Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Su kıyameti kapıda!

HABER/ABORİ Dünya Ekonomik Forumu 2019 yılı Küresel Risk Raporu’na göre, mevcut su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, artan dünya nüfusu ve iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanacak su krizi geleceğin önemli sorunlarından biri olacak. Dünyadaki su kaynakları sonsuz değil. Hızla tükeniyor. 1940-2019 yılları arasında su kullanımı üç katına çıktı. Özellikle 1950’lerden sonra hızla artan nüfus, artan gıda ihtiyacı, […]

Su kıyameti kapıda!
  • 28 Aralık 2019 15:55

HABER/ABORİ

Dünya Ekonomik Forumu 2019 yılı Küresel Risk Raporu’na göre, mevcut su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, artan dünya nüfusu ve iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanacak su krizi geleceğin önemli sorunlarından biri olacak. Dünyadaki su kaynakları sonsuz değil. Hızla tükeniyor. 1940-2019 yılları arasında su kullanımı üç katına çıktı. Özellikle 1950’lerden sonra hızla artan nüfus, artan gıda ihtiyacı, sanayileşen toplum, artan kirlilik ve iklim değişimin etkileri, su kaynaklarını zorluyor.

Buna karşu temiz su kaynaklarının sabit kalması, hatta gittikçe kirlenmesi nedeniyle su sorunu çok daha kritik hale gelecek. Uluslar arası kurum ve kuruluşların raporu, önümüzdeki yıllarda bu sorunun can yakıcı hale geleceği yönünde.

Dünyanın yüzde 70’i sularla kaplı ve temiz su kaynakları tüm suyun sadece yüzde 1’ini oluşturuyor. Bununla birlikte mevcut temiz su kaynağına ulaşmak da ciddi sorun. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızla artan nüfus, artan gıda ihtiyacı, sanayileşen toplum, artan kirlilik ve iklim değişiminin etkileri, su kaynaklarını baskılıyor. Suya bağlı riskler gittikçe canlılığı tehdit ediyor. Su kaynaklarının miktar ve kalite olarak yetersiz ve erişilemez olması, doğayı, toplumu ve işleyen ekonomileri doğrudan etkiliyor. Küresel su ihtiyacı giderek artıyor. Sosyal, ekonomik ve çevresel alanlarda su sorunu, insanlığın önündeki büyük tehlikelerden biri olarak kabul ediliyor. Yaşamsal önemi nedeniyle “Su ekonomik bir mal olmaktan uzaktır” görüşü dillendiriliyor olsa da gerçekte artık suyun ticareti yapılıyor. Teması su olan raporlar, su kıyametinin kapıda olduğunu gösteriyor.

 

DÜNYA EKONOMİK FORUMU’NDAN CİDDİ UYARI

Türkiye’de su ve sudan kaynaklı sorunlara dikkat amacıyla kurulmuş olan Su Politikaları Derneği’nin (SPD) Başkanı Dursun Yıldız, “Ülkelerde çekilen su sıkıntısının hepsi fiziksel su yokluğuna dayanmıyor. Örneğin Afrika’daki su sıkıntısı fizikselden daha çok ekonomik” diye, suyun ekonomik yönüne dikkat çekiyor. Dünya Ekonomik Forumu 2019 yılı Küresel Risk Raporu’na göre, mevcut su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, artan dünya nüfusu ve iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanacak su krizi geleceğin önemli sorunlarından biri olacak. Rapor, yakın gelecekte su talebinin arzı aşacağını belirtiyor. Su krizi, en büyük etkiye sahip küresel risklerden biri olarak görülüyor. 2014 tarihli Küresel Risk Raporu’nda da, su kaynaklarının etkilerinin genellikle yerel ölçekte yaşandığı belirtiliyor ama su güvenliğinin artık küresel bir mesele olduğunun altı çiziliyordu.

UNİCEF: 844 MİLYON KİŞİ İÇME SUYUNDAN MAHRUM

Dünya Bankası ise yayınladığı son raporunda, su krizinin aslında görünen, fakat çok da dikkate alınmayan bir boyutuna dikkat çekiyor. Dünya Bankası rapordaki tespitlere göre dünya, yoğun kirli bölgelerdeki potansiyel ekonomik büyümenin üçte birini ortadan kaldıran, insan ve çevre refahını tehdit eden görünmez bir su kalitesi kriziyle karşı karşıya. Sulardaki kirlilik, hem insanlar hem çevre hem de ekonomi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Dünya Bankası’na göre su kirliliği ekonomik büyümeyi düşürüyor. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF’e göre ise dünyada 844 milyon kişi temel içme suyu hizmetlerinin hiçbirinden yararlanamıyor. 4 buçuk milyar insan temiz tuvalete, 1.8 milyar insan temiz suya ulaşamıyor. Temiz suya ulaşımdaki zorluk çocukların büyümelerini ve beyin gelişimlerini de etkiliyor, bu da bu çocukların yetişkin olduklarında çalışma yaşamlarında sıkıntı çekmelerine sebep oluyor. Sulama, yağmur suyu akması, gübrenin sızması ve kentsel atık su deşarjı gibi insan yapımı baskıların bir sonucu olarak artan tuzluluk, tarımsal verimi düşürüyor. Tüm bu etkiler ise ekonomik büyümeyi hem yoksul hem de gelişmiş ülkelerde olumsuz yönde etkiliyor. “Temiz su, ekonomik büyüme için kilit bir faktördür” tespitinde bulunan raporda, su kalitesindeki düşüşün ekonomik büyümeyi durduracağına, sağlık koşullarını kötüleştireceğine, gıda üretiminin azaltmasına yol açacağına ve birçok ülkede yoksulluğu arttıracağına vurgu yapılıyor. Rapora göre su kirliliği ekonomik büyümeyi üçte bir oranında düşürebiliyor.