Diyarbakır’da tekstil sektörünün önemli isimlerinden biri olan iş insanı Mehmet Dalkıran, 2024’teki tabloyu anlattı, 2025 beklentilerini açıkladı. Türkiye’de 1 milyon 200 bin kişinin istihdam edildiği tekstil sektörü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı 2024 yılı ihracat verilerine göre geriledi. Açıklanan verilerde Diyarbakır’ın yıllara göre ihracattaki düşüşü dikkat çekti. 2022 yılında 484 milyon 820 […]
Diyarbakır’da tekstil sektörünün önemli isimlerinden biri olan iş insanı Mehmet Dalkıran, 2024’teki tabloyu anlattı, 2025 beklentilerini açıkladı.
Türkiye’de 1 milyon 200 bin kişinin istihdam edildiği tekstil sektörü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı 2024 yılı ihracat verilerine göre geriledi. Açıklanan verilerde Diyarbakır’ın yıllara göre ihracattaki düşüşü dikkat çekti. 2022 yılında 484 milyon 820 bin 185 olan ihracat oranı, 2023 yılında 358 milyon 12 bin bin 543’e geriledi. Bu rakam 2024 yılında ise 331 milyon 261 bin 694’e düştü. İhracatta yaşanan bu düşüş tekstil sektöründe de yoğunca kendini hissettirdi. Açıklanan verilere göre Diyarbakır’da 2024 yılında ihracat oranı yüzde 38,9 ile 10 milyondan 6 milyon 589 bin 96’ya geriledi. Ham madde ve işçi gibi konularda büyük avantajlara sahip Diyarbakır’da tekstil sektöründe yaşanan bu düşüş dikkat çekiyor. Kentte tekstil sektörünün önemli isimlerinden biri olan GÜNTİAD eski Başkanı Mehmet Dalkıran, var olan tabloyu değerlendirdi.
“1 YILDA 250 BİN İSTİHDAM KAYBI”
2024 yılında tekstil ile ilgili hem iş insanları hem de büyük fabrikaların istihdamı ile ilgili çok büyük kayıpların yaşandığını ifade eden Mehmet Dalkıran, “Son 1 yılda bu sektörde 250 bin kişi istihdam kaybı yaşadı. Büyük firmaların birçoğu Türkiye’deki farklı ülkelerde devasa yatırımlar yapmaya başladı. Bazıları buradaki yerlerini kapatarak yaptı. Bazıları mevcut durumunu korurken ‘burada nasıl krizi aşarım’ diye son bir yılda sadece Mısır’da 130’un üzerinde Türk tekstil firması orada büyük yatırımlar yaptı. Her bir tanesinin şuanda binlerce kişiyi çalıştırdığı firmalar bunlar” dedi.
“ÖLÜM KALIM SAVAŞI VERİLDİ”
Tekstil sektöründe yaşanan kan kaybının pandemi ile başladığını ve bütün dünya ülkelerini etkilediğini kaydeden Dalkıran, “Avrupa’da da Amerika’da da çok ciddi daralmalar oldu. Satın alma gücünü yitirdi insanlar. Bütün sektörleri etkileyen bir krizle karşı karşıyayız. Pandemi ile başlayan süreçte ikinci bir ürünü artık almamaya başladı. İnsanlar alım gücünü yitirdi. Türkiye bundan çok daha fazla etkilendi. Türkiye uzun süre tekstilin, istihdam ve ihracat gücünün farkına varamadı. Ya da yeteri kadar üstünde durulmadı. Dolayısıyla 2024 yılı bütün tekstil firmaları, deyim yerindeyse ölüm kalım savaşı verdi ayakta kalmak için” diye konuştu.
“2024 YILI AYAKTA KALMA YILI OLDU”
Dalkıran, şöyle devam etti: “250 bin istihdam kaybına karşılık son bir yılda faizlerin artmasıyla, enflasyonun yükselmesiyle dolar kurunun serbest bırakılacağı öngörüldü. Ve bütün yatırıcımalar yatırımını bunun üzerine kurdu. Dolar yükselecek, Avrupa Amerika’ya ihracatımız yükselecek dolayısıyla yatırımlarını ona göre yaptılar. Faizler ve enflasyon yükselince dolar yerinde saymaya başladı ve bu süreçte belki o günkü söylemden bugüne kadar 2 binin üzerinde firma ya konkordato ilan etti ya da battı. İflas etti. Gelmiş olduğumuz noktada 2024 yılı tekstil sektörü için sadece ayakta kalma yılıydı çok büyük ağır bedeller ödeyerek şuan yaşatılmaya çalışılıyor.”
“BÜYÜK BELİRSİZLİKLER VAR”
Sektörde büyük bir belirsizlik yaşandığını kaydeden Dalkıran, şunları söyledi: “Şuan iş bulamama konusunda o kadar büyük bir belirsizlik var ki, maliyetlerden kaynaklı, büyük global şirketlerin yurtdışına gitmesinden kaynaklı, Türkiye’de iş yok. Mevcut çalışanların büyük kısmı yüzde 50 altında kapasiteyle çalışıyor. Buna rağmen iş bulamıyor. Daha da tehlikelisi bir belirsizlik var. Bu belirsizliğin nereye kadar süreceği konusunda da ciddi bir sıkıntı var. Bugün asgari ücretin bu şartlarda bu ülkede bir kişinin hayatını idame edemeyeceğini çok iyi bilmekle birlikte içinden geçtiğimiz durum (sektör için söylüyorum) Diyarbakır üzerinden söylüyorum yarın asgari ücrete dahi iş bulamayacak bir noktaya gelebilir. Çok daha vahim durumu bu. Yaşadığımız belirsizlik biraz bu.”
