Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Küresel salgına rağmen 2021’e umutla bakış/HÜSEYİN ÖZTÜRK KALEME ALDI

HÜSEYİN ÖZTÜRK (MHGF YÖNETİM KURULU BAŞKANI) Kovid-19 küresel salgını ile hiç gündemimizde olmayan, bizi randevusuz yakalayan bir krizle karşı karşıya kaldık. Bir birey ya da bir işletme sahibi olarak daha önceki krizlerle hiçbir benzerliği olmayan bir süreci yaşadık, yaşıyoruz. Eski normallerin geride kaldığı “Yeni normal” kavramının beyinlerimize kazındığı bir geleceğe ayak uydurmak aynı zamanda hayatta […]

Küresel salgına rağmen 2021’e umutla bakış/HÜSEYİN ÖZTÜRK KALEME ALDI
  • 30 Aralık 2020 00:11

HÜSEYİN ÖZTÜRK

(MHGF YÖNETİM KURULU BAŞKANI)

Kovid-19 küresel salgını ile hiç gündemimizde olmayan, bizi randevusuz yakalayan bir krizle karşı karşıya kaldık. Bir birey ya da bir işletme sahibi olarak daha önceki krizlerle hiçbir benzerliği olmayan bir süreci yaşadık, yaşıyoruz. Eski normallerin geride kaldığı “Yeni normal” kavramının beyinlerimize kazındığı bir geleceğe ayak uydurmak aynı zamanda hayatta kalmanın da anahtarı.

Tekstil ve hazır giyim, Türkiye’ye ihracat kültürünü getiren, sanayide, istihdamda, ihracatta öncü bir sektörümüz. 80’lerde Margaret Thatcher’in Yeni Liberal Ekonomi politikası sonrası emek yoğun sektörlerin Avrupa dışına çıkmaya başlaması, ülkemizde de 24 Ocak Kararları ile başlayan yeni ekonomik süreç, Türkiye’yi bölgesel anlamda en önemli tekstil ve hazır giyim tedarikçisi konumuna hızla yükseltmiştir. Önce İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerimizde başlayan üretim hamlesiyle doğudan batıya bugün hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzün değişik ölçeklerde olmadığı bir kentimiz yok gibidir. İstihdam başına yatırım maliyetinin en düşük olduğu sektörlerden biri olması, geleneksel tekstilin ve dokumacılığının kültürümüzdeki derin kökleri ve yatkınlığımızın da elbette bunda katkısı vardı.

“Öncü sektör olarak tekstil ve hazır giyim”

Bugün gelinen nokta itibariyle tekstil ve hazır giyim sektörümüz diğer montaj sektörlerini bir yana koyarsak, kendi öz kaynakları ile gelişen, perakende de dahil, yüzde 68’i kadın olmak üzere 1,5 milyondan fazla istihdam yaratan, 40 milyar Dolar iç pazar, 30 milyar Dolar ihracat olmak üzere toplamda 70 milyar Dolar işlem hacmi gerçekleştiren, ülke ihracat birim kilogram fiyatı 1,09 Dolar iken bunun 12 katı 13,2 Dolar kilogram birim fiyatla 211 ülkeye katma değerli ihracat yapan, ülke ekonomisine en fazla katkı sağlayan sektördür. Bu başarının arkasında sektör mensubu arkadaşlarımızın her koşulda, her şeye rağmen üretimi bir aşkla sürdürmeleri, çantalarında ürünleri ile fuar fuar, ülke ülke dünyada gidilmedik bir yer bırakmamaları, büyük emekleri ve özverileri var.

“Kaybettiklerimizle vedalaşamadığımız bir süreç”

Birlikte büyütüp bu noktaya getirdiğimiz tekstil ve hazır giyim sektörümüzü her yıla yeni bir umutla taşıyoruz. 2019 yılı biterken ve 2020 yılına girerken de bu umutla güzel şeyler yapmak, dünya ölçeğinde bir atılıma tanık olmak umut ve arzusuyla girdik. Yılın başlarında Çin’de etkili olan Kovid-19 virüsünün ardından Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) küresel pandemi ilan etmesi, başlarda “Çin’deki siparişler Türkiye’ye kayacak” beklentileri, mart ayının ortasında ülkemizde de vakaların artması, kısıtlamalar derken bundan önce hiç yaşamadığımız, deneyimlemediğimiz birçok kavram ve olgu ile yüzleştik. Maske, mesafe ve temizlik toplu iletişim araçlarında sürekli yinelenen sözcükler oldu. Sağlığın yaşamımızda ne kadar değerli olduğunu yeniden ve acı bir şekilde keşfettik. Ailemizden, yakınlarımızdan, ülkemizden birçok değerli kişiliği kaybettik. En acısı ve belki de bizi en çok etkileyen şey ise salgın nedeniyle kaybettiğimiz yakınlarımızı son yolculuklarına uğurlarken görevimizi yerine getiremedik. Bütün bunlar ruhlarımızda tarifsiz yaralar bıraktı. Bunun yanında daha önce sıradan olan şeylerin, yakınlarımızın ne kadar değerli olduğunu anladık. Dedeler, torunlar bir araya gelemedi, ailece görüşmeler, ziyaretler son buldu, yüz yüze yaptığımız toplantıları yapamadık, çocuklar okullara, arkadaşlarına hasret kaldı. Pandemi bize unutamayacağımız bir ders verdi. Sıradan gördüğümüz yaşamımızdaki birçok şeyin aslında ne kadar değerli olduğunu ve bu değeri yeterince anlayamadığımızı acı bir biçimde öğretti.

