Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Sahhaf’ın Türkiye’ye yönelik “Irak’ın kuzeyine yönelik hava saldırılarını durdurma, aksi halde ekonomik yaptırım” çağrısını Abori’ye değerlendirdi. İşte Mehmet Kaya’nın kaleme aldığı yazı: “Türkiye-Irak ilişkileri birçok açıdan inişli çıkışlı bir seyir izleyerek bugünlere kadar geldi. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve […]
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Sahhaf’ın Türkiye’ye yönelik “Irak’ın kuzeyine yönelik hava saldırılarını durdurma, aksi halde ekonomik yaptırım” çağrısını Abori’ye değerlendirdi. İşte Mehmet Kaya’nın kaleme aldığı yazı:
“Türkiye-Irak ilişkileri birçok açıdan inişli çıkışlı bir seyir izleyerek bugünlere kadar geldi. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaşananların psikolojisinden kaynaklı mesafeli duruşlar BAAS rejimi döneminde de sürdürüldü. Bu süreçte her iki ülke tarafından zaman zaman iyi komşuluk, barış ve güven içerisinde yaşama yönünde kısmi iyileşmeler de yaşansa da tam anlamıyla bir işbirliği süreci işletilemedi. Ardından körfez savaşı ve BAAS rejiminin çökmesiyle birlikte bugünkü merkezi hükümetin yanı sıra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi adında bölgesel bir hükümet de kurulmuş oldu.
Bir taraftan Irak’ın iki başlı yönetimi diğer tarafta da Ortadoğu coğrafyasında yaşanmaya başlanan Arap Baharı Türkiye ile Irak ilişkilerini yeniden şekillendirmeye zorladı. Bir taraftan uluslararası diplomasi kuralları gereği izlenen dış politika yürütülürken, öte yandan karşılıklı ticaretin geliştirilmesi için serbest pazarın kuralları işlemeye devam etti.
Türkiye’nin Irak ile yaşadığı en önemli sorun kuşkusuz Kürt sorunundan kaynaklı güvenlik politikalarının uygulanması sürecinde yaşandı ve hala da yaşanmaya devam ediyor. Irak’ın kuzeyinde, Türkiye’ye komşu bölgesel bir yönetimin fiili olarak uluslararası arenada yer alması Türkiye’nin Irak ile olan ilişkilerini yeniden gerdi. Zaman zaman sert tedbirlerin gündeme geldiği, karşılıklı ekonomik ambargonun bile tartışıldığı yakın dönemi yaşadık. Bugünlerde yine aynı çerçevede Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından gündeme getirilen ekonomik ambargonun fiili olarak uygulanacağını düşünmüyoruz.
Türkiye son yirmi yıllık süreçte kendi iç güvenliğine yönelik tehditleri öne sürerek uluslararası hukuktan kaynaklı meşru müdafaa hakkını kullanarak Irak’ın kuzey bölgesinde kara ve hava operasyonları yaptı. Ancak tüm bu süreçlerde karşılıklı ticarette çok önemli kırılmalar yaşanmadı. Bilakis hala karşılıklı ticaretin güçlendirilmesi için gerekli tüm tedbirler kesintisiz alınmaktadır. Nihayetinde son yıllardaki dış ticaret verilerine bakıldığında her iki ülke arasında oldukça güçlü bir ticaret hacminin devam ettiğini görüyoruz.
Nihayetinde tarihi ve kültürel olarak oldukça eski bir dostluk geleneğine sahip iki komşu ülkenin ticari olarak da çok köklü ilişkileri vardı. Her ne kadar Irak Dışişleri Bakanlığı’nca “Türkiye’nin Irak topraklarındaki askeri operasyonlara son verilmesi”, aksi durumda “elimizde ayrıca ekonomik etki araçları var” gibi demeçler olsa da bu seçeneğin uygulanmasının çok rasyonel olmayacağını düşünüyoruz. Son yıllardaki ticari veriler ve Irak Dışişleri Bakanlığı’nın da belirtmiş olduğu gibi her iki ülkenin ticaret hacmi 16 Milyar doları aşmış durumda. 2019 yılı verilerine göre de Türkiye’nin Irak’a yapmış olduğu ihracat 10,2 Milyar dolar.
2018 yılı verilerine bakıldığında; Irak’ın toplam İhracatı 89,1 Milyar dolar. Bu ihracatın yaklaşık %10’unu (8,35 Milyar dolar) Türkiye’ye yapmaktadır. Bu rakamlara göre Irak’ın ihracatında Çin ve Hindistan’dan sonra 3’ncü sırada Türkiye yer almaktadır.
Aynı verileri Diyarbakır özelinde değerlendirdiğimizde de benzer bir tablo ile karşılaşıyoruz. 2019 yılın ilk altı ayında Irak’a yapmış olduğumuz ihracat 44,2 milyon dolar iken, 2020 yılının aynı döneminde (ki bu süreç Kovid-19 pandemisine denk düşüyor) ihracatımız 38,4 Milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Bu dönemde Diyarbakır’ın toplam ihracat rakamı 2019 yılı için 71,1 Milyon Dolar, 2020 yılı ilk 6 ayında ise 66,6 Milyon Dolar olmuş. Buradan da görüldüğü üzere son iki yılda Diyarbakır’ın toplam ihracatı içerisinde Irak’ın payı %50’nin üzerindedir.
Türkiye’nin dış ticaretinde oldukça önemli bir yer tutan bir diğer unsur ise IKBY’dir. Başta bölge halkı olmak üzere, Türkiye toplumu ile daha yakın sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkileri olan IKBY ile ticaretimizin yarınlarda çok daha yüksek oranlarda gerçekleşeceği beklenmektedir. Gerek Odamız ve gerekse de bölgedeki diğer meslek örgütlerimizin çabaları ile bu bölgeyle olan ticari ve kültürel ilişkilerimiz her geçen gün artarak devam etmektedir.
Bütün bunları değerlendirdiğimizde her iki ülkenin de karşılıklı iyi ilişkileri daha da güçlü kılacak politikaların gütmelerinde büyük yarar var. Karşılıklı ticaret hacminin oldukça önemli miktarlarda olan iki komşu ülkenin barış ve güvene dayalı iyi komşuluk ilişkilerini kalıcı kılacak politikalara daha çok ihtiyaç var.
Bütün senaryoları değerlendirerek bundan sonraki süreci değerlendirmek, olası riskleri masaya yatırarak gerekli tedbirlerimizi de almamız gerekiyor.
Olası ekonomik tedbirlerin devreye sokulması elbette ki her iki ülke için de yararlı sonuçlar doğurmayacak. Bu süreçte en büyük yarayı her zaman olduğu gibi yine bölge halkı alacaktır. Diyarbakır ve diğer bölge illerinin ihracatının %50’den fazlasının yapıldığı Irak ile olan ekonomik ilişkilerimizi en üst seviyeye taşıma gayreti içerisinde olduğumuz bir dönemde olası bir gerginliğin kimselere bir yararı olmayacaktır.
Ticaret Bakanı: Mobilya ihracatı 4,5 milyar dolara ulaştı21 Ocak 202514:54 Sigortalı çalışan sayısı yükseldi, inşaat zirvede21 Ocak 202514:52 Tarımda yaş ortalaması artıyor21 Ocak 202514:50 Diyarbakır’da gençler için önemli proje20 Ocak 202515:23 Zamlı emekli maaşları hesaplara yatmaya başladı17 Ocak 202510:52