Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

KORONAVİRÜSÜN TURİZME ETKİSİ / CEVDET ÖZGÖKÇE YAZDI

CEVDET ÖZGÖKÇE (TURSAB Doğu Anadolu Bölge Başkanı) Şubat ayının ortalarında İran İslam ülkesinin Kum şehrinde koronavirüs görülmeye başlayınca bizim ülkemizde de görüleceğini düşünmeye başladım. Atasözü derki komşuda pişer bize de düşer. Türkiye’de yakın zamanda olacak diye düşünürken dedikodular başladı. Ardından İran’la sınır kapılarımız kapatıldı. Mart ayının başlarında ülkemizde Covid-19 hastalığıyla mücadele etmek için bir takım […]

KORONAVİRÜSÜN TURİZME ETKİSİ  / CEVDET ÖZGÖKÇE YAZDI
  • 5 Mayıs 2020 01:05

CEVDET ÖZGÖKÇE

(TURSAB Doğu Anadolu Bölge Başkanı)

Şubat ayının ortalarında İran İslam ülkesinin Kum şehrinde koronavirüs görülmeye başlayınca bizim ülkemizde de görüleceğini düşünmeye başladım. Atasözü derki komşuda pişer bize de düşer. Türkiye’de yakın zamanda olacak diye düşünürken dedikodular başladı. Ardından İran’la sınır kapılarımız kapatıldı.

Mart ayının başlarında ülkemizde Covid-19 hastalığıyla mücadele etmek için bir takım tedbirler almaya başlayınca, bizlerde işlerimizde sancılı durumun başladığını hissettik.

Bizde artık bu illetle tanışacaktık, millet olarak 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü bu virüsü pandemi olarak ilan etti. Ve hemen akabinde bizim ülkemizde de bu hastalık görülmeye başladı. Ve sağlık bakanımız alışıldığın dışında her akşam tv programlarında bilgilendirmeler yapmaya başladı.

Bu salgın elbette bütün sektörlerde rahatsızlıklar sorunlar yarattı, ama en çok bizim sektörde kendini hissettirdi. Deyim yerindeyse iliklerine kadar hissettirdi. Bizler tuz, buz olduk. Bütün turizmcilerin işleri bıçak gibi kesildi.

Turizmin bütün hizmet sektörleri kepenk kapattı. Konaklama, yeme içme, tur, seyahat hizmetleri, taşıma sektörü, hava kara deniz, rehberlerimize kadar bütün sektör çok kötü etkilendi.

Turizm sektörü duayen abilerimizin söylemiyle 53-54 kalem sektöre direk olarak çalışan ve destek olan bir sektör. Benim tahminime göre tüm yurtta 12 milyon istihdam sağlayan bir sektör. Durum böyle olunca 12 milyon insan bir anda işsiz aşsız kaldı.

Covid-19 turizm sektörünü maalesef çok etkiledi. Elbette tüm sektörler etkilendi zarar gördü, ama en çok turizm sektörüne zarar verdi. Virüs, turizmi dibe vurdu.

Turizmde sezon başlamak üzereydi. Bizler hazırlıklarınızı tamamlamış 2020 yılının neredeyse bütün planlamalarını yapmıştık.

İran pazarı bizim ülkemiz ve Van ili için çok kıymetli bir pazar. Nevroz bayramı 15 Mart’a başlıyor ve 20 gün sürüyor İran İslam devletinde.

Van’da bütün otellerimiz yüzde yüz dolulukla hizmet veriyor, Nevroz bayramı süresince. Hal böyle olunca otellerimizde yer kalmayınca komşu il ve ilçelere misafirlerimizi göndermek zorunda kalıyorduk. Bir çok işletmemiz Antalya’da, İstanbul’da Türkiye’nin diğer illerinde Nevroz bayramı süresince otel, uçak ve turizmin bir çok hizmetini almış ve bir sürü yatırım yapmıştı.

Maalesef virüs nedeniyle tüm hizmetlerimiz iptal edildi. İptallerle ilgili bir sürü sorun yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz.

Müşteri haklı olarak parasının iadesini istedi, bizler de bu konfirmelere ödemeler yapmıştık. Müşteriden aldığımız parayı kasamızda tutmuyorduk. Yer hizmetleri ve hava yolu şirketlerine ödemeler yapmıştık. İptaller başlayınca başta milli havayolumuz THY olmak üzere bütün sivil havacılık şirketleriyle sorunlar yaşamaya başladık.

Bizler ödemelerimizi geri isteyince önümüze olmadık bahaneler serdiler. Covid-19 bittikten, hayat normale döndükten iki ay sonra iadelerinizi yapacağız dediler. Hal böyle olunca sıkıntılar içinde kaldık. Müşteri haklı olarak parasını bizlerden talep ediyor. Bizler iadelerimizi alamıyoruz, anlayacağınız Arap saçına döndü sıkıntılarımız. Uykularımız kaçtı virüsten ölmesek, sıkıntıdan öleceğiz.

Sıkıntılar yetmiyormuş gibi Kültür Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un talihsiz açıklamaları bizleri yerle bir etti. Halbuki Sayın Ersoy, sektörden bir arkadaşımızdı, ilk defa sektörden biri Turizm Bakanı olmuş ve bizler buna çok sevinmiştik. Sevincimiz kursağımızda kaldı. Nerden bilecektik sayın bakan kendi şirketlerinin çıkarı için tüm sektörün üzerine benzin döküp yakacak. Tabi ki bilemezdik, ama bir ata sözü derki, “Bu dünya Sultan Süleyman’a kalmadı Mehmet Nuri Ersoy Bakana mı kalacak?” Elbette kalmaz. Bizler bunun farkındayız.

Sektör kan kaybediyor. Sayın Bakan’ın halimizden anlaması lazım. Maalesef beklentilerin çok altında kaldı Sayın Bakan. Ama unutmasın burası Türkiye Cumhuriyeti ve bizler de bu ülkenin dinamikleriyiz, temel taşlarıyız.

Bizler olmasak, oda olmayacak bunun bilincinde olmalı. Yoksa hem bizler, hem ülkemiz kaybedecek. Rızık veren Allah’tır, bir şekilde Allah bizlerin rızkını verecektir.

Buradan sizlerin aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza seslenmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanım sektör gerçekten zor durumda. Virüs nedeniyle tüm sektör durdu. Evimize ekmek götüremeyecek durumdayız. Dünya kadar sıkıntı yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Kamu bankaları destek paketlerinde açıkladığınız kredileri esnafımıza vermiyor, sıkıntı yaratıyor.

Olmadık engeller çıkartıyor.

Kati kurallar sergiliyor.

Maalesef bu destek paketlerinden hiç kimse yararlanmıyor.

İşe devam kredisi dediniz ama bankalar sorun yaratıyor ve bu kredileri vermiyor.

Bizler işlerimize devam etmez isek binlerce milyonlarca insan işsiz aşsız kalacak.

Bir an önce bu sektöre el atmanız lazım.

İşletmeleri kurmak yürütmek kolay değil.

Büyük zorluklarla zahmetlerle bu işletmeleri kurduk. Duyun lütfen sesimizi.

Allah’tan bir an önce bu illetin bitmesini diliyorum, tüm dünyada hayatın normale dönmesi ümidiyle ülkemize ve dünyaya sağlıklı huzurlu bir gelecek diliyorum.