Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

DİKO Başkanı Yunus Öner: Diyarbakır altınını dünyaya tanıtmak istiyoruz

RÖPORTAJ: ŞERİFE DENİZ BULUT Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanı Yunus Öner, sektörü daha üst segmentlere taşımak için haksız rekabeti ortadan kaldırmayı amaçladıklarını, fuarlara ağırlık vererek kenti en iyi şekilde temsil etmek istediklerini söyledi. 2 ay önce başkanlığa seçilen Yunus Öner, sektörün içinde bulunduğu durumu ve DİKO’nun geleceğe dair projelerini Abori’ye anlattı. Öner’e yönelttiğimiz […]

DİKO Başkanı Yunus Öner: Diyarbakır altınını dünyaya tanıtmak istiyoruz
  • 7 Eylül 2019 21:39

RÖPORTAJ: ŞERİFE DENİZ BULUT

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanı Yunus Öner, sektörü daha üst segmentlere taşımak için haksız rekabeti ortadan kaldırmayı amaçladıklarını, fuarlara ağırlık vererek kenti en iyi şekilde temsil etmek istediklerini söyledi. 2 ay önce başkanlığa seçilen Yunus Öner, sektörün içinde bulunduğu durumu ve DİKO’nun geleceğe dair projelerini Abori’ye anlattı. Öner’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

*Sizi kısaca tanıyabilir miyiz; Yunus Öner kimdir?

1984 Diyarbakır/Lice doğumluyum. Evli bir çocuk babasıyım. Lise mezunuyum. Üniversiteyi açık öğretimden okuyorum. (İşletme bölümü) 15 yıldır kuyumculuk sektöründeyim. İlk deneyimlerim ve bütün tecrübelerim bu sektörle başladı. Kürtçe, Zazaca ve orta düzeyde İngilizce biliyorum.

“HAKSIZ REKABETİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYORUZ”

*Sektörünüzün yaşadığı sorunlar nelerdir? Sizin çözüm önerileriniz var mı?

En büyük sorunumuz haksız fiyat rekabetinin olmasıdır. Türkiye’de her ne kadar serbest ekonomi piyasası olsa da kuyumcuların bir kâr marjı vardır. Bütün kentlerde odaların belirlediği bir fiyat listesi vardır. Ama esnaflarımız buna uymuyor. Bunun sonucunda da kârını müşteriye dağıtmış oluyor. Bir diğer sorun esnafların pazar günü kapalı olma kuralına uymaması. Oda olarak aldığımız kararda bütün kuyumcu esnaflarının kapalı olması gerekiyor. Ama birçok esnafımız birkaç ürünü fazla satmak için bu kuralı ihlal ediyor. Burada bölge insanına da bir tavsiyede bulunmak istiyorum; ‘Pazar günü kuyumculardan alışveriş yapmayın.’ Çünkü pazar günü işyerini açan esnaf müşteriyi istismar ediyor. İki katı fiyat veriyor. Bunu yapan esnaf yine odaya kaydı olan işletmelerdir. Bu esnaflara bir yaptırım uygulanmıyor. Çünkü yasal bir müeyyidesi yok. Oda olarak uyarıyoruz.

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanı Yunus Öner.

“HALKI İSTİSMAR EDENLERE KARŞI UYANIK OLALIM”

*İstismarın önüne geçmek için nöbetçi kuyumcu uygulaması gündeme gelmişti. Bu hayata geçti mi?

Odaya kayıtlı 268 esnaf var. Bunlardan 240’ı kuyumcu, geri kalanı saatçiler ve gümüşçülerdir. Bir de bize bağlı olmayan DTSO’ya bağlı olan şirketlerimiz var. Toplamda Diyarbakır’da 300’e yakın kuyumcu var. Esnafın bütün taleplerini değerlendirip ona göre karar alıyoruz. Pazar günü nöbetçi uygulamasını isteyen işletme sayısı iki ya da üçe tekabül ediyor. Çoğunluk istemeyince böyle bir uygulamayı başlatamadık. Uygulamayı isteyen esnaflarımız da pazar günü açan kişiler zaten. Yani 6 günlük bir mesai sonunda esnaflarımız bir gün dinlenmek istiyorlar. Kuralı ihlal eden esnafın kaydını dahi silebiliriz. Ama biz yaptırım ve uzlaşmada ısrar ediyoruz. Alış veriş yapan insanlarımıza bir de şöyle bir tavsiye de bulunmak istiyorum. Ucuz altın dediğimiz fiyatı normalden düşük olan altını almasınlar. Ucuz altın yoktur, düşük ayarlı altın vardır. Diyarbakır’da böyle bir durum söz konusu değil. Oda olarak bunun denetimini yapıyoruz. Kuyumculuk sektöründe Antep baskısı diye tabir ettiğimiz çeyrek, yarım ve cumhuriyet altın sadece darphane tarafından basılır. Para gibidir. İkinci bir şahıs basamaz. Devlet tarafından basılabilir. Darphane dışında da basılan bu sarrafiye altınlar ikinci baskı olarak geçiyor. Sahte değil ama gramajında ve ayarında değişiklik olabiliyor. Bu piyasada alınıp satılabiliyor ve işlem görebiliyor. Biz bu durumun önüne geçmek için ayar evinde bu ürünleri denetliyoruz. Bu şekilde gramda hırsızlığın ve hak yenmesinin önüne geçiyoruz.

