
VEYSİ POLAT Van Organize Sanayi ve İş İnsanları Derneği (VOSİAD) Başkanı Şemsettin Bozkurt, pandeminin etkisinden kurtulmaya çalışan piyasaların bu kez döviz kurlarındaki dalgalanmaya yenik düştüğünü söyledi. Bozkurt, “Türkiye’de yatırımcılar, sanayiciler ve iş yapmak isteyen insanlar önünü göremiyorlar. Piyasaya güvenemiyorlar ve bugün aldığını yarın yerine koyamıyorlar. Bugün 18 TL’den hammaddesini alıp yarın dolar 12’ye düştüğünde bunu […]
VEYSİ POLAT
Van Organize Sanayi ve İş İnsanları Derneği (VOSİAD) Başkanı Şemsettin Bozkurt, pandeminin etkisinden kurtulmaya çalışan piyasaların bu kez döviz kurlarındaki dalgalanmaya yenik düştüğünü söyledi. Bozkurt, “Türkiye’de yatırımcılar, sanayiciler ve iş yapmak isteyen insanlar önünü göremiyorlar. Piyasaya güvenemiyorlar ve bugün aldığını yarın yerine koyamıyorlar. Bugün 18 TL’den hammaddesini alıp yarın dolar 12’ye düştüğünde bunu nasıl karşılayabileceğini ve satış yaptığı zamanda doların durumunun ne olacağını bilmiyor” dedi.
Aynı zamanda Van Organize Sanayi Bölgesi eski Başkanı olan Vanlı iş adamı Şemsettin Bozkurt, ekonomi açısından 2021’yi değerlendirip, 2021 beklentilerini Abori’ye anlattı.
VOSİAD Başkanı Şemsettin Bozkurt’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
*2021 yılı nasıl geçti?
2021 yılının ilk üç çeyreği, hem ülke ekonomisi hem de kent ekonomisi açısından hareketli geçti diyebiliriz. Bir iş insanı ve STK temsilcisi olarak da buna kendi zaviyemizden baktığımız zaman şöyle değerlendiriyorum; koronavirüsün 2019 yılının aralık ayında ortaya çıkması ve dünyaya yayılmasıyla birlikte birçok ekonomik sıkıntı ortaya çıktı. Neredeyse tüm yıl koronavirüs tedbirleri ile geçti. İnsanların sağlığını koruma tedbirleri ile ilgili ekonominin dibe çaktığı, birçok insanın iflas ettiği çok zor bir süreçti. Ne olup bittiğini ekonomik iktisadi yaşamla ilgili nasıl tedbirler alınabilir konusu da çok tartışıldı. Üzerinden bir yıl geçtikten sonra 2021 yılının ilk çeyreğinde ekonomi ile ilgili bazı adımlar atıldı. Özellikle düşük faizli krediler, küçük esnaflara kira gelirleri, diğer bir takım gelirler piyasaya sıcak para sunulmasına neden oldu. Bu sıcak para, yılın aynı dönemine denk gelen konut faizlerindeki indirimlerde, özellikle inşaat sektöründeki üretime çok ciddi bir hareketlilik kazandırdı. 2021’in ilk üç çeyreğinin çok verimli ve hareketli geçtiğini biz Van’da inşaat sektöründe gördük. Ama son dördüncü çeyreğe girdiğimizde faize yapılan müdahaleler, dolar kurunun çok ani yükselişi ve ani düşüşü piyasalarda bir belirsizlik ortaya çıkardı. 38 yıllık bir iş yaşantım var ve böylesine ani çıkışlı/inişli bir döviz kuruyla hiç karşılaşmadık. Hem ülke açısından, hem kent açısından ve iktisadi yaşam açısından bu da bizi tedirgin etti. Özellikle bizim kentimiz daha çok inşaat malzemeleri üretimine yönelik olduğu için bu krizin kış aylarına denk gelmesini de çok büyük bir şans olarak görüyorum. Bu döviz hareketliliği sezon içerisindeki herhangi bir aya denk gelseydi hakikatten piyasalarda çok ciddi iflaslara, darboğazlara ve sıkıntılara neden olacağını düşünüyorum. Bu süreçte dövizdeki dalgalanmadan dolayı birileri zengin olurken bir kesim de emeklerini, birikimlerini kaybetti. 2021 yılını anca böyle değerlendirebiliriz.
“GENİŞ TABANLI BİR HÜKÜMET ÜLKEYİ YÖNETMELİ”
*2022’den beklentileriniz neler?
