmet ettiğini çok iyi biliyor.
Millet açlıktan kırılacak, siyasi bedel ödeyenler sürgünde ve hapiste çürüyecek; sen de oluşan boşluktan nemalanacaksın.
İhaleler alacaksın, kredileri cebe indirecek veya yanındakine peşkeş çekeceksin, hiçbir şey olmamış gibi; üstüne bir de toplum adına memleketi dizayn etmeye çalışacaksın…
Yok öyle bir dünya…
Söz sahibi olan herkes, kendisi adına hareket eden bu tiplerden hesap sormalı.
Hırsızlık yapanın, makamını kişisel çıkarları uğruna kullananların, siyasi bir kimliğe bürünüp hıyanet deryasına düşenlerin yakasına yapışmalı.
Yanlışlara geçit vermemeli.
Yanındakini de çürütmeden çürükler iyice ayıklanmalı…
Ticaret Bakanı: Mobilya ihracatı 4,5 milyar dolara ulaştı21 Ocak 202514:54 Sigortalı çalışan sayısı yükseldi, inşaat zirvede21 Ocak 202514:52 Tarımda yaş ortalaması artıyor21 Ocak 202514:50 Diyarbakır’da gençler için önemli proje20 Ocak 202515:23 Zamlı emekli maaşları hesaplara yatmaya başladı17 Ocak 202510:52