Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Ayıptır, ahlaksızlıktır, suçtur… / VEYSİ POLAT YAZDI

VEYSİ POLAT (Abori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni) Büyüklerimiz, üstatlarımız bize gazeteciliği böyle öğretmedi. Hiçbir öğretim görevlisi üniversitede, “basın yayın ilkeleri” dersini anlatırken, emek hırsızlığını bir hak olarak ele almadı. Bu konuda çıkarılan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gayet açık. “Suçtur” diyor ve 2 yıla kadar da hapsi […]

Ayıptır, ahlaksızlıktır, suçtur… / VEYSİ POLAT YAZDI
  • 6 Mayıs 2020 02:38

VEYSİ POLAT

(Abori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni)

Büyüklerimiz, üstatlarımız bize gazeteciliği böyle öğretmedi.

Hiçbir öğretim görevlisi üniversitede, “basın yayın ilkeleri” dersini anlatırken, emek hırsızlığını bir hak olarak ele almadı.

Bu konuda çıkarılan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gayet açık. “Suçtur” diyor ve 2 yıla kadar da hapsi öngörüyor.

Bir insan, kendisine ait olmayan bir şeyi görse etrafına bakınıp “bunun sahibi kim” diye bir sormaz mı?

Bunları çiğneyen hem ayıp edip, hem günah hem de suç işlemiş olmaz mı?

Haksız olan bu üç öğeyi de bir arada barındırıyorsa, hak sahibinin hesap sorması farz olmaz mı?

Hem ahlaken, hem de yasalar çerçevesinde.

Abori Dergisi, 2015 yılında yayın hayatına başlayan ve aylık yayın yapan bir kuruluş.

Özgün alanı ile Diyarbakır ve bölgede fark yaratma iddiasında olan bir yayın çizgisi izliyor.

Türkiye’nin ekonomik krizini en derinden yaşayan bir kurum olarak da bin bir zahmet ve sadece arkasında medya patronu olmadan dostlarının desteğiyle 5 yıldır yayınını sürdürüyor.

Malum koronavirüs pandemisi nedeniyle de yayınını “e-dergi”ye taşımış, özel ve güncel haberlerini www.ekoabori.com üzerinden siz okuyucularıyla paylaşıyor.

Son bir haftadır da gerek mizanpajıyla ve gerekse özel haber-makaleleriyle de kamuoyunda bir farkındalık yaratmaya çalışıyor.

Bu çerçevede pandemi sürecinin ekonomiye etkilerini bölgenin ve özellikle de Diyarbakır’ın etkin ve yetkin STK, oda ve borsa başkanlarının e-dergimize özel makaleleriyle sayfasına taşıdı.

Çok olumlu tepkiler ve okuyuculardan geri dönüşler de aldı.

Ancak bu emek sürecinde zerre-i miskal çaba sarf etmeyen, “kes, kopyala, yapıştır” yöntemiyle e–dergimizde özel logomuzla yayınlanan makaleler, gelin görün ki, virgülüne dahi dokunulmadan, 24 saat sonra izin alınmadan, kaynak gösterilmeden “www.diyarbakirgazete.com” adlı internet sitesi tarafından kendi özel çalışması gibi yayınlanıyor.

Nerede kaldı ahlak?

İstanbul’da yaşayan tasarımcı emekçim Şeyhmus Baykal’la sabahladığımız günlere, gece saat 02:42’de mesaj atıp “Veysi, Abori için bu saate kadar uyanık kaldım” diyen STK başkanlarına hakaret değil de nedir yaptığınız?

Biz haklı olduğumuz zamanlarda asla geri atmadık.

Adı üstünde hak dedik, hak yemedik!

Bugüne kadar emeğimizi kimseye çaldırmadık, çaldırmayız da.

Buradan çağrı yapıyoruz;

İlki, üyesi olduğum Güneydoğu Gazeteciler  Cemiyeti Yönetim Kurulu’na ve Diyarbakır’da bulunan yerel medya derneği yöneticilerine;

Emek hırsızlarının aramızda işi olmamalı!

Bir duyurumuz da hak yiyenlere; Gün ağardığında yaptığınız emek hırsızlığınızı şikayet dilekçemizle savcılığa sunuyoruz.

Saygılarımla