2022’den beklentilerimiz öncelikle hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, şeffaf demokratik bir işleyişin yaşama geçirilmesi, halkın politik yaşamına dokunan demokratik adımların atılması, Avrupa Birliği uyum yasalarının tekrar Avrupa Birliği müktesebatına uyarlanmak maksadıyla devreye alınması ve bunun için gerekli adımların atılmasıdır. Ülkemizde bir takım iktisadi ve ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. Ama bunların nedenlerini doğru tespit etmek lazım. Bu sıkıntıların nedenleri kanaatimce teknik verilerden ziyade biraz da ülkemizdeki bir takım hukuk ve demokrasi arızalarından kaynaklı dış yatırımcıların ülkemize güven duymaması temel nedenlerdendir. Ülkemizdeki hukuk ve demokrasinin gerçekten şeffaf tüm denetimleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Avrupa Birliği uyum yasalarının müktesebatına uygun hale getirerek, dış yatırımcının bizim hukukumuza ve demokrasimize güven duyması durumunda dövizin gerçek karşılığının bu olmayacağını düşünüyorum. Son 20 yıllık iktisadi yaşamı, ekonomik gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde dolar 1.2 seviyelerindeydi. 2011-2012 yılına kadar stabil bir seyir izledi. On yıl içerisinde yüzde yüzlük artış ancak gösterdi. Bu iktisadi kalkınmayı veya AK Parti iktidarının 20 yıllık dönemini ikiye böldüğümüzde dünyayla paralel üretimi, teknolojiyi, iktisadi ve ekonomik yaşamı değerlendirdiğimizde son 20 yılın ilk on yılda istişareye dayalı geniş tabanlı bir hükümetin Türkiye’yi yönetmesini görüyoruz. Dış yatırımcının Türkiye’ye güven duyması özellikle Avrupa Birliği uyum yasaları için ciddi bir mücadele gösterildiği için dolarda stabil bir durumdaydı. 10 yıl içerisinde yüzde yüzlük bir artışta ABD’nin ve diğer güçlerin teknolojiye yapmış olduğu yatırım ve üretimden kaynaklı paralarının bizim paramıza karşı on yılda yaklaşık olarak %100 bir değer kazandığını görüyoruz. Bu durumu ben çok reel olarak, gerçekçi rakamlar olarak görüyorum. Ama dönüp ikinci on yılı değerlendirdiğimizde ilk on yıla kıyasla doların gelmesi gereken seviye bugünkü rakamının karşılığının beş TL olması gerekirken maalesef neredeyse 20 TL’ye yakın yükseldi. Yeniden kur garantili bir iktisat teorisi ve önlemi ortaya konularak biraz frenlemeye çalışıldı. Fakat bugünkü koşullarda son 20 yılı objektif değerlendirdiğimizde doların bugün piyasadaki sosyal, politik ve psikolojik karşılığı 25 TL civarına gelecek diye bir beklenti var. Türkiye’de de dolarla ilgili herkes bugüne kadar önce yükselir, sonra düşer gibi bir algı var. Tabi çok zor olağanüstü bir süreci yaşıyoruz. Söylediğim gibi doların birdenbire yükselişi bütün piyasaları altüst etti. Türkiye’de yatırımcılar, sanayiciler ve iş yapmak isteyen insanlar önünü göremiyorlar. Piyasaya güvenemiyorlar ve bugün aldığını yarın yerine koyamıyorlar. Bugün 18 TL’den hammaddesini alıp yarın dolar 12’ye düştüğünde bunu nasıl karşılayabileceğini ve satış yaptığı zamanda doların durumunun ne olacağını bilmiyor. Bir iş insanı olarak ve STK temsilcisi olarak benim 2022 yılından beklentim; bağımsız güçler ayrılığının kesinlikle kalın hatlarla sınırlarının çizilmesi, hukukun üstünlüğü, tüm kurumların şeffaf demokratik uluslararası denetleyici güçlere açık olması ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması. Siyaset yaptığı için veya düşüncesini ifade ettiği için cezaevlerine atılan insanların derhal serbest bırakıldığı bir yıl olmalı. Kanun hükmündeki kararnamelerle işinden olan, özel mülkiyet hakları elinden alınan insanların haklarının iade edilmesi. 2022 yılında konuşan, tartışan ve sorgulayan bir Türkiye bekliyorum. 2022 yılında oda ve borsa seçimleri gerçekleşecek. Genel ve yerel seçimlerinde 2022 yılı içerisinde olması bekleniyor. Her ne kadar hükümet tarafından seçimlerin 2023’ün Haziran’ında yapılacağı ile ilgili beyanlar olsa da, toplumda 2022 yılında seçim olacağına dair beklenti var. Bu yıla girerken beyaz bir sayfa açarak, Türkiye’deki tüm tartışmaların önünü açmak özellikle Kürt sorununun çözümü ile ilgili önemli adımlar atılmalıdır. Türkiye’de insanlara siyaset yasağı getirilerek değil ne kadar radikal olursa olsun şiddete ve eyleme dönüştürülmediği sürece her fikrin kendisini özgürce ifade edebildiği bir ortam oluşturulmalı. Herkesin hukukun üstünlüğüne güvendiği, demokrasinin bütün yurttaşlar için eşit ve adil bir şekilde işlediği bir Türkiye temenni ediyorum.
