Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Anayasal seçme ve seçilme hakkı ve kayyum tartışmaları | ARAM SERHAD |

ARAM SERHAD / ABORİ 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimleri ile birlikte 3 yıl süren kayyum tartışması sona ermiş, demokrasi adına hak sandıkta tecelli etmişti. O dönemi bilen hatırlar. Yine gerilimli günlerden geçti Doğu ve Güneydoğu. BDP’nin kazandığı belediyelere 103 belediyeye kayyum atanmış, seçilen belediye başkanlarının çoğu tutuklanmış, haftalarca süren sokak protestoları yaşanmıştı. […]

Anayasal seçme ve seçilme hakkı ve kayyum tartışmaları | ARAM SERHAD |
  • 24 Ağustos 2019 23:42
  • 7 Eylül 2019 15:25

ARAM SERHAD / ABORİ

31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimleri ile birlikte 3 yıl süren kayyum tartışması sona ermiş, demokrasi adına hak sandıkta tecelli etmişti. O dönemi bilen hatırlar. Yine gerilimli günlerden geçti Doğu ve Güneydoğu. BDP’nin kazandığı belediyelere 103 belediyeye kayyum atanmış, seçilen belediye başkanlarının çoğu tutuklanmış, haftalarca süren sokak protestoları yaşanmıştı. Şimdi de dejavu yaşıyoruz.
Diyarbakır’a bakalım önce. 31 Mart seçimlerinde 490 bin 571 bin (yüzde 62.93) oy alan Sayın Dr. Adnan Selçuk Mızraklı, geçen hafta görevinden alındı ve yerine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Başkan Vekili olarak görevlendirildi. Mardin’de 208 bin 854 oy alan (%56.24) deneyimli Kürt siyasetçi Ahmet Türk, Van’da ise 260 bin 495 oy alan (%53.83) Bedia Özgökçe Ertan aynı şekilde görevlerinden alındılar.
Peki neden?


İçişleri Bakanlığı’nın gerekçesine bakalım; “PKK ve uzantılarının, bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullandıkları belirlenmiştir. Bakanlığımızca terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları Anayasanın 127’nci maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47’nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırılmış, yerlerine Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesi uyarınca belediye başkan vekilleri görevlendirilmiştir. Adnan Selçuk Mızraklı hakkında ‘Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme’, ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’ ve ‘Terör Örgütü Propagandası Yapmak, Suçu ve Suçluyu Övmek’ suçlarından dokuz ayrı soruşturma veya kovuşturma yürütülmekte; bakanlığımızca da üç ayrı soruşturma yürütülmektedir.”
Görevden alınan HDP’liler, yürütülen soruşturma ve davaların yeni olmadığına dikkat çekip, olayın siyasi olduğunu belirtiyor. Üç kentte bir haftadır yaşanan ve ülke gündeminde. Sokakta halk ve seçmenler haklı olarak soruyor;
*Madem kayyum atanacaktı neden seçim yapıldı?
*Madem davalar gerekçe gösteriliyor; o zaman YSK, HDP’li üç adaya neden seçilme hakkı tanıdı?
*Seçme hakkı anayasal bir hak. O vakit halkın seçtiği kişilerin neden görev yapmalarına izin verilmiyor?
Soruları çoğaltmak mümkün. Ancak şöyle bir gerçek var ki demokrasi derin bir yara aldı. Hükümet yetkililerinin görevden almalara gösterdiği gerekçelere kimse inanmıyor. Herkesin ortak talebi belediye başkanlarının derhal görevlerine iade edilmeleridir.