Gelir dağılımında değişmeyen tek şey: Zengin yine zengin…

HABER/ABORİ

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, gelir dağılımında acı gerçekleri bir kez daha tüm çarpıcılığı ile ortaya koydu. O gerçeklerin birincisi ve en değişmeyeni ise şu: Türkiye’de on yıllardır zenginin geliri hiç azalmıyor. Fakirin ise geliri hiç artmıyor. Yani Türkiye’nin toplam gelirinden bu iki kesimin aldığı pay neredeyse hiç değişmiyor.

İki kesim derken gelirin en yüksek dilimini alan nüfusun yüzde 5’lik kesimi ile gelirin en düşük dilimini alan yüzde 5’lik kesimin kastediyoruz. En büyük dilimi alan yüzde 5’lik kesimin bundan 10 yıl önceki geliri Türkiye’nin toplam gelirinin yüzde 21.4’ünü teşkil ediyordu. Bugün aynı kesimin bu geliri yüzde 22.3’e çıkmış. Peki buna karşın en yoksul yüzde 5’lik dilimi oluşturanların geliri ne olmuş. Gele gele yüzde 0,7’den 1.0’e gelebilmiş. Yani bunun daha anlaşılabilir tanımı şu. Yoksulumuz yoksullaşmaya devam etmiş. Zenginimiz ise zenginleşmesini sürdürmüş.

Peki en zengin yüzde 5’lik grubun gelirden yüzde 22.3 pay almasının bir başka anlamı var mı? Evet var. Bu yüzde 5’lik kesim neredeyse nüfusun yarısının payına eşit bir gelire sahip. Çünkü nüfusumuzun yüzde 50’lik kesimini baz aldığımızda, bu kesimin eline geçen gelirin yüzde 23.8 olduğunu görüyoruz. Yani yüzde 5’lik dilimin geliri kadar.

Nüfusumuzun yüzde 80’in gelirden aldığı pay ise yüzde 52.7 düzeyinde. Geriye kalan gelir ise yüzde 20’lik kesimi oluşturan nüfusun elinde. İşin kötü tarafı tabloda da görüldüğü gibi gelir dağılımında bir iyileşme yolunda en küçük bir emarenin de görünmüyor olması. Yıllardan beri bu alanda yerimizde sayıyoruz. Önümüzdeki yıllara ilişkin birkaç arpa boyu yol alma şansımız da pek görünmüyor gibi.