Kürtlerin doğuştan gelen anayasal haklarının anayasal güvence altına alınması ve Kürt dilinin Türkiye’de resmi dil olarak kabul edilmesi gerekiyor. Hem Türkiye demokrasisi için hem de Kürtler için aydınlık güzel bir yıl olması beklentisi içerisindeyim. 2022 yılının şimdiden tüm halkımıza dostlarımıza kutlu olmasını diliyorum.
“PANDEMİDEN SONRA DÖVİZ KURLARI VAN’I OLUMSUZ ETKİLEDİ”
*Van ekonomisi ne durumda?
Van ekonomisi 2020 ve 2021 yılında özellikle turizmciler açısından çok çetin bir yıl oldu. Pandemi tedbirleri kapsamında restoran, cafe bununla birlikte otelcilik sektörü çok ciddi zararlar gördü. Pandemi tedbirleri kapsamında kapatılan sınır kapılarının çoğu açılmasına rağmen, Van Kapıköy Sınır Kapısı bir türlü düzenli olarak açılmadı. Bu durum Vanlılar tarafından çok büyük bir tepkiyle karşılandı. Van’ın kendi dinamikleri, iktisadi yaşamı çok hareketlidir. Tabii ki ortak altyapı yatırımları gerçekleştirilmesi durumunda Van bir cazibe merkezidir. Hakkari, Bitlis, Ağrı ve Muş için ciddi bir merkezdir. Van’ın bu anlamda birçok eksiği var. Van Organize Sanayi Bölgesi’nde deniz yolu yoktur. Lojistik merkezimiz ve serbest bölgemiz yok. 11 sınır kenti olmasına rağmen sınır ticaretinden istifade edilemiyor. Oysa 90’lı yıllardan 96 ve 97’li yıllara kadar sınır ticareti serbestti. İhracat ve ithalata konu olan tüm malların sınır ticaretinde gümrük vergisinin az olmasıyla Van çok hareketli bir dönem yaşadı. Organize Sanayi Bölgesi, VOTAŞ ve diğer birçok işletme o dönemde kuruldu. Maalesef şu an Van sınır ticaretinden ve İranlı turistlerden istifade edemiyor. 1.5 milyona yaklaşan nüfusuyla Van’a olan uçak seferleri 780 bin nüfusu olan Trabzon’a göre çok az. Diyarbakır ve Van arasında bir otoban yapılması gerekiyor. Bu iki merkez arasında ciddi ticari ilişkiler yapılabilir. Van’ın etkin bir merkez haline ticaret ve turizm üssü haline getirilebilmesi için demir, kara ve hava yolu hatlarının etkinleştirmesi lazım. Van’dan Erbil’e, Tahran’a, Şam’a, Ankara’ya, İstanbul’a ve Türkiye’nin her yerine seferler arttırılmalı ve düzenlenmeli. Demiryolu ağlarının örülmesi, Karayolu’nun etkinleştirilmesi gerekiyor. Bunların hepsinde bir eksiklik görüyoruz. Van depremi Van için çok büyük bir şanstı. 40 yıldan fazladır Van’da alternatif bir cadde açılmamış on yıldır devam eden bir çevre yolumuz var. Bu çevre yolu bitmedi. Van son on yıl içerisinde sorunlarla boğuşup duruyor. Yeni cadde ve sokakların açılması, bütüncül bir imar planının uygulanması Van için büyük bir şanstı. Van son on yıldır neredeyse hiçbir ortak altyapı yatırımı almadı. Özel sektör maharetiyle ekonomide bir canlılık var. Bu da kentin büyük çoğunluğunu istihdam sağlayacak ve kentteki fakirliği yoksulluğu sona erdirebilecek nitelikte girişimler değil. Büyük stadyumumuz, yeni bir şehirlerarası otogarımız, çevre yolumuz yok Ulaşımla ilgili çok büyük trafik sorunları yaşıyoruz. 100 yıl önce Osmanlı devleti tramvayı tartışmış Van’da ve bugün tramvayı tartışamıyoruz. Kent meydanı, kültür sanat etkinlikleri için gençlik merkezleri yok. Yaşar Kemal gibi bir değerimiz var ve biz Yaşar Kemal adına hiçbir düzeyde eylem ve etkinlik görmüyoruz. Bununla ilgili ekonomiye dönüştürülebilecek ve toplumun her kesimi için yapılabilecek kültür sanat etkinlikleri yok. Van tüm bu sorunlarıyla 2022 yılına giriyor. İnşallah 2022 yılı yeni bir sayfa açılır. İktidar ve muhalefeti ile tüm sivil toplum örgütleri ile iş çevreleri ile gençleriyle birlikte aynı hedeflere odaklanır. Van’ın ortak yatırım altyapısı için mücadele edilir diye düşünüyorum
“VOSİAD, VAN’IN GELİŞİMİNE KATKI SUNMAYA DEVAM EDECEK”
*VOSİAD neler yaptı?
