Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

“Kürdistan” sansürlendi, yayınevi düzeltip yeni baskıya karar verdi

HABER/ABORİ Dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından Türkiye’de yayımlanan 11 Dakika adlı romanındaki ‘Kürdistan’ kelimesinin, sansürlendiği ortaya çıktı. Orijinal metinde yer alan “Bir internet kafeye girdi ve Kürtlerin Kürdistan’dan, şu an Türkiye ile Irak arasında bölünmüş, var olmayan bir ülkeden geldiklerini öğrendi” cümlesi yerine “Kürtlerin Ortadoğu’da yaşadığı yazıyordu” ifadeleri yer aldı. Can Yayınları […]

“Kürdistan” sansürlendi, yayınevi düzeltip yeni baskıya karar verdi
  • 14 Temmuz 2019 02:18

HABER/ABORİ

Dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından Türkiye’de yayımlanan 11 Dakika adlı romanındaki ‘Kürdistan’ kelimesinin, sansürlendiği ortaya çıktı. Orijinal metinde yer alan “Bir internet kafeye girdi ve Kürtlerin Kürdistan’dan, şu an Türkiye ile Irak arasında bölünmüş, var olmayan bir ülkeden geldiklerini öğrendi” cümlesi yerine “Kürtlerin Ortadoğu’da yaşadığı yazıyordu” ifadeleri yer aldı. Can Yayınları Sahibi Can Öz, kitabın pazartesi günü toplatılacağını ve yeni baskıda düzeltileceğini açıkladı.

KİTAP YENİ BASKI İÇİN TOPLATILACAK

İlk baskısı 2004 yılında yapılan kitabın sansürlenmesine çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tepki gösterdi. Can Öz, konuyla ilgili resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Paulo Coelho 11 Dakika’daki çeviriyle aslı arasındaki farkların sorumlusunu, editörünü bilmiyorum. Baskı çok eski. Ancak yayıncının böyle kafasına göre metne müdahale hakkı yoktur. Tepki gösteren okurlar haklı. İlk baskıda düzelteceğiz” dedi. Can Öz ayrıca, kitabın pazartesi gününden itibaren toplatılacağı bilgisini de verdi.

ÇEVİRMENİN AÇIKLAMASI

11 Dakika’nın çevirmeni Saadet Özen, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ‘çevirinin en son noktada yazarın ajansına gittiğini’ vurgulayarak şu ifadelerde bulundu:

“Ben ne gördüysem onu çevirdim. Coelho’nun bütün çevirileri en son kendi ajansına gider. Sadece çeviriler değil çıkacak röportajlara kadar her şeye ajans karar verir. En azından eskiden öyleydi, şimdi nasıldır bilmiyorum. Şahsen, hiçbir kelimeyi bilerek sansürleme hakkını bugüne kadar kendimde görmedim. Anlatılanı, söyleneni doğru bulup bulmamaktan bağımsız olarak yazar yazmışsa yazmış. Can Yayınları’nın yaptığına da şahit olmadım. Mahkemeden sansür durumunda satırların üzerinin siyaha boyanarak basıldığı (sansürün belli edecek şekilde) bir-iki durum hatırlıyorum. Bu çevirinin de üzerinden yıllar geçti. Ancak yayıneviyle bu konuda konuştuğumuzu hiç hatırlamıyorum. Büyük ihtimalle konusu geçmiştir, fakat bana kimsenin “şöyle yapma böyle yap” dediğini hatırlamıyorum. Kitap zaten tamamen başka bir hikayeyi anlatıyordu. Mahkemeden sansür durumunda satırların üzerinin siyaha boyanarak basıldığı (sansürün belli edecek şekilde) bir-iki durum hatırlıyorum. Bu çevirinin de üzerinden yıllar geçti. Ancak yayıneviyle bu konuda konuştuğumuzu hiç hatırlamıyorum. Coelho politik bir tartışmanın içinde olmak istemiş midir, olmamayı mı tercih etmiştir, kitabın genelinden çıkarılabilir bence.”