Ashab-ı Kehf Mağarası’nın hakikisi Diyarbakır’da mı?

Kur’ân-ı Kerim’in haber verdiği mucizevi olaylardan birinin de Ashâb-ı Kehf Mağarası’nda yaşanmıştı. Peki, Ashâb-ı Kehf Maharası’nın hakikisi Diyarbakır’da mı?

Kur’ân-ı Kerim’in haber verdiği mucizevi olaylardan biri de Ashâb-ı Kehf (mağara arkadaşları) kıssasıdır. Ancak Ashab-ı Kehf’e ilişkin tarih yer ve kişi sayısı verilmiyor. Kimi rivayetlere göre, Kur’an da geçen bu kısas Diyarbakır’ın merkez Lice ilçesine bağlı Duru (Derkam) mahallesinde bulunan Ashab-ı Kehf mağaralarında yaşandım.

İLÇEYE 15. KM. UZAKLIKTA

Lice merkezine 15 km. uzaklıkta Derkam Köyü’nün kuzeyindeki İnceburun Dağları’nda Ashab-ı Kehf Mağarası bulunmakta. Mağaranın biraz aşağısında Ashab-ı Kehf adına yaptırılmış ve “Der-i Rakim” denilen bir de kilise kalıntısı bulunmakta. Mağara Halkı manasına gelen Ashab-ı Kehf denilen gençler, Efsûs şehrinde yaşıyorlardı. Efsus şehrinin yeri konusunda rivayetler muhteliftir. Türkiye sınırları içerisinde Efes/İzmir, Tarsus/Mersin ve Afşin/Kahramanmaraş’ta olduğu iddia ediliyor. Dünyada da yine Efsus olduğu rivayet edilen şehirler vardır.

YILDIRIMIN VERDİĞİ BİLGİLER

26 Mart 2021’de yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadri Yıldırım ise, katıldığı bir sempozyumda, Ashab-ı Kehf ve Lice Versiyonu konulu konuşmasında, Mersin’in Tarsus, Kahramanmaraş’ın Afşin ve Efes’te olduğu iddia edilen mağaranın Lice ilçesinde olduğunu söylemişti.

Lice ilçesindeki Ashab-ı Kehf mağarasındaki kitabede Melik Adil isminin geçtiğini ve bu ismin Artuklu hükümdarı olduğunu o dönem ifade den Yıldırım, “Melik Adil, Mardin Diyarbakır, Lice ve Hani bölgesinde tarihi eserlerin tadilatıyla uğraşmıştır. Bu bölgelerde para bastırdığını biliyoruz. Kitabelerde geçen Melik Adil ismi çok önemli bir veri olarak mağaranın Ashab-ı Kehf tespiti bakımından çok önemli” demişti.

“ASHAB-I KEHF MAĞARASI’NIN HAKİKİSİ LİCE’DEDİR”

Yıldırım, “Ashab-ı Kehf Mağarası’nın hakikisi Lice’dedir, taklitlerinden sakının” uyarısını yapmış ve şunları ifade etmişti: “Kehf mağaranın adı olduğu gibi dağa adını veren olaydır. İbni Abbas’ın verdiği bilgiye göre dönemin adil ve inanmış hükümdarı Ashab-ı Kehf’in bir bayram haline getirmek için her yıl bir kez bulunduğu yerde kutlama yapılmasını emir vermiştir. O günden itibaren halen devam bir uygulama olarak orada bütün Lice’nin köyleri ziyaretler düzenliyor.”