VOSİAD 2021 yılı içerisinde özellikle pandemi tedbirleri ile ilgili ve Van’da meydana gelen deprem ve çığ mağduriyeti ile ilgili önemli katkılar sağladı. Başkale depremi ve Bahçesaray’daki çığ felaketinde bir zati oralarda bulunarak yardım eli uzattı. Dayanışma içeresinde oldu. Özellikle pandemiyle ilgili farkındalık yaratmak için maske dağıtımı yaptı. Sivil toplum kuruluşunun ve valiliğin düzenlediği kent danışma kurulunda birçok konuda görüş ve önerilerini dile getirdi. Siyasi partilerin Van’da yaptığı toplantılara katılarak kentle, iş dünyasıyla ve sanayiyle ilgili vizyonunu, fikir ve düşüncelerini ortaya koydu. VOSİAD’ın en büyük amacı Türkiye’deki başarılı girişimcileri Van’a getirerek burada misafir ederek, onları gençlerle ve girişimcilerle buluşturmaktı. 2020-2021 programlarımız pandemi tedbirlerinden kaynaklı ertelendi. VOSİAD 2020’den önce Sadettin Saran, Ertuğrul Günay ve Cem Kınay gibi Türkiye’de başarılı olan birçok insanı Van’da ağırladı. Programlar düzenlendi ve konferans verdirdi. Yine bu tür programları 2022 yılında Türkiye’de bilinen tanınan sanat ve iş dünyasındaki insanları Van’da konuk edecektir. İşinde başarılı olan bu insanları Vanlılarla, öğrencilerle, genç girişimcilerle, sanayicilerle buluşturacağız. VOSİAD ve şirketimizin katkılarıyla bu yıl Van bölge hastanesine bir buçuk dönüm üzerine bir park inşa ettik. Türkiye’deki orman yangınlarından sonra bu anlamda bir farkındalık oldu. Bir buçuk dönüm arazi üzerine yaklaşık 550 tane ağaç dikildi. Tamamen firmamız ve VOSİAD’ın girişimleriyle gerçekleşen bu projede; otomatik sulama sistemi, 550 ağaç, kamelyalar var. Çevre düzenlemesi ile birlikte bu alanda hekimler, hemşireler ve hasta yakınları gelip rahatlıkla oturup dinlenebiliyor. Muazzam peyzajıyla göz dolduran bir farkındalık yaptık. VOSİAD adına birçok televizyon ve gazete programlarına katıldık ve düşüncelerimizi dile getirdik. VOSİAD’ın önümüzdeki dönemde vizyonu dediğim gibi hem dijital girişimciliği hem de Türkiye’de başarılı olmuş girişimci, sanatçı ve yazarları Vanlı gençlerle ve sanayicilerle buluşturmaktır.
MÜSİAD’dan Diyarbakır OSB’ye çıkarma, işbirliği kararı alındı12 Haziran 202523:50 Diyarbakır’da yangın faciası: 4 ölü5 Haziran 202523:06 Meteoroloji Diyarbakır’da Kurban Bayramı için hava tahminlerini açıkladı3 Haziran 202520:24 Diyarbakır Canlı Hayvan Borsası’nda sahte para uyarısı3 Haziran 202520:23 Diyarbakır’da 372 kilo bozulmuş ve tarihi geçmiş ürüne el konuldu3 Haziran 202520:20