Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

DİMDER Başkanı Elaldı: TOKİ projesinde niyet iyi, yöntem yanlış

VEYSİ POLAT Hükümetin açıkladığı TOKİ projesinden faydalanmak isteyenlerin yoğun başvurusu devam ederken, muhalefet partileri gibi müteahhitlerin örgütlü olduğu yapılar geçmiş dönemdeki benzer projeleri örnek göstererek, kaygılarını dile getiriyor. Bu kurumlardan biri de 200’ü aşkın üyesi bulunan Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİMDER). DİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Elaldı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan TOKİ projesini […]

DİMDER Başkanı Elaldı: TOKİ projesinde niyet iyi, yöntem yanlış
  • 23 Eylül 2022 11:02

VEYSİ POLAT

Hükümetin açıkladığı TOKİ projesinden faydalanmak isteyenlerin yoğun başvurusu devam ederken, muhalefet partileri gibi müteahhitlerin örgütlü olduğu yapılar geçmiş dönemdeki benzer projeleri örnek göstererek, kaygılarını dile getiriyor. Bu kurumlardan biri de 200’ü aşkın üyesi bulunan Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİMDER).

DİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Elaldı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan TOKİ projesini Abori’ye değerlendirirken, “İyi niyetli bir yaklaşım ancak belirlenen yöntem yanlış” dedi.

TOKİ konutlarını devletin ve bireysel olarak vatandaşın tek başına yapmasını mümkün olmadığını belirten Elaldı’ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

“PROJENİN UYGULANABİLİRLİĞİ YOK”

*Açıklanan TOKİ projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durumu ikiye ayırıyoruz. Birincisi arsa tahsisi, ikincisi alt gelir grubuna toplu üretim durumu. Biz çıkışın iyi niyetli olduğunu düşünüyoruz. Bu durumu önemsiyoruz. Ama uygulama yönteminin yanlış olduğu kanaatindeyiz. Örneğin; arazileri bireysel alt gelir grubuna satıyorlar, peki bu alt gelir grubu bu arazileri değerlendirebilecekler mi? Elindeki arsa kalacak. Yüzde doksanı oraya bir bina dikemeyecek. Yapan olursa da maliyeti çok yüksek olacak. Toplu üretimde konusunda da TOKİ’lerin yaptığı üretimler; onların da uygulanabilirliği mümkün değil. Çünkü hala geçmişte yapılan ihale edilen konutların teslimi yapılamıyor. Bu işi yapan firmaların önemli bir kısmı da batıyor. Bu süreçte hem işçi bulma, hem projeyi yapma noktasında bir firma bulamayacaklar. Firmalar ihaleye girmiyor. Bu konutları TOKİ’nin veya devletin tek başına yapma şansı yok. Çünkü böyle bir organizasyon yok. Arsa problemlerini bizim üzerimizden çözmeleri gerekirdi. Bizi küçük imar alanlarına mahkum edip, maliyetlerin yüzde elli artmasına sebep oluyorlar. Bugün en basit bir arsanın müteahhite pay oranı yüzde ellidir. Bu kamu arsaları müteahhite tahsil edilirse maliyetler yüzde otuz düşer. Devlet riske girmemiş oluyor, müteahhit ise maliyeti düşürüyor. Bu enflasyon farkı ve zamlarla konut yapılmaz.

“NİYET İYİ AMA…”

*TOKİ’nin iyi niyetle yapıldığını ifade etiniz ancak aynı zamanda kimse konut yapamayacak dediniz. Peki iyi niyet bunun neresinde? Boşa düşecek bir proje ise iyi niyet nedir?

İyi niyet şudur; inşaat sektörünü bu lokomotifi biraz harekete geçirmek. Toplu üretim yaparak konut açığını kapatabilmek. Amaç iyi ama yöntem yanlış. TOKİ açıklamalarından sonra sektörde hiçbir değişim olmadı. İptal olacak bir proje gibi duruyor.

“DİYARBAKIR’DA KONUT AÇIĞI ÇOK FAZLA, ARSA FİYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ”

*Diyarbakır’da konut açığından bahsetmiştiniz, konutla ilgili sorunlara çözüm bulundu mu? İmarla ilgili sorunlar ne aşamada?

Konut açığı kent özelinde çok fazla var. Bugün en basit bir dairenin kirasının 4 bin olması bir asgari ücrete tekabül etmesi bile konut açığının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Bu açığı kapatabilmenin en önemli noktaları arsa tahsisi konusudur. Müteahhite kamu arazilerinin tahsisinin yapılması gerekir. Tarım dışı imar alanlarının hızlı bir şekilde çoğaltılması lazım. Müteahhitler, dar bir imar alanına sıkıştırılmamalı. Arsa oranlarının ciddi oranda düşürülmesi gerekiyor. Enflasyon ve korkunç zamlara müdahale edilmeli. İnşaat sektörü bütün sektörleri etkiler. Diyarbakır’da sanayi kuruluşunun tekstil, gıda dışında üretim yaptığı sektör inşaat sektörüdür. Sanayiyi etkiliyor. İnşaat sektörünün etki alanı çok geniş.

“GÜÇBİRLİĞİ YAPMAYA HAZIRIZ”

*Bir açıklamanızda TOKİ projesine benzer bir projeyi hayata geçirmek istediğinizi söylediniz. Bunu biraz açar mısınız?

Çevre Şehircilik ve Hazine Bakanlığı’na, belediyeye arsa tahsisiyle ilgili başvurularımızı yaptık. Müteahhitler DİMDER çatısı altında güç birliği yaparak her birimizin 500 tane toplu konut yapma imkanı varken, 50 kişi bir araya geldiğimizde 52 bin konut yapabiliriz. Böyle bir imkan ve organizasyonumuz var. Sadece bize uygun arsa tahsis etmelerini istiyoruz.

“DİMDER OLARAK GÜÇLENİYORUZ”

*Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Kamu müteahhitlerinin mevcut krizi devam ediyor. Zam ve enflasyonun yarattığı ciddi bir problem var. Bundan kaynaklı taahhüt firmalarının vergi ve KDV anlamında muaf tutulmaları lazım. Uygun şartlarda krediler verilmesi gerekiyor. Enflasyon farklarının doğru oranda yansıtılması gerekir. Bu oranda yansıtılmadığı sürece kamu müteahhitlerinin şu anda içinde bulunduğu handikap devam edecektir. DİMDER’in kamu müteahhitleri konusunda Türkiye genelinde bir örgütlenme, dernekleşme çabamız oldu. KAMİAD (Kamu Müteahhitleri İş İnsanları Derneği) Ankara merkezli, kamuya müteahhitlik yapan her kesimi kapsıyor. Bu derneğin kuruluşuyla ilgili ciddi katkılarda bulunduk. Genel başkan yardımcısı Nedim Şimşek, Mehmet Fidan sayman, Adnan Gökalp Yönetim kurulu üyesi. Türkiye genelinde bir yapılaşmadır. 81 ilde öğütlenme çalışmaları devam ediyor. İki binin üzerinde üyemiz var. Bu sayının artmasını bekliyoruz. Bu yapı kamu müteahhitlerini tek çatı altında birleştirecek.