“DİYARBAKIR’DA YÜZDE 50 DARALMA OLDU”
2024’te Diyarbakır’da tekstilde yüzde 50 civarında daralma olduğunu kaydeden Dalkıran, “Bu çok ciddi bir rakamdır. Diyarbakır belki Türkiye’nin tamamına baktığınızda belki en fazla etkilenen kentlerden biri oldu. Avantajları olmasına rağmen etkilendi. Diyarbakır bugün altyapısı ve istihdam potansiyeli ile bölgedeki en güçlü kentlerden biridir. Diyarbakır’a yatırım yapanların büyük bir kısmı o yatırımın bir kısmını dahi amorti edemeden maalesef büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. İşletme sermayesini bile yatırıma gömmüş durumda Diyarbakır. Diyarbakır’da bugün Türkiye’de en büyük ve 90’lı yıllardan sonraki tekstil ihtisas OSB bir ilktir rol modeldir örnektir. Bunun birçok örneği şuan komşu kentlerde Van’da Bitlis’te konuşuluyor benzer şeyler yapılmasına yönelik ama 2024 Diyarbakır’ın tekstili için hazır giyim ve tekstilin tamamı için söylüyorum aylarca kapanan iplik fabrikaları oldu Diyarbakır’da. Çalışan personelin maaşını evde yatırtarak şirketi kapatıp bu şekilde daha karlı olduğunu hesap kitap yaptığı zaman bunun farkına varabildi.”
“ÇOK BÜYÜK KAYIPLARIN YAŞANDIĞI BİR YIL OLDU”
Dalkıran, yaşanan kayıp ve nedenleri ile ilgili şunları söyledi: “Diyarbakır’ın markalar kenti olduğunu söylüyoruz ama bu oran hala yüzde 30’u geçmiş değil. Hala büyük bir kısmı fason işçilik yapıyor, fason üretim de yapmıyor. Fason işçilik de bu tarz krizler yaşandığında direk kaybedecek olan alan ya da sektör fason işçilik yapan firmalardır. Diyarbakır daha tam o gelişimini tamamlayamadan büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. 2019’da ilk temeli atıldığında 2021-2022’de inşaatlar hatta bitti üretime başlandı pat gözümüzü pandemiyle açtık, pandemi bitmeden bütün dünyayı saran ekonomik krizler başladı. Onlar daha bitmeden Rusya-Ukrayna savaşı başladı Gazze’de İsrail ile Filistin savaşı, bu gelişmeler birinci derecede bizleri etkiledi. Gazdan dolayı AB şuan çok büyük zorluk yaşıyor. İnsanlar şuan temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı yaşıyor. İnsanların artık birinci önceliği giyim değil, temel ihtiyaçlardır. Tekstil bu anlamda ciddi bir daralmaya girdi. Birincisi pandemi, ekonomik kriz, bölgemizde yaşayan savaşlar ve deprem. Bazı firmalar aylarca kapalı kaldı. Çok sıkıntılı çok büyük kayıpların yaşandığı bir yıl oldu diyebilirim genel anlamda.”
“2025’TEN UMUTLUYUZ”
2025 yılından umutlu olduklarını kaydeden Dalkıran, “Sayın Cumhurbaşkanının ‘1 milyon 200 bin tekstil çalışanını ve bu sektörü koruyacağız’ demesi sektörde pozitif bir etki yarattı. Bizim öngördüğümüz, bir kere ihracatçıya ciddi bir faiz desteği vereceğini ki vermelidir, sanayiciye, çalıştırıcı istihdamı koruyan her sanayicinin çalıştırdığı kişi sayısı kadar aylık 2 bin 500 lira ek bir destekte bulanabileceğini, bununla birlikte Ar-Ge İnovasyon teknoloji yatırım noktasında KOSGEB’ler üzerinde ciddi bir destek verebileceğini, çünkü artık klasik fason işçilik ile Türkiye’de tekstil sektörünün ayakta duramayacağını herkes çok iyi biliyor. Klasik üretim teknikleriyle, klasik eskisi gibi yüzbinlerce adet olayı tamamen bitti artık, süreç artık fast fashion dediğimiz hızlı üretime geldi. Türkiye’de eğer bunu sağlıklı şekilde hükümet desteklerse niş üretim dediğimiz spesiyal ürünlere biraz daha ağırlık verilirse Türkiye Avrupa’ya çok daha yakın olmasından kaynaklı sektörde halen çok güçlü bir noktada” şeklinde konuştu.
Zamlı emekli maaşları hesaplara yatmaya başladı17 Ocak 202510:52 Diyarbakır’da ağır tonajlı araçlara denetim16 Ocak 202517:37 Diyarbakır’da ücretsiz internet dönemi16 Ocak 202517:36 Diyarbakırlı sporculardan 3 branşta üst üste galibiyet16 Ocak 202517:34 Diyarbakır’da 3’üncü Halk Lokantası açıldı16 Ocak 202517:33