“SEKTÖRÜMÜZ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”

*Diyarbakır’daki kuyumculuk sektörünü bölge nezdinde ele aldığımızda hak ettiği yerde mi?

Daha önce söylediğim gibi haksız fiyat rekabeti olmasaydı kuyumcularımızın kalitesi daha da artmış ve bu sektörü ileriye taşımıştı. Esnaflarımız hak ettiği yerde değil. Bir Antep’e, Maraş’a baktığımızda Diyarbakır onlar kadar üretici sayımız fazla değil. Ama eskiye nazaran iyi durumdayız. Bizim kültürümüze bakıldığında altın çok eskiye dayanan bir gelenek aslında. Diyarbakır hasırı geçmişten günümüze anneden kıza geçer. Zor durumda kalmadıkça kimse hasırını satmazdı. Hasır ve burma bileziğimiz, kişnişli kolyemiz ve halep zincirimiz her düğünde gelinde olmazsa olmazdır. Bu arada hasır bileziğin coğrafi işaret belgesini almak için çalışmalar yapıldı. Bu yıl içinde sonuç verecektir. Bu arada halkımız garanti belgesiz ya da sertifikasız ürün almasın. Vatandaş çeyrek dahi alsa garanti belgesi/ sertifikasını istesin mutlaka.

*Kaç tane üretici atölye var?

Şuan 10 atölyemiz var. Bunlardan 7’si bilezik, diğer 3’ü alyans, yüzük küpe üretiyor. Diyarbakır’ın kuyumculuk sektöründe Avrupa pazarına ilk adımı Altınay kuyumculuğun “made in Diyarbekir” ürünleri oldu. Resmi olarak ihracatını ilk yapan firmadır.

DİKO Başkanı Yunus Öner, sektörü daha üst segmentlere taşımak için haksız rekabeti ortadan kaldırmayı amaçladıklarını, fuarlara ağırlık vererek kenti en iyi şekilde temsil etmek istediklerini söyledi.

“FUARA YOĞUN İLGİ GÖSTERİLDİ”

*Fuarlarda Diyarbakır’ın kuyumculuk sektörü açısından tanıtımı için siz neler yaptınız ve yapacaksınız?

Ben görevi zaten 2 ay önce devraldım. Göreve geldiğimde fuara bir hafta kalmıştı. Biraz aksaklıklar olsa da fuarı en iyi biçimde sonuçlandırdık. Gelen üretici firmalarımızla görüştük. Birçok ilden gelen oda ve dernek başkanlarını ağırladık. Üçüncü Mezopotamya Mücevher fuarına 37 firma katıldı. 7 firma yerli, 30’u dışarıdan katıldı. Bir buçuk ton altın sergilendi. Halka açık bir fuar değildi. Üç gün sürdü. Üç bine yakın katılımcı vardı.

*Fuar’ın Diyarbakır’a katkısı ne oldu?

Her ilde yapılan fuar o ile bir hareket katıyor. Fuarın asıl amacı dışarıdan gelen misafirlere buradaki üretici firmaları tanıtmak, buradaki esnafa da dışarıdaki firmaları tanıtmak. Birçok bağlantı sağlandı. Uluslar arası bir fuar olsun istiyoruz. Diyarbakır’a özgü ürünleri dünyaya tanıtmak istiyoruz. Diyarbakır ekonomisine bayağı hareketlilik kattığımıza inanıyoruz. Bir sonraki fuar Nisan 2020’de olacak. Daha kapsamlı ve daha büyük bir fuar olacak.

“AYAR EVİNİ MODERN HALE GETİRECEĞİZ”

*Oda başkanlığına yönetimin seçimiyle yeni geldiniz? Kuyumculuk sektörüne ivme kazandıracak çalışmalarınız olacak mı?

Ayar evini değiştirip, daha teknolojik daha modern bir ev haline getireceğiz. Dışarıdan gelen pazarlamacılar yani atölyecilerin getirdiği ürünleri ayar evinde denetliyoruz. Ürünlerin ayarında bir eksik var mı yok mu bunu denetledikten sonra piyasada altın satmalarına izin veriyoruz. Pazarlamacıların bize sunduğu ürünlerin ayarında bir eksik varsa ya da ayar evinde denetlememize izin vermediyse bunu esnafımıza bildiriyoruz. Bu atölyecilerle alışveriş yapmıyorlar. Esnaflarımızın valilikte bekleyen silah dosyaları oluyor. Silah, kuyumcular için tamamen ihtiyaçtır. Keşke böyle bir şeye ihtiyacımız olmasa ama tedbir almak zorundayız. Valilikle yaptığımız görüşmelerde bu dosyaların biraz ivedilikle sonuçlanmasını istedik. Esnafların sektörle ilgili her sorunuyla daha yakından ilgileniyoruz.

*Diyarbakır’daki 300 kuyumcu totalde kaç kişiyi istihdam ediyor?

Her atölyede en az 15 ile 25 arası değişen eleman var. Atölyelerde 200, her kuyumcu en az 2 elaman, çoğu kuyumcu 5-6 eleman çalıştırıyor. Totalde 1000 kişi diyebiliriz.