
VEYSİ POLAT Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB), son üç yılda sessiz ama güçlü bir başarı hikâyesi yazmış. Bu başarıyı anlatmak için OSB Başkanı Mustafa Fidan ve Yönetim Kurulu üyeleri, geçtiğimiz günlerde Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde basınla bir araya geldi. Kahvaltı sofraları kuruldu, çaylar içildi, istatistikler paylaşıldı. Ama aslında masadaki en yakıcı gerçek, Diyarbakır sanayicisinin gittikçe […]
VEYSİ POLAT
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB), son üç yılda sessiz ama güçlü bir başarı hikâyesi yazmış. Bu başarıyı anlatmak için OSB Başkanı Mustafa Fidan ve Yönetim Kurulu üyeleri, geçtiğimiz günlerde Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde basınla bir araya geldi. Kahvaltı sofraları kuruldu, çaylar içildi, istatistikler paylaşıldı. Ama aslında masadaki en yakıcı gerçek, Diyarbakır sanayicisinin gittikçe ağırlaşan kredi yüküydü.
Mustafa Fidan, rakamlarla dolu bir sunum yaptı. Yıllar süren davalar çözüldü, yollar yapıldı, trafo kapasiteleri büyütüldü, işlikler inşa edildi, 900 kişilik yeni istihdam alanı sağlandı, OSB kariyer platformu kuruldu, kreş açıldı, kongre salonu tamamlandı, güneş enerji santrali yolda, toplu taşıma hatları genişletildi, MOBESE kameralarıyla güvenlik güçlendirildi. Her şey olması gerektiği gibi akıyor gibi.
Fakat Fidan, tüm bu yatırımların ve çabaların üzerine bir cümle kurdu ki asıl meselenin altını orada çizdi:
“Sanayici yüzde 60-70 faizle kredi kullanıyor. Buna nefes kredisi deniyor ama biz buna ‘itibar kredisi’ diyoruz.”
ÜRETİM ÇARKI İTİBARLA DÖNÜYOR
Diyarbakır OSB son üç yılda kendi içinde bir kalkınma modeli oluşturdu. Yollarını yaptı, hukuki sorunlarını çözdü, üretimi büyüttü. 2022’de 243 olan firma sayısı bugün 370’e çıktı, istihdam 13 bin 500’den 23 bine ulaştı. Bu tablo, bir bölgenin ekonomik potansiyelini ve sanayicisinin direncini açıkça ortaya koyuyor. Fakat bu büyümenin sürdürülebilmesi için itibar kredisine değil, gerçek bir destek sistemine ihtiyaç var.
Sanayici, finansal sistemde hâlâ en kırılgan halkalardan biri. Fidan’ın tabiriyle “itibarını koyarak” yüzde 60-70 faiz oranlarıyla kredi bulmaya çalışıyor. Bu oranlar, bırakın büyümeyi, günü kurtarmayı bile zorluyor.
OSB’de üretim yapan firmalar pandemi döneminde olduğu gibi yine ülke ekonomisinin yükünü sırtlamaya hazır. Fakat bu sefer yük çok daha ağır. Üretici, ithalatı azaltacak, istihdam yaratacak, ihracatı artıracak ama yüksek faiz kıskacında nefes alamıyor.
ÜÇ YILIN ARKA PLANI: SESSİZ BİR DİRENİŞ
Diyarbakır OSB’nin üç yıllık faaliyet raporu aslında bir sessiz direnişin belgesi. Hızla değişen ekonomik koşullara, yüksek faize, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen bir üretim hattı örülmüş. Yatırımcı için mülkiyet problemleri çözülmüş, firmaların yolları açılmış, bölgenin genç işsizlerine kapı aralanmış.
Özellikle OSB Kariyer Platformu ve Dicle Üniversitesi iş birliğiyle planlanan Meslek Yüksekokulu, bu uzun soluklu emeğin geleceğe dönük en stratejik hamlelerinden biri. Çünkü OSB yönetimi biliyor ki, bu topraklarda yatırım da büyür, fabrika da kurulur ama nitelikli insan yetiştirilmezse o çark bir gün yine durur.
GERÇEK BİR NEFES GEREK
Basın toplantısında dile getirilen “itibar kredisi” kavramı aslında Diyarbakır sanayicisinin ve üreticisinin bugünkü ruh halini özetliyor. Krediye erişmek için bankalara sadece teminat değil, itibarını da bırakıyorlar. Sürdürülebilir kalkınma böyle bir zeminde kurulmaz. Üreticinin itibarına değil, güvenilir, makul ve sürdürülebilir finansman olanaklarına ihtiyacı var.
Devletin ve finans kurumlarının bu çağrıyı duyması gerekiyor. Bugün Diyarbakır’daki sanayicinin sorunu, yarın tüm ülkenin üretim meselesine dönüşebilir.
Diyarbakır OSB, son üç yılda sanayi için gerekli tüm fiziki ve hukuki altyapıyı örmüş olabilir ama finansal altyapı hâlâ eksik.
Ve eğer bu eksik kapanmazsa, çarklar yavaşlamaya başlar.
Diyarbakır iş dünyası ve bankalardan güven verici açıklama8 Temmuz 202512:20 Diyarbakırlı çocuklara ‘Robotik Kodlama’ eğitimi1 Temmuz 202516:15 Diyarbakır’dan 13 ülkeye ihracat yapan Şimşek Alüminyum’a üst düzey ziyaret30 Haziran 202522:40 Diyarbakır’da tekstil sektörü türbülansta28 Haziran 202514:54 Diyarbakır ve Kirvelik: Bağ mı, Bağımlılık mı?27 Haziran 202519:06