
HABER/ABORİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YSK’nın bazı sandık görevlilerinin memur olmamasını gerekçe göstererek iptal ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ilişkin “Oylar biliyorsunuz çalındı, oylar çalındığı için böyle bir seçime ihtiyaç duyuldu” ifadesini kullandı. Erdoğan 23 Haziran’da yenilenecek seçimler için “Emaneti ehline vermemiz lazım. Burada bu emanetin ehli Binali Yıldırım Bey kardeşimizdir” dedi. İstanbul’da gerçekleştirilen […]
HABER/ABORİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YSK’nın bazı sandık görevlilerinin memur olmamasını gerekçe göstererek iptal ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ilişkin “Oylar biliyorsunuz çalındı, oylar çalındığı için böyle bir seçime ihtiyaç duyuldu” ifadesini kullandı. Erdoğan 23 Haziran’da yenilenecek seçimler için “Emaneti ehline vermemiz lazım. Burada bu emanetin ehli Binali Yıldırım Bey kardeşimizdir” dedi.
İstanbul’da gerçekleştirilen 10 bin hatim 100 bin dua buluşması etkinliğinde konuşan Erdoğan, konuşmasında genel af iddialarına da açıklık getirdi. Erdoğan, “Ben sizleri aldatamam. Herkesi serbest bırakmak mümkün olmaz. Adalet Bakanlığı’nın çalışması neticesinde bırakılabilecek olanlar, seçimlerden sonra Meclis açıldığında görüşülecek” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Kadir gecesini eriştiren, gönüllerimizi bu mübarek gecede buluşturan Mevla’ya sonsuz hamdü senalar ediyoruz. Esenler Belediye Başkanı ve ekibine bu anlamlı program için teşekkür ediyoruz. Sizlere de teşrifleriniz için şükranlarımı sunuyorum. İstanbul’umuzun dört bir yanındaki hemşerilerimize en kalbi selamlarımızı gönderiyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın farklı köşelerinde Ramazanı idrak etmenin mutluluğunu yaşayan kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Suriye’de, Yemen’de bir kuru ekmeği bulamayan masum çocuklara. Afganistan’da, Libya’da Ramazanı geçirmek zorunda kalan mazlumlara, Filistinli mültecilere buradan dualarımızı gönderiyoruz.
“Türk milleti adına pençe indirenlere şükranlarımı sunuyorum”
566 yıl önce İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ı, onun kahraman askerlerini, bu aziz şehrin semalarından Ezan-ı Muhammediyi eksik ettirmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Vatanımızın bekası için eli tetikte, gözü ufukta nöbet tutan Mehmetçiklerimize buradan selamlarımızı gönderiyorum. Irak’ın kuzeyinde canlarını hiçe sayan bölücü terör örgütüne Türk milletinin pençesini indiren Mehmetçiklerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim onları her daim muzaffer kılsın diyorum. Ramazan oruçla nefsimizi terbiye etme ayıdır. Kur’an ayıdır, ibadet ayıdır, hayır hasenatla Hakka yaklaşma ayıdır. Mukabeleyi şeriflerle kalplerimizi arındırma ayıdır. Peygamber efendimiz aleyüsselatı vesselamın en büyük sünnetlerinden biri mukabeledir.
Ramazan’ın başlamasıyla beraber camilerimizde, evlerde, ders ve zikir halkalarında mukabele geleneği nesilden nesile yaşatılarak aktarılmıştır. Esenler’deki kardeşlerimizin bu mubarek ayı dua ile Kur’an ile idrak ettiğini görüyorum. Siz kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Rabbim günahların affedildiği, samimiyetle, gözyaşlarıyla yapılan duaların geri çevrilmeyeceği bu mukaddes gece hürmetine indirdiğiniz hatimleri dergah-ı izzetinde kabul buyursun diliyorum. Kardeşlerim hamdolsun bugün 26. orucumuzu tuttuk. Bu gece Ramazan-ı Şerif’in 27. gecesini, Kadir Gecesi’ni idrak ediyoruz. Üç gün sonra Salı günü İslam alemi olarak Ramazan Bayramı’na vasıl oluyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen Endurun teravihini kılacağız. Bu ayı sadece ibadetlerimize değil cihanşümul kardeşliğimizi yeniden diriltmek ve hatırlama için bir fırsata dönüştürmeliyiz.Filistin’de devlet terörü tüm dünyanın gözleri önünde pervasızca sürdürülüyor. Türkiye vatandaşlarının birlik, beraberliği, demokrasi ve istikrarıyla hamdolsun bir huzur adası olarak bulunuyor. İstikrarın önemi kaosta, barışın önemi savaşta, sükunetin önemi çatışmada daha iyi kavranır. Bizler Türk Milleti olarak geçmişte bu sıkıntıları yaşadık. Bu dönemlere sınana sınana geldik. Aynı mahallenin çocuklarının birbirine kurşun sıktıkları dönemlere şahit olduk. Yürek dağlayan sahneler gördük. Çorum, Sivas, Kahramanmaraş’ta mezhepçilik fitnesiyle komşunun komşuya düşman edilmek istendiği kirli provokasyonlara maruz kaldık. İnsanların dış görünüşleri, kılık kıyafetlerinden dolayı eziyet çektiği. Kızlarımızın üniversitelere alınmadığı dönemlere rastladık. Bölücü terör örgütünün vatandaşlarımızın mahremine maruz kaldığı günler oldu. 15 Temmuz’da aklını ve kalbini Pansilvanya’daki şarlatanın emrine vermiş kişilerle karşılaştık.- Bir daha asla milletimizin arasına mezhep, meşrep, etnik köken üzerinden fitne tohumlarının ekilmesine müsaade edemeyiz. Demokrasimizin üzerine vesayetin gölgesine gölge düşüremeyiz. Bir daha operasyonlara izin veremeyiz. Hepinizin uyanık olması, basiret ve ferasetle hareket ederek kardeşliğine sahip çıkması gerekiyor. Bu ülkenin genç yüreklerinin umutlarının sokak kavgalarına yenilmesine izin veremeyiz. Gençler pehlivan rakibini yenen değil, öfkesini yenen, hırsının esiri olmayandır. Hayatımızın her safhasında bu hassasiyetle hareket etmemiz şarttır. Biz ayrıştırmanın değil kucaklaştırmanın, kavganın değil barışın tarafında yer alacağız. Birileri ne yaparsa yapsın biz 82 milyonun her bir ferdini Türkiye ortak paydasında buluşturmanın mücadelesini vereceğiz. Selamı yaygınlaştıracağız, muhabbeti güçlendireceğiz, ebedi ve ezeli kardeşliğimizin üzerinde titremeye devam edeceğiz.
Af konusunda sizleri aldatamam. Herkesi serbest bırakmak mümkün olmaz. Adalet Bakanlığı’nın çalışması neticesinde bırakılabilecek olanlar, seçimlerden sonra Meclis açıldığında görüşülecek.