“Ayak sürttüğümüz değişim, artık bizi zorluyor”

Üzücü taraflarını geride bırakırsak Kovid-19 küresel salgını insanlığa ve iş dünyasına önemli katkılar sağladı. Bugüne değin başta dijitalleşme, e-ticaret ve Sanayi 4.0 olmak üzere ayak sürttüğümüz değişime duyarsız kalmamamız, hızlandırmamız gerektiğini öğrendik. Kaynaklarımızı daha verimli kullanmayı, yalın üretimin artık “olmazsa olmaz” olduğunu anladık. İş yapış biçimlerimizi değiştirerek tüm süreçlerimizi daha verimli bir duruma getirmemiz gerektiğinin bilincine vardık.

“Ekonomik Kurul kurulması önerisinde bulunduk”

Kovid-19’un tetiklediği ve hız kazandırdığı tarihi değişim ve dönüşüm sürecinde Türkiye genelinde 31 sektörel ve bölgesel dernek, 9 bin 500 sanayici üyeye sahip, alanında ülkemizin tek sivil toplum kuruluşu Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) olarak doğru bir rehberlik yapmaya çalıştık. Belirsizliğin ve paniğin hakim olduğu ilk günlerde krizin sağlık, ekonomik, toplumsal ve psikolojik boyutlarına dikkat çekerek kamuoyuna ve sektörümüze çağrılarda bulunduk. Tıpkı sağlıkta Bilim Kurulu örneğinde olduğu gibi iş dünyasında da çözümler üretecek kamu, iş ve akademi dünyasından alanında uzmanlardan oluşacak bir Ekonomi Kurul kurulması önerisinde bulunduk. Bu kurul, sürecin ekonomik tarafının sağlıklı yönetilmesi anlamında önemli bir görevi üstlenecekti.

“MHGF, değişim ve dönüşüme rehberlik yapıyor”

Üreticilerimizin yerli ve uluslararası zincir mağaza markalarından alacakları ile ilgili yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin görüşmeler gerçekleştirdik. Bu dönemde çözüm üretecek kurumların başında yer alan Türk Eximbank’ın Genel Müdürü Sayın Ali Güney’i makamında ziyaret ederek desteklerini istedik. Salgın öncesi gerçekleştirdiğimiz MHGF Sektörel İletişim Toplantıları dizisini sanal ortama taşıyarak Kredi Garanti Fonu Genel Müdürü Sayın Kasım Akdeniz, KOSGEB Başkanı Sayın Cevahir Uzkurt’u üye derneklerimiz ve sektörümüzle buluşturduk. Bilgi, birikim ve deneyimin önemli olduğu bugünlerde Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Orhan Turan, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bülent Ünal, Dünya Gazetesi Yazarı ve Araştırmacı Sayın Dr. Rüştü Bozkurt, Ekonomist Sayın Prof. Dr. Enfendar Korkmaz gibi duayenleri sanal toplantılarda ağırlayarak, yol gösterici fikirlerinden yararlanma olanağı bulduk. Alt sektörlerimizden gelinlik ve abiye giyim üreticilerini salgının başlangıcında Çin’den ithalatın durdurulması ve ardından ek gümrük vergileri konulması olumsuz etkiledi. Artan maliyetler nedeniyle dantel ve brode kumaş ihtiyaçlarının ülkemizde giderilmesi amacıyla gelinlik ve abiyecilerle, yerli dantel ve brode üreticilerimizi önce sanal ortamda, ardından da yüz yüze buluşturan toplantılar gerçekleştirdik.

“E-ticaretin hızlı yükselişine ayak uydurmak”

Küresel salgın zaten giderek yükselmekte olan e-ticaret rakamlarında da adeta patlama yaptı. Dünya genelinde e-ticaret yıllık bazda 3,5 trilyon Dolar’a ulaştı. Ülkemizde Batı’daki kadar olmasa da bu alanda çok büyük artışlar oldu. 2019’da 106 milyar TL olan e-ticaret hacmi, 2020 yılının ilk altı ayında yüzde 64 artarak 91,7 milyar TL’ye ulaştı. Bunun farkındalığıyla e-ticaret yapan üyelerimizin sorunlarına çözüm üretmek, bu konuda adım atmamış firmalara da yol göstermek amacıyla e-ticaret platformlarıyla sanal toplantılar başlattık. İlkinde Türkiye’nin en büyük perakende e-ticaret pazar yeri Trendyol’un İcra Kurulu Üyesi ve TOBB E-ticaret Meclisi Başkanı Sayın Ozan Acar ve ekibini sanal ortamda üye derneklerimizle buluşturduk. Çok olumlu geri dönüşler aldığımız bu toplantılarımız 2021 yılında da sürecek.

