Sigortadan tasarruf olmaz! Hıdır Ezgin’in yazısı…

HIDIR EZGİN (Sigorta Uzmanı)

Sigortacılık, globalleşen dünyada olmazsa olmaz araçlardan biridir. Teknoloji ilerledikçe sigortacılık da kendi çapında ilerlemektedir. Sigortacılık; dinamik yapısı, sahip olduğu nitelikli işgücü ve büyüme potansiyeli ile hem Avrupa hem de dünya piyasalarında gelecek vadeden sektörler arasında öne çıkıyor. Türkiye’de bilinç eksikliği nedeniyle sigortanın toplumsal faydaları ancak deprem, sel, su baskını gibi doğal afetlerden ya da sanayi bölgelerinde standartlara uygun malzeme ve ekipman kullanmayan işletmelerde meydana gelen infilak, yangın gibi büyük zarar oluşturan olaylardan sonra gündeme geliyor. Türkiye’de son yıllarda büyük bir atılım yapan sigortacılık sektörü, toplum genelinde de sigorta bilincinin artık yavaş yavaş oluşmasıyla, ekonomideki yerini gün geçtikçe güçlendirmeye devam ediyor. 2017 yılının sigorta istatistiklerini yayınlayan Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre sigortacılık sektörü 2017 yılında 1.4 milyar TL kar elde etti.

Türkiye’de yaklaşık 30 civarında Anadolu, Ak sigorta, Allianze, Ergo sigorta gibi ulusal ve uluslararası sigorta şirketi mevcut. Bu şirketler, hem elementer branşta, hem sağlık branşında, hem de hayat sigortası branşında faaliyet yürütmektedirler. Bu şirketler illere ve bölgelere acentelik verip faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu acenteler, komisyon usulüyle kazanç elde etmektedir.

2017 yılı verileriyle Türkiye geneli tüm branşlarda sektörün cirosu 46.504.563.115 TL’dir. 2018 yılında bu rakam en az %10 katlanmıştır. İlimiz (Diyarbakır) acentelerinin bu pastadan aldığı pay yaklaşık %0,28 civarındadır ki, bu da ülke-nüfus kıyaslamasında oldukça düşük bir orandır. Tahmini olarak ilimizde 110-120 milyon lira yıllık hacmi bulunan sektör verileri göstermektedir ki, bölge de ve kentimiz de sigorta bilinci Türkiye ortalamasının altın da kalmaktadır.

TOBB’un 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 15 bin 500 adet sigorta acentesi hizmet vermektedir. Bu oranın yaklaşık %0,77’si ilimizde bulunmakta, yani Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı yaklaşık 130 sigorta firması bulunmakta, bu firmalar toplamda yaklaşık 300 ulusal veya uluslararası firmanın acenteliğini yapmaktadırlar. Nüfusa oranla bakıldığında kentimiz acente sayısı Türkiye genelinin altında kalmaktadır,

Sigorta sektörü gelişmekte olan piyasalardaki GSYH oranlarına göre değişkenlik gösterirken, kişi başı gelirin yükseldiği dönemlerde ise sigorta için ayrılan payda artış gözlenmektedir. Halbuki gelirin azaldığı dönem, kriz dönemlerin de daha fazla sigorta yaptırma ihtiyacı doğmaktadır.

Kentimiz de yaşayan ve iş yapan insanlar mutlaka sigorta yaptırsınlar. Ekonomik daralmadan kaynaklı birçok kalemde kemer sıkma politikası uygulamak durumun da kalıyoruz ama “sigorta dan tasarruf olmaz”

Her yapılmayan sigorta riskin gerçekleşmesi durumun da binlerce yüz binlerce hatta milyonlarca zarar demektir. Bununla ilgili yakın zaman da gerçekleşen bir örnek mevcut, düzenli olarak zorunlu sigortasını ve kasko sigortasını yaptıran bir vatandaş, “tasarruf etmek için” bu yıl kasko sigortasını yaptırmama yolunu seçti ve bir süre sonra aracı kazaya karıştı, kusur oranı yüzde yüz kendisine verildi, kendi aracını yaptırmak zorunda kaldı. Şayet 100 TL’lerle ifade edilecek bir rakama kasko yaptırmış olsaydı hiç endişeye gerek kalmadan gidip hasarı onarılacaktı ya da pert ise araç değerini sigorta şirketinden alabilecekti. Sonuç olarak “dimyata pirince giderken evde ki bulgurdan olmayın”, sigortanızı mutlaka yaptırın.

Bunun için öncelikle bir sigorta acentenize başvurup risklerinizi ne kadar bir prim ile sigortaya devredebileceğinizi konuşun. Sigorta acentesi aynı zaman da sizin danışmanınız.aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz rizikonun gerçekleşmesi durumunda da yanınızda olacaktır.