“Sektör kriz yokmuş gibi yatırımlarını sürdürdü”

Zorlu zamanlar ancak ve ancak dayanışma ve birlikte hareket etme kültürüyle aşılabilir. Sivil toplum kuruluşları da bunun yeridir. Türkiye’de tekstil, hazır giyim, moda, deri, deri konfeksiyon ve ayakkabı sektörlerinde, alanında tek çatı kuruluşu olmanın getirdiği sorumlulukla bu birlikte hareket etme kültürünü ve dayanışmayı hep canlı tutmayı özellikle kriz zamanlarında daha da önemsedik. Eskiden ülkemizin doğusu ile batısı, kuzeyi ile güneyini bir araya getirdiğimiz toplantı ve gezi programlarını sanal ortamdan düzenli olarak sürdürdük. Bu toplantılarda sektör mensuplarımızın salgına ve beraberinde getirdiği zorluklara rağmen mücadele azmini görmek gerçekten ümitlerimizi daha da yeşertti. Diyarbakır’daki üyemiz Güneydoğu Tekstil Sanayi ve İş İnsanları Derneği (GÜNTİAD) Başkanımız ve değerli dostum Sayın Mehmet Dalkıran’dan son toplantılardan birinde bu dönemde bile yatırımların sürdüğünü, Türkiye’de ilklerden biri olan Diyarbakır Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde sanki pandemi yokmuş gibi hiç aksamadan firmaların birer birer fabrikalarını devreye soktuğunu ve toplamda 20’ye yakın işletmenin faaliyete başladığını duymak bizi son derece mutlu etti. Bu bağlamda Diyarbakır Valimiz Sayın Münir Karaloğlu ile Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sayın Mustafa Fidan’a sektöre yapmış oldukları değerli katkılardan dolayı teşekkür ederim. Bu vesileyle geçtiğimiz yılın sonunda Diyarbakır’da gerçekleştirdiğimiz MHGF Sektörel İletişim Toplantısı’na ve bu kapsamdaki heyet gezisine  ev sahipliği yapan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen üyelerimizi olağanüstü bir şekilde ağırlayan, çalışmalarımıza destek veren değerli dostlarım DTSO Başkanı Mehmet Kaya’ya, GÜNTİAD’ın o dönem ki başkanı İhsan Oğurlu’ya ve Diyarbakır OSB’nin yine o dönem ki Başkanı Aziz Odabaşı’na da yine sizin aracılığınızla bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

“İstihdam başına yatırım maliyeti en düşük sektör”

MHGF olarak, geçmişte hükümetin Cazibe Merkezleri kararından sonra Anadolu’da Yatırım ve İstihdam Seferberliği projemizi başlatmıştık.  Bu kapsamda düzenlediğimiz heyet gezileri ve toplantılarda genç nüfus oranın ve işsizliğin yüksek olduğu Doğu ve Güneydoğu illerimizde hazır giyim sektörünün düşük yatırım maliyeti ve yoğun istihdam sağlaması nedeniyle çok önemli olduğuna hep dikkat çektik. Hazır giyim sektörünün, istihdam edilecek çalışan başına bin Dolar yatırım maliyeti ile eşsiz bir sektör olduğunu, bir milyar Dolar ile bir milyon kişiye istihdam sağlayacak başka bir sektörün olmadığını hep dile getirdik. Bu bölgelerimizde birbiriyle rekabet eden değil, birbirini yap-boz gibi tamamlayan hazır giyimin belirli branşlarında uzman kentler oluşturulmasını önerdik. Böylece büyük şehirlerde, yüksek maliyetlerle mücadele eden sektörün standart üretimlerini Anadolu’ya kaydırarak yüksek katma değerli, Ar-Ge’li ürünlere yönelmelerinin ve organizasyon şirketlerine dönüşmelerinin daha verimli olacağını yüksek sesle ve defalarca söyledik. Bu nedenle Diyarbakır Tekstil İhtisas OSB gibi örneklerin başarısını duymak bu konuda yoğun mücadele veren bir kuruluş olarak bizi ayrıca mutlu ediyor.

Bu düşüncelerle yaşamsal kaygılarla geçen bir yılın ardından gelen 2021 yılının tüm insanlık için sağlık, mutluluk ve esenlik getirmesini, kardeşçe, birlik ve dirlik içinde beraberce kazanıp, beraberce ağız tadıyla yaşayacağımız günler diliyorum.